Mimar Sinan Özeti ve Konusu

Mimar Sinan – Ahmet Refik Altınay

Mevzusu

Mimar Sinan’ın Hassa Mimarlar Ocağı’nın başlangıcında bulunmuş olduğu devirlerde yapmış olduğu askeri, inşa emek harcamaları ile kişisel yaşamı anlatılmaktadır.

Mimar Sinan Özeti

MİMAR SİNAN (1490-1588)

I. GENÇLİĞİ VE ASKERLİĞİ

Sinan’ın gençlik yıllarında Osmanlı Devleti’ndeki devşirmeler düzgüsel şartlarda Rumeli’de toplanırken o dönem Anadolu’da toplanması emredilmiştir. Kayseri’den gelen evlatların içinde Ağırnas Köyü’den daha çocukluklarından mimarlığa özenmiş 23 yaşlarında bir genç vardır. Saraydan ayrıldıktan sonrasında bina işlerine adım atar.

Kanuni Sultan Süleyman tahta geçtiğinde, Sinan 31 yaşlarındayken orduya dahil olmuştur. Orduya katıldıktan sonrasında cenk ve keşifler kanalıyla yeni bölgeler ve eserler görme şansına haiz oldu ve buralardaki eserlerden oldukca etkilendi. Yazar bunu “Sinan bu seferlerde silahıyla vatanına hizmet etti, fikirleriyle istikbale hazırlandı.” olarak ifade etmiştir. Sinan 1535 yılları sonrasında inşaatta hizmet göstermeye adım atar. Bigün cenk esnasında bir gemiye gereksinim olur ve Lütfi Paşa Sinan’ı yanına çağırır. Başarıyla vapur inşasını tamamladıktan sonrasında Lütfi Paşa geminin kaptanlığını da kendisinin yapmasını ister. Bunun peşinden Sinan “subaşı” rütbesi alır.

Bigün Kanuni Sultan Süleyman, Buğdan Seferi’nde ordunun Prut Suyu’ndan geçmesi için bir köprü yapılmasını ister. Sinan köprü inşasını 13 günde tamamlayarak büyük bir başarı gösterir ve ordunun sudan geçmesini sağlar.

II.SİNAN, HASSA MİMARI

Genç Sinan, İstanbul’daydı ve vefat eden bir paşa için türbe yapılması gerekir. Bunun üstüne Lütfi Paşa derhal Sinan’ı hassa mimarlığı için tavsiye eder. Sinan orduyu seviyordu fakat mimarlık onun için bir tutkuydu. O sebeple bu teklifi kabul eder. Bu şekilde Türk mimarlık sanatında yeni bir devir başlamış olur. İlk olarak Estergon bulunan Kızıl Elma Camii’ndeki minberi inşa eder, bu camii hem de mühim bir kilisedir.

Sultan Süleyman, Mimar Sinan’a ilk büyük camii olmak suretiyle Şehzade Camii’nin inşasını emreder. Mimar Sinan “hassa mimarı” sıfatıyla birbirini takip eden çokça hamam, camii, türbe, saray benzer biçimde mühim yapılar inşa eder.

Ek olarak o dönemde büyük bir su sıkıntısı yaşayan İstanbul’da Süleymaniye Camii’nin inşaatı devam etmiş olduğu sırada su kemerleri inşa eder. (Uzun Kemer, Güzelce Kemer, Muğlava Kemeri, Müderris Kemeri)

III. SİNAN ŞAHESERLERE BAŞLIYOR

Mimar Sinan’ın su kemerlerindeki başarısı İstanbulluları etkilemişti. Fakat onun en ölmez eseri Süleymaniye Camii’ydi ve yapımı 8 yıl sürmüştü. (1556) ve Mimar Sinan bu tarihten itibaren büyük bir şöhret sahibi olur. Zira İstanbul’un nerede ise en görkemli camiileri Mimar Sinan’ındı.

(Sultan Selim Camii, Şehzade Camii, Süleymaniye Camii)

1563 senesi civarında bir sel felaketi gerçekleşir ve kemerler ve köşkler yıkılır. Bunun üstüne Kanuni, tamirat işlerini Sinan’a verir.

IV. MİMAR SİNAN’IN ŞAHESERİ

II. Selim’in ilk senelerinde Sinan, saray odalarının inşasıyla meşgul olur ek olarak padişahın eşine de bir camii yapar. (Nurbanu Sultan Camii) Mimar Sinan artık “Koca Sinan” diye şöhret almıştır. Edirne’de 84 yaşlarındayken Sultan Selim Camii’ni inşa etmeye adım atar. Bu camii üstadın son şaheseridir. Sinan buraya oldukca itina göstermiştir. Hatta o şekilde ki binanın inşası ne aşama ilerlese derhal padişahı bilgilendirir ve camii inşası 6 senede tamamlanır. Camiide ilk cuma namazı kılınması için Edirne Kadısı’na bir yargı yazılır. (16 Recep 982)

Fetih yıllarında Kıbrıs alındıktan sonrasında buraya Anadolu halkı için sürgün yazılır ve Mimar Sinan’ın akrabası da bu sürgün sonucuna dahildir. Sinan, onun yurtlarından çıkarılmasını istemez. Sözü oldukca kıymetli olduğundan arzusu yerine getirilir. Ek olarak inşaatta çalışan işçiler ilgili de sözlerinin büyük hükümleri vardı, haksız yere hapsolunsa derhal divana mektup yazarak onları kurtarırdı.

V. MİMAR SİNAN’IN ŞAHESERİ

Sinan, 1584’te hacca gider ve yerine hassa baş yapıcılarından önde gelen Mehmet Ağa kaymakam olur. Hacdan ulaştıktan sonra da su yolları işiyle ilgilenir. Ek olarak o dönemde amele ücretlerini tespit eder ve yetersiz gördüğünde artışını talep ederdi.

Artık Sinan’ın yaşı 90’ı geçmiştir ve camii ve imaret sularını teftişe devam eder. Arkasından yaşamını yazdırmaya karar verir ve Ozan Saî’ye yazdırır. Saî, Sinan’ın hayatından bahsederken Tezkiretü’l Bünyan ünvanını verir. Mimar Sinan 1 yıl sonrasında 1588 senesinde vefat eder.

Süleymaniye Camii’nin bir köşesinde duvardaki kitabede Saî’nin ifadesiyle ona hitaben yazılan bir yazıt bulunmaktadır.

Mimar Sinan – Kitap Açıklaması

Türklerin en büyük mimarı, vatanı için birbirinden güzide onlarca yapıt üretmiş Mimar Sinan’ı özetleyen yazıların eksikliği günümüzde oldukça hissedilmektedir. Namıdiğer Koca Mimar’ın başlıca hayatına odaklanan bu kitapta yazar; gene onun yaşamı süresince ne kadar cami, saray, kervansaray, hamam, çeşme ve köprü yapmasından başlayarak vatanındaki mesleki ilerleyişini ele almıştır. Membaını Ozan Saî’nin kendi lisanıyla yazdığı Tezkiretü’l Bünyan’dan almış; Türk Tarih Encümeni Mecmuası’nda yayımlanarak Mimar Sinan hakkında yapılacak araştırmalara önayak olmayı amaçlamıştır.

(Tanıtım Bülteninden)

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer