New York Temyiz Mahkemesi, Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein hakkında cinsel suçlardan verilen mahkumiyet kararını bozdu ve onun tekrardan yargılanmasına hükmetti.
Cinsel istismar ve tecavüzden suçlu bulunan 72 yaşındaki Weinstein 23 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Dava sürecinde masum bulunduğunu savunmuş ve kimselerle rıza dışı cinsel ilişki kurmadığını söylemişti.
Kararın öne sürülen nedeni ne?
Kararda, 2020’de görülen ve kamuoyunda #MeToo davası olarak malum davada savcıların suçlamalarla ilgisi olmayan tanıklar çağırdığı; hâkimin Weinstein’a karşı önyargılı davranılmış olduğu ve onun çapraz sorguya alınmasına izin vererek bu hatayı daha da derinleştirdiği açıklandı. Tüm bunların Weinstein’ın adil olmayan bir halde yargılandığı anlamına geldiği vurgulandı ve “Bu korkulu hataların telafisi yeni bir yargılamadır” denildi.
Taraflar iyi mi tepki gösterdi?
Dörde üç oyla alınan karara çarpıcı bir karşıcılık şerhi koyan yargıç Madeline Singas şöyleki dedi:
“Çoğunluğun sonucu cinsel şiddete ilişkin çağ dışı anlayışı sürdürüyor ve saldırganların hesap vermekten kaçmasına zemin hazırlıyor. Ek olarak cinsel sertlik mağdurlarının adaleti sistemimizde elde etmek için savaşım etmiş olduğu kazanımları baltalıyor. Bu netice jüriyi bağlamdan yoksun bırakıyor, savcılığın niyeti kanıtlamak için kullandığı mühim bir yöntemi engelliyor, cinsel şiddetin iyi mi uygulandığına dair nüansları görmezden geliyor ve (sonucu alan) çoğunluğun cinsel hücum dinamiklerini kavramaktan ne kadar yoksun bulunduğunu gösteriyor. New York’un hanımefendileri daha iyisini hak ediyor ve bu yüzden bu karar şerh düşüyorum”
Weinstein’a karşı suçlamalarda bulunan eski Manhattan Bölge Savcısı Cyrus Vance Jr. ise karar karşısında ‘şoke bulunduğunu’ söylemiş oldu ve şöyleki devam etti: “Halka açık bir mahkeme salonunun ortasında travmayı yine yaşamak pahasına hikâyesini anlatmak için öne çıkan kişilere minnettarım. Bana bakılırsa yargı sistemi bugün onları hayal kırıklığına uğrattı ve adaleti sağlamadı.”
Avukatlar mağdurların şahit kürsüsünde bu travmayı tekrardan yaşamak zorunda kalacağına dikkat çekiyor. Weinstein’ı suçlayan sekiz kişiyi temsil eden avukat Douglas H. Wigdor sonucu ‘talihsiz bir geri adım’ olarak nitelendirdi ve “Mağdurların bir başka duruşmaya daha katlanmasını gerektirmiş olacağı için ağlatısal” dedi.
Altı Harvey Weinstein mağdurunu temsil eden Lindsay Goldbrum da sonucu ‘hukukun üstünlüğü açısından bir geriye gidiş’ olarak tanımladı ve temyiz mahkemesinin suçlamalarla direkt bağlantısı olmayan tanıkların kullanılmasına yönelik eleştirisinin gelecekteki davalara zarar vereceğini söylemiş oldu. Davaya katılan tanıkların bu durumdan kişisel bir yarar sağlamadığını vurgulayan Goldbrum, “Tek amaçları acı çeken onlarca hanıma seslerini duyurmaktı” dedi.
Savcılığın kilit tanığı Mimi Haley’i temsil eden Gloria Allred müvekkilinin, ifade verme süreci yorucu ve travmatik olsa dahi yine ifade vereceğini söylemiş oldu.
Weinstein’ın cinsel saldırılarını kamuoyuna duyuran bir oluşum olan Silence Breakers kararın ‘son aşama adaletsiz’ bulunduğunu altını çizdi. Meydana getirilen açıklamada “Suçlu bulunan kişi Kaliforniya’daki bir hapishanede cezasını çekmeye devam ediyor. Mağdurlar 2017’de sessizliğini bozduğunda dünya değişti. Kuvvetli durmaya devam ediyoruz ve hakkaniyet için savaşmaya devam edeceğiz” denildi.
Şimdi ne olacak?
Weinstein tekrardan yargılanacak. Avukatı Arthur Aidala sonucu hukuk sistemi için bir kazanım olarak değerlendirdi. New York’ta bir basın toplantısı düzenleyen Aidala, “Toplumumuzda sevilmeyen insanoğlu var fakat gene de yasaları adil bir halde uygulamak zorundayız. Temyiz mahkemesini en temel ilkeleri koruduğu için takdir ediyoruz” dedi. Weinstein’ın davasının yakında yeni bir yargıç ve savcı ile tekrardan başlayacağını belirten Aidala ek olarak Weinstein’ın ‘oldukça minnettar’ bulunduğunu ekledi.
Şu anda New York eyaletindeki Mohawk Cezaevinde tutuklu bulunan Weinstein’ın yaklaşan duruşmaya hazırlanmak suretiyle New York’a daha yakın bir yere nakledileceği aktarılıyor.
Neler olmuştu?
Weinstein’a yönelik suçlamalar 2017 senesinde başladı ve Hollywood film endüstrisinde ve ötesinde cinsel istismarı ifşa eden #MeToo hareketinin fitilini ateşledi. Weinstein iki davada yargı giydi. New York’ta görülen ve 2020’de sonuçlanan davada bir yapım asistanına cinsel tacizde bulunmaktan ve bir aktrise saldırı etmekten 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Geçen yıl ise Kaliforniya’da, İtalyan bir model ve aktrise cinsel saldırıda bulunmuş olduğu sebebi öne sürülerek 16 yıl hapse mahkum oldu. (Bu mahkumiyet New York’taki temyiz kararından etkilenmiyor.)
Eyaletin en üst mahkemesinin bu son sonucu, Weinstein’ın Hollywood’un kuvvetli isimlerinden biri olarak nüfuzunu genç hanımefendileri istismar etmek için kullandığı ve cinsel tacizde bulunmuş olduğu yönündeki suçlamaların bir sele dönüştüğü dönemden altı yıl sonrasında geldi. Suçlamalar kamuoyunda şok tesiri yaratmış ve cinsel istismarın ne kadar yaygın olduğu gözler önüde seren #MeToo hareketine yol açmıştı.
Weinstein o dönemde Hollywood’un en kuvvetli adları arasındaydı. Akademi Ödülleri’nde en iyi film ödülünü kazanan Shakespeare in Love ve Pulp Fiction şeklinde hit filmlere imza atan Miramax film stüdyosunun kurucularından biriydi. Weinstein’ın filmleri 300’den fazla Oscar adaylığı ve 81 heykelcik aldı. (Kendi adını taşıyan film stüdyosu Mart 2018’de batkı başvurusunda bulunmuş oldu.)
Bu ABD’de temyizde bozulan ikinci yüksek profilli cinsel istismar davası oldu. Güldürmen Bill Cosby 2018 senesinde bir hanıma uyuşturucu vermek ve cinsel tacizde bulunmaktan suçlu bulunmuş sadece Pennsylvania temyiz mahkemesi 2021 senesinde Cosby’nin yasal haklarının ihlal edildiğini belirterek mahkumiyet kararını bozmuştu.