Bir sosyal medya efsanesi: Elma sirkesi gerçekten her derde deva mı?

Kesinlikle denk gelen okuyucularımız vardır, toplumsal medya elma sirkesine methiyelerle dolup taşıyor. Kilo kaybı, kan şekeri kontrolü, akne tedavisi ve daha pek oldukca şeye faydası olduğu söyleniyor.

Mesela TikTok’ta bir adam bir çorba kaşığı elma sirkesini bir bardak suya karıştırıyor, içiyor ve iki dilim pizza yiyor. Arkasından kan şekerini kontrol ediyor ve “Bunlar şimdiye kadarki en iyi sonuçlar” diyor.

Evet, web âlemi elma sirkesinin ‘muhteşem gücüne’ övgüler yağdırıyor. Peki uzmanlar ne diyor?

Arizona Eyalet Üniversitesi’nde beslenme profesörü olan Carol Johnston, elma sirkesinin senelerdir yaraları iyileştirmek, öksürüğü dindirmek ve mide ağrılarını yatıştırmak için bir ‘kocakarı ilacı’ olarak kullanıldığını söylüyor. Sadece pek oldukca iddianın asla araştırılmadığını belirtiyor.

İşte elma sirkesi hakkında tüm bildiklerimiz ve aklınızda tutmanız ihtiyaç duyulan bazı mühim ikazlar…

Elma sirkesi sağlığa yararlı mı? Araştırmalar ne gösteriyor?

Uzmanlar sirkenin bazı faydalarını kabul etmekle birlikte toplumsal medyada tavsiye edilen tedavi yöntemlerine saygınlık edilmemesi icap ettiğini söylüyor. Fotoğraf: Getty Images

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gastroenteroloji doçenti olan Dr. Chris Damman, “Elma ve öteki meyvelerden meydana getirilen sirkeler, antioksidan ve anti-enflamatuar özelliklere haiz olan polifenol adında olan bileşikler içeriyor” diyor.

Sadece toplumsal medyada çoğu zaman pastörize edilmemiş ve filtrelenmemiş elma sirkelerinin önerildiğini ve bunların düzgüsel sirkelerden daha sıhhatli olduğuna dair bir kanıt olmadığını söylüyor.

2000’li yılların başlangıcında, belirli beslenme biçimlerinin Tip 2 diyabeti denetim altına almaya iyi mi destek olabileceğini araştıran Dr. Johnston, 1988 senesinde meydana getirilen ve nişasta çözeltisi verildikten sonrasında asetik asidin sıçanlarda kan şekeri artışını azalttığını gösteren bir çalışmaya rastlamış.

Bu emek verme ilgisini çekmiş ve bu fikri Tip 2 diyabet ve insülin direnci olan kişilerde kontrol etmeye karar vermiş. Dr. Johnston ve diğer araştırmacılar minik ve sınırı olan çalışmalarında yüksek karbonhidratlı yiyeceklerden derhal ilkin suya karıştırılmış bir yiyecek kaşığı elma sirkesi (yada öteki sirke türlerinin) daha azca kan şekeri artışına niçin bulunduğunu bulmuş.

Bazı çalışmalar sirkenin yiyeceklerin sindirim sistemindeki hareketini yavaşlatabileceğini ve karbonhidratları parçalayarak şekerlere dönüştüren bazı enzimlere müdahale ederek kan şekerinin daha az yükselmesine neden olabileceğini öne sürüyor.

Sadece Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nde araştırmacı olan Paul Gill, elma sirkesinin uzun soluklu kullanımda güvenli ve yararlı bulunduğunu söylemek için daha çok ve kapsamlı araştırmaya gerekseme bulunduğunu söylüyor.

Aşırı şişman yada obez olarak sınıflandırılan yetişkinler üstünde meydana getirilen birkaç minik, kısa süreli araştırmada elma sirkesi ile kilo kaybı içinde ilişki tespit edilmiş.

Mesela, 2009 senesinde Japonya’da 155 yetişkin üzerinde yapılan bir çalışmada araştırmacılar üç ay süresince her gün iki yiyecek kaşığı elma sirkesi içenlerin ortalama dört kilo verdiğini bulmuş. Lübnan’da yaşları 12 ila 25 içinde değişen 120 şahıs üstünde 2024 yılında yapılan bir başka çalışmada ise araştırmacılar, üç ay süresince her sabah suyla beraber bir çorba kaşığı elma sirkesi içenlerin averaj 15 kilo verdiğini tespit etmiş.

Sadece katılımcıları elma sirkesi kullanmayı bıraktıktan sonrasında takip eden bir araştırma, averaj olarak bir ay içinde kiloların çoğunu geri aldıklarını ortaya koydu. Benzer insan grupları üstünde meydana getirilen birçok çalışmada da kilo kaybıyla herhangi bir bağlantı bulunamadı.

Hayvanlar üstünde meydana getirilen araştırmalar da asetik asidin belirli dokularda yağ birikimini azaltabildiğini ve tokluk sinyali veren hormonların salgılanmasını artırmaya destek olabileceğini gösteriyor. Bu yüzden Dr. Damman, her ne kadar insanlardaki kanıtlar tutarsız olsa da sirkenin zayıflamaya destek olabileceğini ifade ediyor.

Cleveland Clinic’te diyetisyen olan Beth Czerwony, eğer sirke hakkaten de insanların zayıflamasına destek oluyorsa bunu sindirimi yavaşlatarak yapabileceğini, bunun da daha uzun süre tok hissetmenizi sağlayabileceğini söylüyor. Sadece veri eksikliği ve araştırmaların kısa süre dilimleri sebebiyle hastalarına kilo kaybı için elma sirkesi kullanmalarını önermediğini dile getiriyor.

New York’ta sindirim hastalıkları mevzusunda uzmanlaşmış bir diyetisyen olan Tamara Duker Freuman’ın birçok hastası yemekten ilkin yada sonrasında elma sirkeli su içmenin reflü semptomlarını azalttığını söylemiş. “Onlara inanıyorum” diyor ve ekliyor: “Sadece yüzlerce reflü hastası da sirkenin reflü semptomlarını daha da kötüleştirdiğini söylüyor.”

Penn Medicine’da gastroenterolog olan Dr. Nitin K. Ahuja, ne yazık ki sirke ve sindirim sağlığı mevzusunda iyi bir araştırma olmadığını vurguluyor.

Mide asidinin yiyecek borusuna kaçmasından meydana gelen reflüyü tedavi etmek için sirke kullanan kişiler ‘sirkeden gelen asidin midenin daha azca asit üretmesine yol açtığını’ söylüyor. Sadece Dr. Ahuja bunu destekleyen bir veri olmadığını, ek olarak mideye extra asit ilavesinin pek mantıklı görünmediğini dile getiriyor.

Dr. Ahuja, petri kaplarında meydana getirilen çalışmaların elma sirkesinin bazı mikropları öldürebileceğini ve bunun da potansiyel olarak şişkinliği azaltabilecek bağırsak mikrobiyomu değişimleri yaratabileceğini gösterdiğini aktarıyor. Sadece bunun insanoğlu üstünde incelenmediğini vurguluyor ve ekliyor:

“Sık yada şiddetli reflü semptomlarınız var ise ne olursa olsun bir doktora danışın ve tedavi olun.”

Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dermatolog olan Dr. Lydia Luu, cilde seyreltilmiş elma sirkesi sürmenin uzun süreden beri evlerde ‘egzama tedavisi’ olarak kullanıldığını ifade ediyor. Birkaç hasta bu mevzu hakkında sual sorduktan sonrasında o ve meslektaşları bunu kontrol etmeye karar vermiş.

Araştırmacılar 2019 yılında yaptıkları bir çalışmada yarısı egzama hastası olan 22 katılımcıdan iki hafta süresince günde 10 dakika bir kollarını musluk suyunda, öteki kollarını ise seyreltilmiş elma sirkesinde bekletmelerini istemiş. Iştirakçilerin ciltlerinde pH yada nemi tutma kabiliyeti açısından herhangi bir fark görülmemiş, ki bunların hepsi egzamada tipik olarak değişim gösteriyor. Çalışmaya katılanlardan on altısı, çoğunlukla sirke uygulanan kolda hafifçe yanma yada kaşıntı şeklinde semptomlar bildirirken; birinde şiddetli kaşıntı, orta derecede yanma ve minik bir yara; bir diğerinde ise kabarık bir döküntü meydana gelmiş.

Dr. Luu, elma sirkesinin ‘ne yazık ki egzama için yararlı olmadığını’ ve semptomlarınızı daha da kötüleştirebileceğini söylüyor.

TikTok, akne ve cilt lekelerini gidermek için elma sirkesi öneren videolarla dolup taşıyor. Hatta bazıları elma sirkesinin siğil tedavisinde de yararlı olduğuna inanıyor. Sadece Dr. Luu bu mevzuda kafi emek verme olmadığını ve elma sirkesinin kimyasal yanıklara ve ciltte yara izine niçin olabileceğini ifade ediyor.

Peki denemekten zarar gelir mi?

Elma sirkesi tüketmek, seyreltilmiş olsa bile, diyabet ve kalp ilaçlarının yanı sıra diüretikler de dahil olmak suretiyle bazı ilaçlarla etkileşime geçebilir. Tabip Czerwony, elma sirkesinin kandaki potasyum seviyesini de düşürebileceğini, bunun da esasen düşük potasyum seviyesine haiz olanlar için bir problem teşkil edebileceğini söylüyor. “Bu yüzden denemeden ilkin doktorunuza danışmalısınız” diyor.

Dr. Luu, aynı tavsiyenin cildiniz de ilgilendiriyor bulunduğunu ifade ediyor. Bir dermatolog kuvvetle olası daha güvenli, daha etkili bir tedavi önerecektir.

Kan şekerinizi denetlemek için sirke kullanmak istiyorsanız, Dr. Johnston bir kaşık herhangi bir sirke türünü suyla seyreltip içmenizi sadece günde iki ila dört yiyecek kaşığını geçmemenizi tavsiye ediyor ve “Öylece içmeyin” diye ekliyor. Zira sirke seyreltildiğinde dahi sirke diş minesini aşındırabiliyor.

Dr. Ahuja, sirkeyi seyreltmeden içerseniz, yiyecek borusu zarına da zarar verebileceğinizi dile getiriyor.

Dr. Damman ise daha güvenli ve leziz bir yaklaşım olarak elma sirkesini yemeklerde kullanmayı öneriyor. Bir salata sosuna yada suşi pilavına karıştırabilir ek olarak zeytinyağı ile beraber tüketebilirsiniz. Eğer sıhhat açısından herhangi bir faydası var ise, muhtemelen bu şekilde de elde edeceğinizi söylüyor.


New York Times haberinden Türkçeleştirildi.

(Toplam: 2, Bugün: 1 )

Site Footer