Beowulf, eski İngiliz edebiyatının en büyük ürünü olan kahramanlık şiiri, Avrupa’da mahalli dillerden birinde yazılmış ilk halk destanı. 6. yüzyıl başlarında geçen vakaları mevzu alır; 700-750 içinde oluştuğu sanılır.
Bugün mevcud tek elyazması nüshası (Cotton Vitellius A XV) ortalama 1000’de kaleme alınmıştır. 1815’e değin basımevi baskısı yapılmamıştır. Aslının herhangi bir başlığı olmadığı halde, kişiliği ve yapmış olduğu işler öykünün bütünlüğünü sağlamış olduğu için sonradan, kahraman İskandinavyalı Beowulfun adını almıştır. Tarihte Beowulf isminde birinin yaşamış olduğu belirlenememişse de, şiirdeki bazı karakter, yer ve olayların tarihsel doğruluğu belirlenebilmektedir.
Beowulf Destanı İçeriği
Şiir iki bölüme ayrılır. Başlangıcında Dan kralı Hrothgar’ın kırlar üstündeki görkemli konağı Heorot’un, 12 yıl süresince fena ruhlu canavar Grendel’in gece baskınlarına uğramış olduğu, canavarın Hrothgar’ın savaşçılarını kaçırıp yediği anlatılır. Beklenmedik aniden, İsveç’in güneyindeki Geat kabilesinin genç prensi Beowulf, adamlarıyla beraber çıkagelir ve Heorot’u canavardan kurtarmayı önerir. Kral, adı pek duyulmamış bu prensin cesaretine şaşkınlık eder, fakat onu iyi karşılar. Kralın maiyetindeki bazı kişilerin kıskançlığı haricinde lüzumlu görgü kurallarına uygun geçen bir akşam şöleninden sonrasında kral yatmaya gider, yerine Beowulfu bırakır. O gece kırlardan Grendel gelir, ağır kapıları yıkar, Beowulf’un kabilesinden birini yer. Sonrasında Beowulf la boğuşur, fakat onun kuvvetli ellerinden kaçamaz, kurtulmak için hamle yaparken bir kolu kopar. Sonunda kaçmayı başarır, fakat ölümcül bir yara almıştır.
Ertesi gün Heorot’ta şenlik vardır, fakat geceleyin savaşçılar uyuyunca Grendel’in anası oğlunun öcünü almak için gelir, Hrothgar’ın adamlarından birini öldürür. Sabahleyin de Beowulf onu bir bataklığın dibindeki mağarasında bulup öldürür. Grendel’in başını gövdesinden ayırarak Heorot’a döner. Danlar bir kez daha şenlik düzenler. Hröthgar gerçek kahramanlan öven bir uğurlama hitabı yaptıktan sonrasında Beowulf kazanılmış olduğu onur ve almış olduğu kıymetli armağanlarla Geat kralı Hygelac’ın yanına döner.
İkinci bölümde Kral Hygelac’ın, tarihsel belgelerin de doğruladığı bir cenk esnasında ölmesi, oğlunun ölümü, Beowulf’un krallığa getirilişi ve 50 yıl ülkeyi sulh içinde yönetmesi anlatılır. Bu kez de ağzından alev püskürten bir ejder ülkeye saldırınca yürekli, fakat yaşlanmış Beowulf onunla mücadeleye girer. Gençliğinde tutuştuğu dövüşlerin tersine bu kez korku ve acı veren uzun bir çatışma olur. Genç yardımcısı Wiglaf haricinde tüm askerlerinin kralı terk etmesi de acı vericidir. Beowulf ejderi öldürürse de, ölümcül bir yara alır. Şiir, kralın cenaze ayiniyle, ağıtlarla son bulur.
Değerlendirme
Beowulf ölçü, üslup ve mevzu bakımından Germenlerden gelen kahramanlık destanı geleneğini sürdürür. Beowulf’un, canavarın kolunu koparması, bataklığın altına inmesi şeklinde vakalar halk sanatından gelen tanıdık motiflerdir. Şiirin vurguladığı terbiye değerleri, Germenlere özgü kabileye ve kabile önderine bağlılık ile intikam alma duygusudur. Şiir Hıristiyanlıktan da oldukça etkilendiği için, eski İzlanda edebiyatının Edda şiirlerinde ya da İzlanda sagalarında görülen acımasız kadercilikten uzaktır. Beowulf, Germen kahramanlarından ya da İlyada’daki kahramanlardan daha özgeci biri gibidir. Ek olarak tutuştuğu dövüşlerin üçü de tüm topluluğu ve uygarlığı tehdit eden canavarlara karşıdır; dolayısıyla insanoğlu içinde kan davası sonucunu doğuracak özellikte değildir. Birçok eleştirmen, şiiri, kötülüğe ve karanlığa karşı Beowulf un iyiliği ve ışığı temsil etmiş olduğu bir Hıristiyan alegorisi olarak değerlendirmiştir. Onun kendini kurban edişi acıklı bir ölüm değil, iyi (bazılarına göre “fazla iyi”) bir kahramana yaraşan sondur.
Gene de tüm bunlar Beowulf’un iyimser bir şiir olduğu anlamına gelmez. İngiliz eleştirmen J. R. R. Tolkien’e bakılırsa Beowulf bir destandan oldukça, uzun ve lirik bir ağıt havası taşır.
Daha mutlu bir havadaki başlangıç bölümünde bile çağdaşlarının oldukça iyi kavradığı uğursuzluk emareleri vardır. Grendel’in öldürülmesinden sonrasında Kral Hrothgar gelecekten umutla söz ederken, dinleyiciler kralın talihinin tersine döneceğini, konağının yanacağını bilirler. İkinci bölümde akış yavaşlar, ayin havasına bürünür; Beowulfun gençliğinden görüntüler onun son çarpışmasına kontrpuan oluşturacak halde tekrardan seslendirilir ve her insanın karşılaşacağı wyrd (yazgı) onun da başına gelirken, hava gitgide karamsarlaşır.
John Gardner’ın 1971’de piyasaya çıkan Grendel adlı yapıtında Beowulf öyküsü canavarın bakış açısından tekrardan kaleme alınmıştır.