Uzayın derinliklerinin fotoğrafları devamlı coşku verici oluyor. Uzaydaki görevinin 25. yılını kutlayan Chandra X-ışını Teleskobu’nun çekmiş olduğu 25 yepyeni fotoğrafla NASA, görüntülerde süper kütleli kara deliklerden süpernova kalıntılarına evrenin en büyüleyici manzaralarını paylaştı.
Teleskobun X-ışını teknolojisi, içinde kara deliklerin yörüngesindeki madde ve patlayan yıldızların enkazları şeklinde bilim adamlarının evrenin göremediği kısımlarını görmelerini sağlıyor.
Chandra X-ışını Merkezi’nin direktörü Pat Slane, mevzuyla ilgili şu açıklamayı yapmış oldu:
“Chandra çeyrek asırdır şaşırtıcı keşifler üstüne keşifler yapmış oldu. Gökbilimciler Chandra’yı teleskobu inşa ederken bile bilmediğimiz gizemleri araştırmak için kullandılar – ötegezegenler ve karanlık enerji dahil.”
Çekilen tüm yeni fotoğraflara buradan bakabilirsiniz. Ikimiz de sizin için bu seriden en oldukça hoşumuza giden 5 fotoğrafı seçtik:
NGC 6872
“Bu birleştirilmiş görüntüde, büyük bir sarmal galaksinin aşırı ısınmış gazının bir kısmı, yakındaki daha ufak bir komşu tarafınca çalınıyor. Çerçevenin ortasında yer edinen NGC 6872, sağ üst ve sol alt tarafımıza doğru uzanan iki uzun kolu olan büyük bir sarmal galaksi. Galaksinin kalbindeki beyaz noktanın yakınında, uçlarında çelik mavisi görünen kolları, neon moru bir bulut renklendiriyor. Bu mor renk Chandra tarafınca tespit edilen sıcak gazı temsil ediyor. NGC 6872’nin derhal sol üst köşesinde ikinci bir sarmal galaksi bulunuyor. Sarmal kolları oldukça daha ufak, sadece çekirdeğindeki parlak beyaz nokta oldukça büyük ve süper kütleli bir kara deliğe işaret ediyor. NGC 6872’nin alt kolundaki çelik mavisi madde ve gazın bir kısmı, muhtemelen süper kütleli kara deliğe doğru çekilerek ufak galaksiye doğru süzülüyor şeklinde görünüyor.“
NGC 1365
“Bu birleştirilmiş görüntü, NGC 1365 olarak malum spiral galaksinin kalbindeki süper kütleli kara deliğe yakından bir bakış sunuyor. Parlak kara delik, görüntünün merkezinde beyaz renkte parlıyor, dış kenarları ise parlak mavi renkte. Bu çekirdekten iki kalınca kırmızı kol spiral şeklinde dışarı doğru uzanıyor. Sarmal eğrilerini sürdüren kollar çerçevenin kenarlarının oldukça ötesinde. Görüntüyü süsleyen, dış kenarları neon mavisi olan bir takım beyaz nokta var. Bunlar Chandra tarafınca gözlemlenen daha ufak kara delikler yada nötron yıldızları ile eşleşmiş yıldızlar.”
MSH 15-52
“Bu birleştirilmiş görüntüde bir pulsar, bir pulsar rüzgâr nebulası ve düşük enerjili bir X-ışını bulutu bir araya gelmiş olarak parlayan bir alanı yakalamaya hazırlanan iskelet bir ele benzeyen bir sahne oluşturuyor. El, görüntünün alt kısmından yukarı doğru uzanıyor; hayaletimsi mavi et ve beyaz kemikler Chandra tarafınca gözlemlenen pulsar rüzgâr bulutsusu X-ışınlarını temsil ediyor. Bilekteki parlak beyaz nokta ise pulsarın kendisi. Elin parmak uçlarının derhal ötesinde, sağ üst tarafımıza yakın bir yerde, içeriden parlıyor şeklinde görünen benekli sarı ve turuncu bir biçim var. Bu Chandra tarafınca gözlemlenen düşük enerjili X-ışını bulutu.“
Jüpiter
“Jüpiter’in bu birleştirilmiş görüntüsünde, Güneş Sistemi’nin beşinci gezegeni, uzayın karanlığına karşı yerleştirilmiş ve neon mor lekelerle çevrelenmiş. Burada Jüpiter son aşama net bir odakta görülebiliyor. Her biri değişik bir dokuya ve gri tonuna haiz bir düzineden fazla dönen gaz şeridi, gezegenin yüzeyini gösteriyor. Gaz devi, sağ alt tarafında görünen ve yüzeyinde dönen büyük fırtınayla aynı renkte olan ince, gök mavisi bir halkayla çevrelenmiş. Jüpiter’in üst kenarında, merkezin derhal sağına doğru eğilmiş, neon moru bir şerit var. Benzer, daha ufak bir neon moru çizgi, gezegenin alt kenarında da görülüyor. Gezegenin manyetik kutuplarını kaplayan bu mor şeritler, yüksek enerjili parçacıkların gezegenin atmosferindeki gazla çarpışması sonucu oluşan X-ışını auroralarını temsil ediyor. Sağda ve solda, bazıları gaz devinin kendisinden de büyük olan neon moru büyük puslu lekeler Jüpiter’i çevreliyor. Auroralar şeklinde bu mor bulutlar da Chandra tarafınca gözlemlenen X-ışınlarını temsil ediyor.“
M16 (Kartal Bulutsusu)
“Bu birleştirilmiş görüntü, “Yaratılış Sütunları” olarak malum bir yıldız oluşum bölgesini içeriyor. Burada, gri gaz ve tozdan oluşan uzun sütunlar görüntünün alt kenarından çıkarak sağ üst tarafımıza doğru uzanıyor. Koyu turuncu ve pembe sisle desteklenen bulutlu gri sütunlar, beyaz, kırmızı, mavi, sarı ve mor renklerde düzinelerce yumuşak, parlayan noktayla çevrili. Bu noktalar X-ışını ve kızılötesi ışık yürüyerek genç yıldızlar. Kargaşa ve bunalımlı gaz ve tozla çalkalanan sütunlar, aynı yönü gösteren ufak dallarla sağımıza doğru eğiliyor. Puslu parıltı, renkli yıldızlar ve gerçekçi gri toz oluşumları bir araya gelmiş olarak, alacakaranlıkta kadrajın derhal dışındaki bir şeye uzanan hasret dolu bulut yaratıklarının görüntüsünü oluşturuyor.“
Sam Haysom’ın haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi