Vay be ne sezondu fakat?! İnci Taneleri’nin ilk sezonu aklımda yankılanan bu cümleyle noktalandı. Her bölüm cevap kabul eden, yanıtsız kalan ya da yeni ortaya çıkan sorular birbirini kovaladı. Neredeyse her yan karakter gelişti, boyutlandı… Hikayenin en temelinde duran iki öykü ise oldukca oldukca tehlikeli sonuç bir noktada gelecek sezona taşındı. Bunlardan ilki Yücedağ ailesinin hikayesi. Beklenen buluşma -muhtemelen Özgür’ün gösterdiği iradeyle yada düşük küçük bir ihtimal olsa da Azem’in şaşkınlığına sebebiyet verecek başka bir elin müdahalesiyle- nihayet gerçekleşti. Azem, Dere ve Özgür, Hande’nin mezarı başlangıcında bir araya geldi. Dere’in Azem’i görünce ürkerek bir adım geri atması ise minik fakat oldukca etkisi altına alan bir andı.
Azem elbet Hande’ye evlatları bu şekilde getirmek istemiyordu sadece dizide bir tema olarak işlenen ve onlarca kere vurgulanan şekilde (gerçek hayatta olduğu benzer biçimde) İnci Taneleri evreninde de işler bir çok vakit planlandığı benzer biçimde gerçekleşmiyor. Ya da gerçekleşen şeyler hayal edilen tadı vermiyor.
Korkulan oldu, Zahir bıçağı çekti…
Dizinin iki numaralı hikayesi ise Dilber’in hikayesi. Son bölümde Zerre, Dilber için Zahir’i öldürmeyi göze almış; Zerre, Dilber, Yıldız üçlüsü de tereddütler içinde işi planlamaya koyulmuştu. Sonunda Zerre’yi yakmanın da bir çözüm olmayacağına ikna oldular sadece bu sefer de Zahir’in; Azem ve arkadaşları Kasım ve Nergis’in kutlama için pavyona gelip gecenin sonunda Yıldız ve Dilber’i de eve götürmeye ikna etmeleriyle kuduracağı tuttu.
Azem’le barışan Dilber, Zahir’i hoş etme taktiğini bırakır bırakmaz Zahir bıçağı çekti. Kaldığımız noktada devasa yükseklikte ihtimalle Dilber, Zerre ya da Zahir üçlüsünden biri bıçaklanmış olacak.
Peki Azem, Kasım ve Nergis neyi kutluyordu? Nergis’in çabalarıyla Azem’in romanının basılma ihtimali kuvvetli bir halde dünyaya geldi.
Gelelim geçen bölümün finalinde öğrenmek istediğimiz noktaya… “Azem-Piraye ilişkisi oluyor mu acaba?” noktasındayken Piraye’nin adam arkadaşı, abisi ve kardeşi, sürücü Niyazi’nin de emekleriyle Azem’in Adem olmadığını ortaya çıkardı. İşe girmek için atılan minik bir yalanın devasa boyutlara ulaşmasının bedelini ise galiba Ayça ödedi. Piraye Azem’le bağını koparırken Ayça da hayatındaki baba figürü eksikliğini dolduran hocasından ayrılmak mecburiyetinde bırakıldı.
Odasında gene Didem Madak okuyan (bu kez Madak’ın kendisi benzer biçimde edebiyatçı kardeşi Işıl’a yazdığı Karınca Kumu şiirini) Ayça, Azem’in gizlediği sabıka kaydının bu ayrılığa niçin bulunduğunu bilmediği için suçu direkt olarak annesine attı hatta bel altı vurarak “Babam da senin yüzünden gitti” dedi.
Bu aşamada dizinin bir katkısına değinmek isterim. Google trendlerine bakılınca 2024’te Didem Madak ve Ah’lar Ağacı aramalarının geçmişe nazaran oldukca ciddi bir artış gösterdiği görülüyor. Dizinin yalnız bu katkısı bile alkışı hak ediyor.
Hazır sürem finali geride kalmışken birazcık alkış dağıtmak ve girişte belirttiğim “neredeyse her yan karakter gelişti” söylemini açarak gelinen noktaları hatırlatmakta yarar var.
Azem (Yılmaz Erdoğan): Azem hem yoruldu hem de etrafını yordu! Son bölümde Özgür, isyanında hakkaten haklıydı. Bunu hem Azem’in genel yorgunluğu ve travmalarına hem de gerçek katilin kim olduğu ve cinayetin hikayesinin olası ağırlığına bağlamak mümkün. Bunların yanında Azem’in her geçen gün daha olgun ve daha özgüvenli davranması, bunu dizide ince detaylarla görüyor olmamız oldukca hoş.
