PSA Grubu çatısı altındaki DS, grubun en lüks markası olarak özellikle Alman markaların pazarına göz dikmiş durumda. Bunu başarmak için sadece sürüş özelliklerine değil tasarım detaylarına da güveniyor.
Yeni bir markanın yollara çıkması üretici için çok zor bir süreç. İspatlaması gereken çok şey var. DS, ilk kez 1955-75 yılları arasında, sıradışı tasarım çizgisini kabul ettirmiş bir Citroen modeliydi. 2009’da küçük sınıfta DS 3 ile tekrar Citroen logosuyla karşımıza çıkan DS kısaltmasını daha sonrasında DS 4 ve DS 5 gibi Citroen modellerinde de görmüştük.
DS’in artık kendi başına bir marka olması gerektiğini düşünen PSA Grubu, 2014’te DS Automobiles markası altında üretime başladı. Türkiye’de satılmaya başlanan en yeni DS, DS 7 Crossback ismiyle son yılların popüler sınıfına gelen bir crossover modeli oldu. Dersine iyi çalışan tasarımcılar DS 7 Crossback’te modern ve özel bir crossover modelin nasıl görünmesi gerektiğinin dersini veriyor. Crossover sınıfının sevilmesini sağlayan bütün öğeleri DS 7 Crossback’te görmek mümkün. 4570 mm’lik uzunluk, otomobili kompakt ve orta sınıfın arasına konumlandırıyor.
Büyük ön ızgara, geniş tekerlek yuvaları gibi detaylar sayesinde olduğundan büyükmüş gibi algılanıyor. 2738 mm’lik dingil mesafesi ise DS 7 Crossback’in tekerleklerinin köşelere yakın olmasını ve geniş bir yaşam alanı için temele sahip olmasını sağlıyor. Karosere göre küçük görünen far tasarımı, gözlerini kısarak avına odaklanan bir yırtıcının bakışını andırıyor. Opsiyonel olarak alınabilen LED teknolojili farlar dört adet küpten oluşuyor. Panjura yakın olan ilk üç küp otomobilin kilitleri açıldığında 180 derece dönüyor. Bu sayede otomobil çevresine göz kırpar gibi görünerek dikkat çekiyor. Farların iç yapısı otomobilin hızına ve direksiyonun açısına göre hareket ederek daha iyi bir aydınlatma sunuyor. Yol koşullarına göre yağmur, şehir içi, otoyol, köy yolu gibi farklı ışık seviyelerine göre de farların aydınlatması otomatik olarak ayarlanıyor. Sürüş güvenliğini arttıran ve ilk çalışma anında izleyenler için güzel bir ışık şovu sunan farlar için 9.200 TL fark ödemek gerekiyor.
Far ile panjur arasındaki geçiş, şıklığı arttıracak bir krom çıta ile gerçekleştirilmiş. Farlar kadar dikkat çekici bir ön panjur kullanılmış. Sportif ve güçlü tasarımı arttıran parlak siyah plastik ön panjurun hareketli dokusu kalite algısını arttırıyor. Öndeki güçlü görünüm otomobilin profilinde devam ediyor. Arkaya doğru alçalan tavan çizgisi ve yüksek omuz çizgisi otomobili güçlü gösteriyor. Bu tasarım çizgisini kullanan kimi üreticiler görüş açılarından ödün vermeye yol açacak dar arka ve yan camlar kullanırken DS 7 Crossback’te süreç böyle sonuçlanmamış. Arka ve yan görüş açıları ve otomobilin iç aydınlığında sorun yaşanmıyor. İri ve güçlü gösteren geniş tekerlek yuvaları, bu boşlukları dolduracak modern jant tasarımları DS 7 Crossback’in genel tasarımını tamamlıyor. Arkaya geçip baktığımızda tasarımdaki özenin burada da devam ettiğini görüyoruz. Evet, bu noktada farklı SUV modelleriyle benzerlikler bulunabilir. Ama kristal dokulu, ince ve yayvan stop tasarımı DS 7 Crossback’e yakışıyor.
LED stopların içerisinde de üçgen form göze çarpıyor. Arka tamponu hareketlendiren çift egzoz çıkışı ve arasındaki difüzör ile sportiflik devam ettirilmiş. Otomobilin içerisine geçtiğimizde en az dışarıdaki kadar heyecan uyandırdığını görüyoruz. DS 7 Crossback’te fark yaratmak mümkün olmuş. Test aracımızda Opera isimli donanım bulunuyor. Deri kaplama ve koltuk döşemeleri kaliteli hissettiriyor. Malzeme ve işçilik kalitesi genel olarak yüksek seviyede. Koltukların konforlu olduğunu da söyleyebiliriz. Küçük direksiyona rağmen rahat izlenebilen 12 inçlik dijital gösterge grubu, otomobilin genelinde hakim olan üçgen tasarım öğeleriyle şekillenmiş.
Bu kadar hareketli bir ekrandan menülerdeki bilgilere hızlı ulaşmak için biraz pratik yapmak gerekiyor. Bu ekrandan ayrıca gece görüş sisteminin ön kamera görüntüsü de takip edilebiliyor. Sistem aracın önündeki yaya veya hayvanları algılayıp, çerçeve içine alıp sürücüye yakınlığını da bildiriyor. DS 7 donanım konusunda eksiksiz hissettiriyor. Gece görüş sistemi gibi güvenliği arttıran 360 derece kamera sistemi, sürücünün dikkatini korumasını sürekli analiz eden kızılötesi kameralar, aktif güvenlik freni, şerit takip yardımcısı ve kör nokta yardımcısı da bulunuyor. Donanıma göre de dikiz aynası arkasındaki kamera sistemiyle sürüş güvenliği için kayıt özelliği de eklenebiliyor.
Aktif hız sabitleyici sistemi sürüş konforunu ve güvenliğini arttırıyor. Ön koltuklarda masaj fonksiyonu, ısıtma ve soğutma özelliği bulunuyor. Arka koltuklarda da elektrikli sırtlık ayarı ve bağımsız klima ayarları sunuluyor. Vites konsolunda düğme bolluğu ve tasarımda gizlenen fonksiyonlar ergonomiyi azaltıyor. Cam açma düğmelerinin de burada olması alışkanlıkları yeniden düzenlemeyi gerektiriyor. Hangisi aktif düğme hangisi tasarımın bir parçası anlamak güç. Motoru çalıştırmak için start düğmesinin havalandırma ızgaraları arasındaki yerine alışmak gerekiyor. Orta konsolda da 12 inçlik, yüksek çözünürlükte dokunmatik ekran bulunuyor. Opsiyonel olarak alınabilen bu ekranın dokunma hassasiyeti ve netliği başarılı. İçerisindeki menüler bu genişlik sayesinde rahat takip edilebiliyor. Ekran altında dokunmatik kısayol düğmeleri bulunuyor.
DS 7 Crossback’in fiyat listesinde 1,6 litrelik turbo benzinli motorun 180 HP ve 225 HP’lik seçenekleri bulunuyor. Her iki motorda EAT8 isimli 8 ileri vitesli otomatik şanzıman bulunuyor. Test aracımız 1.6 PureTech 225 HP’lik olan versiyon. Yola çıktımızda motorun sessiz ve sarsıntısız çalışma karakterini fark ediyoruz. Gaz tepkilerine aynı oranda akıcı cevap buluyoruz. Motor alt devirlerden itibaren canlı ve hızlanmaya istekli yapıda. Bunda standart olarak gelen EAT8 isimli, tork konvertörlü yeni otomatik şanzımanın da etkisi var. Motor ile uyumlu çalışan EAT8, yeteri kadar hızlı vites geçişleri sunarken vites seçimlerini de doğru zamanlamayla yapıyor. Bu da konfor ve hızlanmaya olumlu geri dönüş sağlıyor.
En önemlisi tatminkar hızlanma verileri karşılığında yakıt tüketimi kontrol altında tutulabiliyor. Sürüş kişiselleştirme seçeneği bulunan otomobilde Eco modu seçildiğinde gaz tepkisi daha sakin bir karaktere bürünüyor. Motor da yakıt ekonomisi odaklı çalışıyor. Bu da 225 HP’lik motorun sportif odaklı yapısına rağmen makul tüketime ulaşmasını sağlıyor. Test ölçümlerimizde elde ettiğimiz ortalama 7,2 lt/100 km’lik test tüketimi, fabrika verisi olan 5,9 lt/100 km’ye göre yüksek olsa da makul olarak değerlendirebiliriz. Normal, Konfor ve Spor modları da sunulan kişiselleştirme sisteminde Spor modda sportif bir motor sesi kabin içerisine yansıyor. Süspansiyon, direksiyon ve motor sportif yapıya geçiyor.
Spor ve Konfor modları arasında hissedilir fark sunuluyor. Motorun sessizliğiyle birlikte genel olarak bir konfor hissi hakim. Bu konforu direksiyon ve süspansiyon sistemleri de devam ettiriyor. Direksiyon sistemi yeteri kadar net çalışıyor ve isteklere hızlı cevap verebiliyor. Küçük çapı sayesinde manevralarda kolay yönetiliyor. 10,4 metrelik dönüş çapı park sırasında avantaj sağlıyor. Konfor odaklı tasarlanan, DS Active Scan Suspension olarak adlandırılan süspansiyon sistemi standart olarak sunuluyor. Süspansiyon sistemi 130 km/s hıza kadar otomatik olarak sensörler ve kameralar tarafından gelen verilere göre sertlik ve yumuşaklık ayarı yapıyor. Bu da sürüş konforu için yoldaki pürüzleri karşılama yeteneğini arttırıyor. Sertlik-yumuşaklık ayarı yapan aktif süspansiyon ile DS 7 Crossback’in virajlarda, hızlı dönüşlerde ve ağırlık transferlerinde, yüksek ağırlık merkezinden kaynaklı karoser salınımları kontrol altında tutuluyor. Önden çekişli DS 7 Crossback ile genel olarak yol tutuş eksikliği görülmüyor.
Genel değerlendirmemizde DS 7 Crossback’in ilgi çeken tasarım, kalite algısı yüksek ve güçlü motorlu bir otomobil olduğunu söyleyebiliriz. Bu sınıfta dizel motor hakimiyeti karşısında henüz DS 7 Crossback fiyat listesinde bu alternatif olmaması dezavantaj.
