Ahmet Şuayip (D: İstanbul, 1876 – Ö: 1910, İstanbul) Yazar, eleştirmen, hukukçu.
Ahmet Şuayip, Fatih Rüştiyesi ve Vefa İdadisi’nden sonrasında Mektebi Hukuk’u tamamlamış oldu. Burada Sadrazam Hakkı Paşa’nın yardımcısı olarak yönetim ve devletler hukuku okuttu.
Maarif Meclisi üyeliği, İlköğretim Genel Müdürlüğü, İstanbul Ulusal Eğitim Müdürlüğü, Divan-ı Muhasebat savcılığı görevlerinde bulunmuş oldu.
Gecikmiş bir apandisit ameliyatı sonucu 34 yaşlarında öldü (1910).
Rıza Tevfik (Bölükbaşı) ve Mehmet Cavit’le Ulum-i iktisadiye ve İçtimaiye Mecmuasını çıkardı (1908-1910).
Hukuk-i yönetim ve Hukuk-i Umumiye-i Düvel kitapları ölümünden sonrasında arkadaşları tarafınca yayımlandı.
Edebiyat dünyasında Servetifünun dergisinde çıkan haftalık yazılarıyla tanındı. Edebiyat yapıtlarını inceleyip değerlendiren Esmar-ı Matbuat, Yaşam ve Kitaplar, Ulum-i Siyasiye ve İçtimaiye genel başlıkları taşıyan yazılardan bazıları Edebiyat-ı Cedide Kütüphanesi yayınları içinde Yaşam ve Kitaplar adıyla yayımlandı (1901).
Hyppolite Taine, Gustave Flaubert, Gabriel Monod, Ernest Lavisse, Niebuhr, Ranke ve Mommsen’i yaşam öyküleri, yapıtları, düşünceleriyle detaylı halde inceleyen kitabı, bilimsel eleştirinin oluşması yolunda Türkiye’deki informasyon birikimine katkıda bulunmuş oldu.
Yazar, içinde yer almış olduğu Servet-i Fünun akımının getirmiş olduğu yenilikleri eleştirel bakışla değerlendirmiş, ele almış olduğu yapıtların özelliklerini belirlemişti.
Servet-i Fünun yazarlarını eski edebiyat yandaşlarına karşı savunurken kendi arkadaşlarının bireyci tutumu, kötümser dünya görüşünü vermekten de çekinmedi.
ABD'de yetkililer, 30 yıl sonrasında ilk kez “sıhhatli gıdanın” ne işe yaradığını tekrardan tanımladı ve…
Lazarus'un Genel Özeti Lazarus, ünlü yazar Lars Kepler'in kaleme aldığı sürükleyici bir thriller romanıdır. Kitap,…
AZERİCE SÖZLERİ Elə bil ki sənə yad olub ayrılıq dərdi Axı dərdə düşən yenə qovuşmağ…
Ne ilk ne sonuncusun Düşüp de bu tuzağa kaybeden Kendini terk eder insan Aslen aşktan…
AZERİCE SÖZLERİ Biz hər şeyi bilə bilə ayrılmışıq Dərd çəkmişik ölə ölə ayrılmışıq Ürəyi mənim…
Suni zekâ günlük yaşamımıza girdiğinden bu yana mevzu genel olarak birkaç bağlamda tartışılıyor. İşimizi elimizden…