Dilber (Hazar Ergüçlü): Yaşamını dönüştürmek için çabalıyor, elinden geldiğince öğreniyor ve iyi niyete tutunmaya çalışıyor. Başındaki belaya karşın… Göz nazaran nazaran hanım cinayetine doğru savrulmasına karşın.
Piraye (Selma Ergeç): O da en azından kızıyla olan ilişkisini ciddi şekilde toparladı ve en tehlikeli sonuç anda aslen en doğru sonucu verdi. Kızının Azem’le ilişiğini kesmesi Azem ve Ayça için üzücü olsa da makul bir izahat hayata geçirmeye bile çabalamayan Azem’e karşı sergilediği bu tavır etkileyiciydi.
Özgür (Kubilay Aka): Hekim Elif’le ilişkisine ara vermek zorunda kalması beklenen bir durumdu. Reyyaz’ın yaşamını kurtararak Sırat’ı da oyundan çıkarması çok önemli bir hamleydi. İşlerin bu noktaya geleceğini ve Elif’in Reyyaz’ın kızı çıkacağını bilemezdi. Bununla birlikte ablası Dere’in onu düşürdüğü pozisyondan da çıkmasını bildi. Kırılganlıkları hala olsa da her bölüm karakteri olgunlaştı.
Dere (Sera Kutlubey): Dizide Dere’i gördüğümüz neredeyse her an karakter yoğun bir stres altındaydı. Devamlı baskılanan, yönlendirilen ve manipüle edilen Dere’in bu yoğun duygu durumu sezonun final sahnesine kadar taşındı. Gelecek sürem yüklerinden kurtulma öyküsünü izleyebiliriz.
Ayça (Ideal Hilal Ziraatçi): Karakteri oldukca ciddi bir değişiklik geçirdi. Azem yardımıyla bir çiçek benzer biçimde açtı, şımarık bir ergenden kendini bulma yolunda mühim adımlar atmaya niyetli bir genç kıza dönüşüyor.
Yıldız (Umut Beste Kargın): Dilber’le şahane bir ikili oluşturdular; Kargın’ın şahane oyunculuğu ile Yıldız karakteri her sahnesinde parlıyor. Zerre’ye olan yaklaşımındaki yumuşamanın zamanlaması da oldukça rasyoneldi. Gelecek sezonda da Dilber’in tehlikeli sonuç adımlarında onu göreceğiz.
Zerre (Orkuncan İzan): Ayça, Yıldız ve İzzet’le beraber dizinin parlayan yıldızlarından. Tefeciden alınan parayı bahiste kaybederek ciddi bir hata yapsa da dizide gözüktüğü ilk andan itibaren iyi yönde mühim adımlar attı. İzan büyük bir alkışı hak ediyor.
İzzet (Furkan Rıza Demirel): Mesela son bölümde Azem’e yapmış olduğu hatırlatma oldukca kritikti. Neredeyse her bölümde bu şekilde minik görünen sadece tehlikeli sonuç sahnelerini gördük. Otel tayfasını belli etmeden bir arada tutan omurgayı tek başına oluşturuyor. Demirel’in oldukca iyi oyunculuğu ve uyumu da takdire şayan. Buna final bölümünden bir örnek verelim…
Final bölümünde otel lobisinde geçen bir sahnede kahvaltı masasında Zerre ve arkasında İzzet kaldığını gördük. Burada ikilinin muhtemelen doğaçlama paslaşması hem naturel bir an yarattı hem de oldukca oldukca lezzetliydi.
Nergis-Kasım (Yasemin Baştan-{Güven Kıraç}): Azem’e yuva olmayı devamlı başardılar. Ona her gerekseme duyduğu anda bir soluklanma alanı açtılar. Baştan ve Kıraç’ın muhteşem ustalıkları ikilinin her sahnesini hem sıcak hem de kıymetli kıldı.
Son olarak Necmi (Onur Akbay), Sırat (Emrah Aytemur), Berzan (Fatih Yücebağ), Reyyaz (Selim Erdoğan), Tayfun (Örneksiz Çoban) ve Kamuran (Deniz Erdoğan) karakterleri de her sahnelerinde fark yaratmayı başaran adlar olarak naçizane gözüme çarptı. Gelecek sezonu şimdiden heyecanla temenni ediyorum.