Hz. İsa’nın doğum tarihi 25 Aralık MS 1 değil mi? Bilim insanları 4 olası tarihi işaret ediyor

Hristiyanlar için Noel kutlamaları, hediyelerden, süslemelerden ve yılbaşında yenen geleneksel hindi yemeğinden oldukça daha derin bir anlam taşıyor. Hristiyanların inançlarına bakılırsa bu senenin 25 Aralık zamanı, Hz. İsa’nın 2023’üncü doğum günü.

Sadece şu şekilde bir durum var ki, Hz. İsa’nın doğum zamanı MS 1 değil. En azından tarih uzmanlarının bu şekilde bir iddiası var. Hatta bir data daha vermek gerekirse, tarihçiler İsa’nın doğum gününün 25 Aralık olmadığını da öne sürüyor. Şu demek oluyor ki Hz. İsa ne MS 1’de ne de 25 Aralık tarihinde doğmuştu.

Purdue Üniversitesi’nden Profesör Lawrence Mykytiuk, MailOnline’a verdiği demeçte, “Çeşitli iddialara karşın, çağıl zamanlarda asla kimsenin İsa’nın doğum yılını tam olarak bilmemesi hakikaten de utanç verici” dedi.

Peki Hz. İsa kaç yaşlarında?

Geleneksel olarak Hz. İsa’nın MS 25 Aralık 1 tarihinde doğduğuna inanılıyor. Bu hesaba bakılırsa Hz. İsa’nın bu Noel’de 2023 yaşlarında olması gerekir.

Ortalama 2000 yıl ilkin Roma’nın Celile eyaletinde yaşayan Hz. İsa’nın yoksul bir ailede doğduğuna dair bir kayıt bulunmuyor.

Profesör Mykytiuk’a bakılırsa Hz. İsa’nın gerçek doğum tarihinin anlaşılması için en iyi kanıt, onun yaşamını hakkında bol miktarda data bulunan tarihsel figürlerle ilişkilendirmek.

Akademisyenlerin başvurduğu mühim referans noktalarından biri, MÖ 37 senesinde Roma tarafınca Beytüllahim ve Kudüs’ü de içeren toprakları yönetmekle görevlendirilen Yahudiye Kralı Büyük Hirodes.

İncil’e bakılırsa, “Yahudilerin Kralı”nın doğmak suretiyle bulunduğunu duyan Hirodes, iki yaşın altındaki tüm adam evlatların öldürülmesini emretti. Eğer bu doğruysa, İsa’nın Kral Hirodes’in ölümünden minimum iki yıl ilkin doğan olması gerekiyor.

Her neyse ki Kral Hirodes’in yaşamı ve ölümü hakkında, İsa’nın ölümünden yalnız 60 yıl sonrasında Yahudi tarihçi Flavius Josephus tarafınca yazılan kapsamlı “Yahudi Eski Eserleri” şeklinde birçok uygar kaynak mevcut.

Josephus, Hirodes’in ölümünden kısa bir süre ilkin bir ay tutulması bulunduğunu belirterek aslen mühim bir ipucu veriyor. Bu ipucu 5 Eylül MÖ 15, 4 Mart MÖ 13, 1 Ocak MÖ 10 ve 1 Aralık MÖ 29 olmak suretiyle dört ihtimaller içinde zamanı işaret ediyor olabilir.

Profesör Mykytiuk, durumu şu şekilde açıklıyor: “Josephus ek olarak iki değişik yerde, Yahudi Fısıh Bayramı’nın Büyük Hirodes’in ölümünden kısa bir süre sonrasında gerçekleştiğini belirtir. Fısıh ilkbaharda kutlandığı için bu durumda Eylül, Ocak ve Aralık ayları elenmiş oluyor.

Bu da Kral Hirodes’in MÖ 13 Mart 4’ten kısa bir süre sonrasında ölmüş olması gerektiği anlamına geliyor. Meydana getirilen hesaplamalara dayanarak bir çok bilim insanı İsa’nın doğum yılını MÖ 4-6 olarak tahmin ediyor, bu da Hz. İsa’nın bu yıl ortalama 2029 yaşlarında olacağını gösteriyor.

Tek mesele, İncil haricinde Kral Hirodes’in bebeklerin katledilmesi emrini verdiği iddiasını destekleyen hiçbir kanıtın olmaması.

Tarihsel kayıtlar Hirodes’i acımasız bir kral olarak tasvir etse de, binlerce çocuğun öldürülmesini emretmiş olması birazcık abartılı görünüyor. Sadece bu kırım gerçekleşmiş olsun yada olmasın, İncil yazarları İsa ve Hirodes’in kısa bir süre için de olsa aynı dönemde yaşadıklarından güvenilir görünüyor.

