Sokaktaki Adam, Attila İlhan‘ın yayınladığı ilk romanıdır. Eserin ilk gösterim zamanı 1953’tür. Roman, Attila İlhan‘ın Zenciler Birbirine Benzemez ve Kurtlar Sofrası eserleriyle beraber bir üçlemeyi oluşturur. Roman Attila İlhan’ın eski eşi Biket İlhan tarafınca 1995 senesinde filme çekilmiştir.
Attila İlhan romanın 1953 yılındaki ilk basımında önsöze şunları yazmıştır:
“… Sokaktaki Adam’da hareket öğesini, ruhsal öğeyi, duygusal öğeyi tıpkı senaryoda olduğu benzer biçimde dengeli olarak kullanmaya çalıştım ve lüzumlu gördüğüm yerlerde hareketi planlara ayırdım, hatta decoupage yaptım. Bence yirminci yüzyılın romancısı, okuyucusunun bir beyazperde seyircisi bulunduğunu bir an bile aklından çıkarmamalıdır. Bu yönden baktınız mı sokaktaki adam cinematografique bir romandır. İçleme iyice sindirilmiş, söylev ya da monolog olarak değil, hareket ve fiil olarak deyimlenmiştir.”
——————
Ne istemediğini bilen fakat ne istediğini bir türlü kestiremeyen, yalnız bir adam, Hasan. Saf, duygusal, ürkek, kimliğini Hasan’la bütünleyerek mevcud, Yakup. Hasan’ı anlayan, seven, onun sığınağı olan bir fahişe, Meryem…
Aşkını unutmak, için sıkıntısını denizlere akıtmak isteyen Hasan, güzel sanatlar eğitimini yarıda bırakarak gemilerde çalışmaya adım atmıştır. Arkadaşı ve sırdaşı kamarot Yakup’la beraber kaçak kürk işine bulaşırlar…
“Zula”da kürklerle İstanbul’a demirleyip sahile çıktıklarında onları bekleyen, umduklarının aksine bolca para değil, serüven dolu günlerdir… Olağanüstü bir film tadında, keskin ve gerçek bir roman…