Edebiyat Tarih Din Arasındaki İlişkisi ilişki kısaca özet PDF

Edebiyat ve Tarih Arasındaki İlişki

Edebiyat; duygu, düşünce ve hayallerin, olayların ve diğer unsurların, güzel duyu haz uyandıracak tarzda ve örneksiz bir şekilde kelimelerle ifade edilmesidir. Edebiyat ile tarih din ilişkisi hakkında daha doğru data edinebilmemiz için din ve tarihin tanımını bilmemiz gerekmektedir. Tarih; insanların, toplumları etkileyen çalışmalarından doğan vakaları yer ve vakit göstererek özetleyen, vakalar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki vakalarla bağlantılarını, karşılıklı etkileşimlerini gösteren, bilgilerini belgelere dayanarak ispatlayan objektif bir bilim dalıdır.

Edebiyat ve Tarih İlişkisi: Kesintisiz Bir İletişim

Bağımsız Sadece İç İçe Disiplinler

Günümüzde edebiyat ve tarih benzer biçimde felsefe ve sosyoloji de dahil olmak suretiyle birçok bilimsel saha, kendi başına bağımsız disiplinler olarak kabul edilir. Sadece, bu alanlar içinde devamlı etkileşimli bir ilişki mevcuttur. Başlangıçta tarih, çoğunlukla edebiyatın bir parçası yada türü olarak görülmüştü. Sadece 19. yüzyıl ve sonrasında bu iki alanda net bir fark gerçekleşmiştir.

Edebiyat ve Tarih: Ayrı Fakat Bir O Kadar da Yakın
Edebiyat, insanoğlunun duygularını, düşüncelerini ve felsefi bakış açılarını ele alırken; tarih, insanlık tarihinde yaşanmış olayların kronolojik bir kaydını sunar. Sadece, bu iki alandaki etkileşim hiçbir vakit tamamen sona ermemiştir.

İnsan Merkezli Edebiyat ve Tarihsel Bağlam
Yazınsal eserlerin ana teması çoğu zaman insandır. İnsanın duyguları, düşünceleri, tutkuları, coşkuları ve özlemleri, edebiyatın mevzularını şekillendirir. Bu yüzden toplumsal değişimler, dinî yaşam ve tarihsel vakalar benzer biçimde faktörler, edebiyatın da odak noktasını oluşturabilir.

Yazarların Tarihsel ve Dini Temaları Ele Alışı
Yazarlar ve şairler, eserlerinde tarihsel vakalara ve dini değişimlere sıkça yer verirler. Hatta kimi zaman bu tür eserler, zamanı olayların ve süreçlerin anlaşılmasına yada yorumlanmasına katkı sağlayabilir.

Edebiyat ve Tarihsel Tekrardan Yorumlama
Edebiyat, tarihî mevzuları ele alırken çoğunlukla tarihsel gerçekliği olduğu benzer biçimde yansıtmayı amaçlamaz. Yazarlar, tarihsel vakaları yada karakterleri anlatırken, okurun ilgisini çekmeyi ve eserlerine değişik anlamlar katmayı hedeflerler.

Edebiyatın Sanatla alakalı Özgürlüğü
Edebiyatçılar, zamanı ele alırken, tarihçilerin haiz olduğu bilimsel yöntem ve standartlara bağlı kalmazlar. Yazarlar, eserlerini oluştururken yalnızca yazınsal ifade ve dilin olanaklarından yararlanır.

Karşılıklı Yararlanma: Tarih ve Edebiyat

Edebiyat, tarihsel vakalar ve figürler hakkında data sağlayabilecek eserler üretirken, tarihçiler de yazınsal kaynakları kullanabilir. Mesela, biyografiler, anılar, mektuplar ve seyahat yazıları, tarihçilere dönemler hakkında kıymetli bilgiler sunabilir.

Edebiyat ve tarih, değişik fakat bir o denli da birbiriyle etkileşimli iki disiplindir. Her biri, ötekini idrak etmek ve yorumlamak için yararlı bir vasıta olabilir. Edebiyat, zamanı anlatı ve tema olarak kullanabilirken, tarih de yazınsal eserleri kaynak olarak kullanabilir. Bu sinerji, her iki alandaki emek harcamalar için de yeni perspektifler ve anlayışlar sunar.

Bu tanımları da göz önünde bulundurarak edebiyat ile tarih arasındaki ilişkiyi şo şekilde özetleyebiliriz:

  • Hem edebiyatın hem de tarihin ana mevzusu insanoğlu ve insanların başından geçen olaylardır.
  • Yazarlar, edebî eserlerinde tarihin verilerinden yararlanırlar. Konusunu tarihten alan roman, öykü, şiir, tiyatro türündeki yüzlerce eserin varlığı bunun en mühim göstergesidir.
  • Tarihî gerçeklik edebî metinlerde tekrardan yorumlanır.
  • Tarihî bir vaka, tarih açısından olduğu kadar edebiyat açısından da mühim bir kaynak olabilir. Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı benzer biçimde toplumumuz açısından son aşama mühim olan tarihî vakalarla ilgili pek oldukca yaratı kaleme alınmıştır.
  • İnsanlığın karanlık dönemine ışık tutan destanlar da tarihin kaynakları içinde yer alır. Örneğin; “Oğuz Kağan Destanı” incelenirken o devrin zamanı ile ilgili mühim bilgilere ulaşılır.
  • Edebî eserler, hem de tarihçilerin data almak için başvurdukları mühim kaynaklardandır. Bu örnekler de gösteriyor ki edebiyatla tarih içinde birçok bakımdan yakın bir ilgi bulunmaktadır.

Edebiyat ve Tarih Din Arasındaki İlişki PDF İndir

Edebiyat ve Din Arasındaki İlişki

Güzel sanatların başlangıcı hakkında araştırmalar meydana getiren bilim adamları, güzel duyu zevkin ortaya çıkışını ve gelişimini araştıran uzmanlar, mûyarağı̂nin, raksın, şiir ve edebiyatın kökeninin din olduğu kanaatine sahiptirler (Köprülü: 1989, 49). Diğer bir ifadeyle sanatın ilk örnekleri dinî ayinlerde ortaya çıkmıştır. Buna göre edebiyat ve din içinde sıkı bir ilişkiden söz etmemiz mümkündür.

Edebiyat ve Din İlişkisi: Kültürel ve Toplumsal Etkileşim

Dinin Temel Görevi ve Edebiyatla İlişkisi
Din, belirli normlar, emirler ve yasaklar ile yaşamı yönlendiren bir inanç sistemidir. Binlerce yıl süresince toplumsal düzeni ve insan yaşamını derinden etkilemiştir. Edebiyatın ise ana odağı insan ve onun toplumsal yaşamıdır. Bu bağlamda, din benzer biçimde toplumu ve bireyi derinden etkileyen bir olgunun edebiyat tarafınca göz ardı edilmesi düşünülemez.

Dil ve İçerikteki Dinî Etkisinde bırakır
Dinî yaşamın her yönü, edebiyatı hem dil hem de içerik açısından şekillendirmiştir. Yazınsal dilde kullanılan terimler, hikayeler, mitler ve simgeler çoğunlukla dinî kökenlidir.

Türk Edebiyatının Tarihsel Dönemleri ve Dinin Tesiri
Türk edebiyatına tarihsel bir perspektiften bakıldığında, dinin bu alanda iyi mi bir etkiye haiz olduğu daha net bir halde anlaşılır. Mesela, Orta Asya’daki ilk Türk kavimleri Göktanrı inancı şu demek oluyor ki Şamanizm çevresinde bir edebiyat oluşturmuşlardır. Bu dönemdeki “sığır” ve “yuğ” benzer biçimde dinî törenlerde söylenen şiirler, Türk edebiyatının ilk ürünleri olarak kabul edilir.

Uygur Periyodu ve Dinin Görevi
Uygur Periyodu’nde Türklerin Maniheizm’e geçişi, bir tek toplumsal ve kültürel yaşamlarını değil, edebiyatlarını da etkilemiştir. Bu zamanda ortaya çıkan eserler, yeni inanç sistemini yansıtan temalara haizdir.

İslam’ın Tesiri ve Türk Edebiyatı
yüzyıldan itibaren Türklerin İslam’ı benimsemesi, toplumsal ve kültürel yaşamlarında köklü değişikliklere yol açmıştır. Bu zamanda Arapça ve Farsça’nın Türkçe üstündeki tesirleri artmış, bu dillerden alınan birçok kelime edebiyatta da kullanılmıştır.

İlk Dönem İslam Eserleri ve Didaktik Özellikler
İslam’ın yeni benimsendiği dönemlerde ortaya konan yazınsal eserler, çoğu zaman dinî ve didaktik bir kalite taşır. Bu eserler, İslam’ın halk içinde yaygınlaşmasına hizmet etmek amacı güder.

Osmanlı Periyodu ve Dinin Edebiyat Üstündeki Tesirleri
Osmanlı Periyodu’nde, bilhassa tekke – tasavvuf edebiyatı olmak suretiyle halk edebiyatı ve divan edebiyatı benzer biçimde değişik türlerde dinin mühim bir tesiri gözlemlenir. İslam medeniyetinin tesiri altında kalan yazarlar ve şairler, İslam’a özgü terimler, kavramlar ve fikir yapılarına eserlerinde çoğunlukla yer vermişlerdir.

19. Yüzyıl ve Sonrası: Değişen Din Anlayışı
yüzyıldan sonrasında Batı’ya oluşturulan Türk edebiyatında din, daha oldukca içerikle ilgili bir mevzu olarak işlenmeye başlanmıştır. Dinî değerler ile Batılı değerler arasındaki çatışma, bu zamanda birçok eserin ana temasını oluşturur.

Edebiyat ve din, her ikisi de insan yaşamı ve toplumsal seviye üstünde derin etkilere haiz olan, birbiriyle sıkı sıkıya bağlı iki alandır. Türk edebiyatının tarihinde, değişik dönemler ve dini inançlar, edebiyatın şekillenmesinde mühim rol oynamıştır.

Edebiyat ile din arasındaki ilişkiyi şöyle özetleyebiliriz:
– Şiirin ilk örnekleri dinî ayinlerde söylenmiştir. En azından Türk şiirinin, “sığır” ve “yuğ” adlarıyla malum ayinlerde söylenerek geliştiği bilinmektedir.
– Dinî törenlerde söylenen ya da okunan şiirler dinî içeriğe haizdir.
– Edebiyat, dile paralel olarak gelişmiş, başlangıçta dinî törenlerde söylenen yakarış ve ilahilerle sınırı olan iken, zaman içinde dünyevî (maddi) alana doğru yönelmiştir.
– Toplumun dinî yaşantısı, inançla ilgili ritüelleri yazınsal̂ eserlere mevzu olmuştur.

(Toplam: 4, Bugün: 1 )

Site Footer