İncil’in Pontius Pilot ve İmparator Augustus şeklinde öteki tarihsel açıdan mühim figürlerin tarihleri mevzusunda yanılmadığı düşünüldüğünde, Hirodes mevzusunda da doğru olan bilgiyi verdiğini söylemek yanlış olmaz.

İsa’nın doğum tarihinin 25 Aralık olduğuna dair ilk somut data, MS dördüncü yüzyılın ortalarında, çeşitli Hristiyan şehitlerin ölüm tarihlerini listeleyen bir Roma takviminde yer ediniyor. Sadece bir çok akademisyen, bu tarihin İsa’nın gerçek doğum günüyle alakasının yok denecek kadar azca olduğu mevzusunda aynı fikir.

Profesör Mykytiuk, bununla ilgili şu şekilde diyor: “İsa’nın 25 Aralık’ta, hatta Aralık ayında doğan olması bile pek ihtimaller içinde değil, bu sebeple İncil’de ‘kırlarda yaşayan ve geceleri sürülerini gözetleyen çobanlar’dan bahsediliyor. Kış aylarında çobanlar, kendilerini ve koyunlarını sert hava koşullarından korumak için koyunlarını ağılda tutardı.

Bir öteki mühim nokta da, koyunların beslendiği otlakların Mart ayında, güneşin kavurucu sıcaklığı başlamadan ilkin en bolca olduğu dönem olması.

Profesör Mykytiuk, bu mevzuyla ilgili olarak da şu ifadeleri kullanıyor: “Mart ayındaki otlaklığın bolca olması gerçeği, Büyük Hirodes’in ölümünden kısa bir süre ilkin meydana gelen ay tutulmasıyla örtüşüyor. İsa’nın doğumu için güvenilir bir halde ulaşılabilecek en dar tarih aralığı, MÖ 6, 5 yada 4 yıllarının Mart ayı şeklinde görünüyor.

Daha kati bir yanıt arayan bazı akademisyenler, Üç Bilge Adam’ın örneğini izleyerek yıldızlara yöneldiler. Matta İncili’nde, üç bilge adam “Doğu’daki yıldızı” takip ederek İsa’yı bulur. Çinli astronomların gece gökyüzüne dair titiz kayıtları yardımıyla, bu yıldızın ne olabileceğine dair birkaç aday var.

MÖ 5 senesinde Han Hanedanlığı dönemindeki astronomlar, 70 gün süresince gökyüzünde hareket eden bir “kuyruklu yıldız” gözlemlediler. Bu kuyruklu yıldıza resmi bir isim verilmemiş olsa da, Cambridge Üniversitesi’nden fizikçi Profesör Colin Humphreys, bunun Beytüllahim Yıldızı olduğuna inanıyor.

Profesör Humphreys, MailOnline’a verdiği demeçte, “Çin kayıtlarına bakılırsa, yıldız MÖ 5 yılının ilkbaharında ortaya çıktı. Bu da Luka İncili’nde bahsedilen, ilkbaharda kuzulama mevsiminde geceleri koyunlarını izleyen çobanların tarlalarda olduğu ifadesiyle uyumlu. 70 günden fazla çıplak gözle görülebilen bir kuyruklu yıldızın oldukça parlak olması gerekir; yaşamımız süresince bu şekilde parlak bir kuyruklu yıldız görmedik” dedi.

Sadece Profesör Humphreys, MS 200’lü yıllarda kuyruklu yıldızların pozitif yönde işaretler olarak görüldüğünü savunurken, öteki araştırmacılar MS 1. yüzyılda kuyruklu yıldızların çoğu zaman fena talih alameti olarak kabul edildiğini öne sürüyor.

Bazı araştırmacılar ise Beytüllahim Yıldızı’nın parlak bir kuyruklu yıldız değil, sırada kişilerin fark edemeyeceği astronomik bir vaka bulunduğunu iddia etti.

Niçin İsa’nın M.S. 25 Aralık 1’de doğduğu düşünülüyor?

Sekizinci yüzyıldan beri tarihçiler, zamanı Milattan Ilkin (MÖ) ve Milattan Sonrasında (MS) olarak tanımlamaya başladı. Bundan dolayı, insanlık tarihinin mühim figürlerinden Hz. İsa’nın doğum tarihinin tarihçiler tarafınca yanlış hesaplanması şaşırtıcı olabilir.

Hz. İsa’nın doğum zamanı ile ilgili hata, MS 470 ile 544 yılları aralığında yaşamış bir Doğu Romalı keşiş olan Dionysius Exiguus’a kadar uzanıyor.

O dönemde tarih, MS 284 ile 305 yılları aralığında yargı devam eden Roma İmparatoru Diocletianus’un saltanatından itibaren hesaplanıyordu. Sadece Diocletianus’un Hristiyanlara karşı baskıcı tutumu sebebiyle Dionysius, zamanı ölçmek için böylesine fena bir anıyla bağlantılı olmayan yeni bir yol bulmak istedi.

Profesör Mykytiuk, bu mevzuyla ilgili şunları söylüyor: “Paskalya’nın gelecekteki tarihlerini hesaplamak için, kendi buluş etmiş olduğu ‘anno domini nostri Jesu Christi‘ [Hz. İsa’nın yılı] terimini kullanan bir tablo tasarladı. Papa I. John’un isteği üstüne, MS 525 senesinde gelecekteki 95 Paskalya tarihinin hesaplamalarını içeren bu tabloyu hazırladı.

İngiliz tarihçi Bede’nin sekizinci yüzyılda yazdığı “İngiliz Halkının Kilise Zamanı” adlı eserinde bu tarihleme sistemini kullanmasıyla beraber yeni MS sistemi de standart hale geldi. Buradaki tek mesele, Dionysius’un zamanı hesaplamak için kullandığı matematiğin birkaç yıl hatalı olması ve tüm dünya takviminin birazcık kaymasıydı.

Peki sözde tarih olarak niçin 25 Aralık seçildi?

Bu kısım birazcık daha tartışmalı.

Bir teoriye bakılırsa, Hristiyanlar paganları kendi dinlerine çekmek için bayramlarını kasıtlı olarak Roma’nın kış ortası kutlaması olan Saturnalia ile aynı zamana denk getirdi.

Noel ağacı şeklinde Noel geleneklerinin tarihsel çıkışının Druidlerin (Alplerin kuzeyinde ve Britanya Adaları’nda mevcud antik Kelt topluluklarındaki rahip sınıfı) gündönümü ritüellerine dayandığını gösteren çağıl araştırmalar göz önüne alındığında, bu teorinin geçerli bir sebebi var.

Benzer şekilde Roma imparatoru Aurelianus, 25 Aralık’ta “Sol Invictus” doğrusu “Batmayan Güneş” adına bir pagan festivali düzenledi. Sadece kasıtlı olarak kış geçmişine kaydırıldığına dair kanıtlar oldukça zayıf.

Yale İlahiyat Fakültesi’nden din profesörü Andrew McGowan, pagan kökenlerine dair ilk iddiaların 12. yüzyıla, doğrusu Noel’in kutlanmaya başlanmasından ortalama bin yıl sonrasına kadar ortaya çıkmadığına dikkat çekiyor.

Biblical Archaeology Review adlı internet sayfasında bir yazı gösteren Profesör McGowan, “En önemlisi de Noel için bir tarihten ilk kez bahsedilmesi. Bildiğimiz en eski kutlamalar, Hristiyanların bu kadar belirgin pagan geleneklerinden büyük seviyede ödünç almadıkları bir dönemde gerçekleşti” diyor.

Profesör McGowan, 25 Aralık tarihinin, İsa’nın çarmıha gerildiğine inanılan 25 Mart tarihinden tam dokuz ay ilkin olması sebebiyle seçilmiş olabileceğini öne sürüyor.

İlk Hristiyanlar, İsa’nın Meryem Ana’dan hamile kalmış olduğu tarihte öldüğüne inanıyordu.

Profesör McGowan, makalede son olarak şu ifadeleri kullanıyor: “İsa’ya senenin aynı gününde hem hamile kalındığına hem de O’nun çarmıha gerildiğine inanılıyordu. Bu günden tam dokuz ay sonrasında, 25 Aralık’ta dünyaya geldi.

Hz. İsa’nın hamile kalınışını ve ölümünü bu şekilde birbirine bağlamak, çağıl okuyuculara (değişik dönemlerin mevzularını ele alma biçimleri içinde ince fakat mühim metodolojik farklılıkların olduğu kişiler) kesinlikle garip gelecek. Sadece bu, kurtuluşun tamamının birbirine bağlı olduğuna dair eski ve ortaçağ anlayışlarını yansıtıyor.


Kaynak: DailyMail / Yapıt Şahin tarafınca Türkçeleştirildi

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer