Kategoriler: Genel

Al Fayed’e taciz ve tecavüz suçlamaları: 50 yıl soruşturmadan nasıl kaçabildi?

Mohammed Al Fayed, Birleşik Krallık’ta kuvvetli ve tanınan bir isimdi, Harrods’ın ve Fulham Futbol Kulübü’nün eski sahibiydi. Vatanımızda ise daha oldukça 1997’de Fransa’daki trafik kazasında Prenses Diana ile beraber yaşamını yitiren Dodi Al Fayed’in babası olarak biliniyor. Milyarder iş insanı geçtiğimiz yıl yaşamını yitirdi.

Vefatının arkasından Al Fayed hakkında onlarca cinsel rahatsız etme iddiası ortaya çıktı. Bu rahatsız etme iddiaları 1970’li yıllara kadar dayanıyor. Hem doğası hem de kapsamı bakımından dehşet veren bu son iddialar, milyarder iş insanının ölümünden bir yıl sonrasında gösterilen BBC belgeselinde gün yüzüne çıktı.

BBC’nin Al Fayed hakkında geçen ay yayımladığı “Al Fayed: Predator at Harrods” (Al Fayed: Harrolds’taki Tacizci) adlı belgeselde, firmanın eski çalışanları, milyarderin kendilerine cinsel tacizde bulunduğunu ve saldırı ettiğini konu alıyor.

Belgeselin yayınlanmasından sonrasında, Al Fayed hakkında rahatsız etme ve saldırı suçlamaları icra eden kişilerin sayısı her geçen gün artıyor. Londra emniyeti Metropolitan Polis Teşkilatı geçen hafta, Mohamed Al Fayed hakkında 40 kişinin daha cinsel rahatsız etme ve saldırı suçlamasında bulunduğunu deklare etti. Yeni iddialar 1979 ila 2013 yıllarını kapsıyor.

Bahse mevzu açıklamadan bir tek bigün ilkin de 65 hanım BBC ile iletişime geçerek Al Fayed tarafınca rahatsız etme edildiklerini dile getirmişti. Bu suçlamalar ise 1977’ye kadar gidiyor.

Güvenlik güçleri, daha öncesinden suçlamada bulunmayanlara da savcılığa gitme çağrısı yaparak, ek olarak geçmişte sunulan iddiaların da soruşturulacağını belirtti. Mevzuyla ilgili açıklamayı geçen hafta Londra emniyetinden Stephen Clayman yapmış oldu. Clayman, belgeselin yayınlanmasından ve polisin çağrısından sonrasında dedektiflerin oldukça sayıda informasyon edindiğini dile getirdi:

Bu da 1979-2013 yıllarını kapsayan 40 yeni cinsel rahatsız etme ve saldırı mağdurunun iddiasını kayda geçirmemize yol açtı. Bunlar, belgesel yayınlanmadan ilkin bildiğimiz suçlamalara ek oldu.

2005-2023 yılları aralığında Al Fayed hakkında polise 21 müracaat yapılmış oldu. Güvenlik bunların 4’ünün saldırı, 16’sının cinsel rahatsız etme ve birinin de insan ticareti ile ilgili bulunduğunu belirtiyor.

Polis soruşturmasının yanı sıra, Al Fayed’e karşı dava hazırlıkları icra eden avukatlar ise mevcut durumda temsil ettikleri müvekkil sayısının 116 bulunduğunu kaydetti. Avukatlar dava duyurusundan ilkin bu sayının 79 bulunduğunu belirtiyor. Ekip, “Dünyanın dört bir yanından mağdurlar, destek görmek için bizlere ulaştı. 200’den fazla müracaat aldık ve bu sayı her geçen gün artıyor. İddiaların büyük çoğunluğu Harrods ile ilişkili, ötekiler ise Al Fayed imparatorluğunun öteki köşelerinden” açıklamasını yapmış oldu.

Londra emniyeti, Crown Prosecution Service savcılığına 2005-2023 içinde 5 dosyayla ilgili başvurulduğunu fakat başka bir fiil gerçekleşmediğini dile getirdi. Al Fayed’e karşı bir mahkumiyet ihtimali yok sadece polis, başka kişilerin herhangi bir suçtan dolayı takip edilip edilemediğini araştırmaya devam ettiğini söylüyor.

Belgeselin yayınlandığı dönemde avukatlar tarafınca meydana getirilen açıklamada, Al Fayed’in bir canavar ve sapık olduğu belirtilmiş, davranışlarının ise Harrods tarafınca desteklendiği kaydedilmişti. İngiltere’nin en lüks mağazalarından Harrods’ı 1985’te satın alan Al Fayed, şirketi 2010’da da satmıştı. Al Fayed’in Diana’yı da rahatsız etme etmiş olduğu haberleri geçtiğimiz günlerde basında yer bulmuştu.

Prenses Diana, Al Fayed’in oğlu Dodi ile Paris’te geçirdikleri trafik kazasında yaşamını yitirdi. Diana’nın baba Al Fayed’e “sapkın” söylediği iddia ediliyor.

“Kimse bir şey bilmiyor mu?”

Al Fayed’in tacizlerini Harrods desteğiyle yapmış olduğu iddia ediliyor. Kurbanlardan bazıları, iş görüşmesinde kendisine “adam arkadaşının olup olmadığının” sorulduğunu konu alıyor. Davaya mevzu iddialarda, Al Fayed’in genç ve sarı saçlı çalışanlarına tacizde bulunmuş olduğu vurgulanıyor. Bir kısmı günlerce tutsak edildiğini de konu alıyor. Fakat kurbanlar sessiz kalmaları mevzusunda Al Fayed’in çalışanları tarafınca tehdit edildiklerini aktarıyor.

Peki iyi mi oldu da Al Fayed ortalama 50 yıl süresince asla tahkikata uğramadı, soruşturmadan iyi mi firar etti?

2000’li yıllarda Harrods’ta yazman olarak çalışan Nicole, “Bu adam, dava açmaya meraklı bir milyarder” diyor. Başka bir eski çalışan Jen ise, “Öldüğü ana kadar bir tehdit olarak hissettiriyordu” diye konuşuyor.

Mohamed Al Fayed Metropolitan Polisi tarafınca 4 kere cinsel rahatsız etme ve saldırı suçlamasıyla soruşturuldu. Son soruşturma da Al Fayet öldüğü için sonlandı. Bu soruşturmalardan biri, 15 yaşındaki bir kız evladı tarafınca meydana getirilen suçlamaya ilişkindi.

Justice for Harrods Survivors (Harrods Mağdurlarına Hakkaniyet) isminde grubu temsil eden avukatlardan Dean Armstrong, mağdurların ifadelerinin bir tek acımasız bir tacizciyi değil, bu tacizcinin davranışlarının kurumsal bir sistem tarafınca da desteklendiğini ortaya koyduğunu dile getiriyor.

Genç ve sarı saçlı hanım çalışanlar Al Fayed’in ofisinde emek harcamaları için hususi olarak seçiliyordu. İddialar, Al Fayed’in aynı anda 25 tane kişisel asistanı olmasını istediğini ileri sürmekte. Bu kişiler, kendi rızaları olmadan, şirket doktoru tarafınca cinsel sıhhat testlerinden geçiriliyor ve testlerin neticeleri da Al Fayed ile paylaşılıyordu.

Kurbanlarının bazılarını ofiste rahatsız etme etti, bazılarını ise yurt dışı seyahatlerinde. İstismar, kimi zaman aylarca ve hatta senelerce sürdü. Al Fayed gittikten sonrasında kurbanlar, şirket çalışanları tarafınca sessiz kalmaları mevzusunda tehdit edildi.

Harrods 2010’da el değiştirdi. Şirket iddiaların “kendilerini dehşete düşürdüğünü” ifade ederek, bunların “bireysel eylemler” bulunduğunu ve “şu an oldukça değişik bir kurum” olduklarını altını çizdi. Armstrong ise, kıdemli adların yeni sahiplerin döneminde de şirkette bulunduğuna işaret ederek, Harrods’ın geçmişte yaşananlardan görevli olduğuna vurgu yapmış oldu. Avukatlar, tazminat davası için hukuki hazırlıkları yürütmekte.

Bazı mağdurlar, soruşturmanın derinleştirilebilmesi için her insanın neler bildiğini anlatması çağrısı yapmış oldu. Harrods’ın eski bir CEO’su, cinsel rahatsız etme olmasa da “menfur” davranışlara tanık bulunduğunu açıkladı. Şirketteki öteki çalışanlar, doğrusu güvenlik görevlileri, doktorlar, avukatlar ve halkla ilişkiler yetkilileri de şirkette neler bulunduğunu iyi mi bilmedikleri ve niçin eyleme geçmedikleri şeklinde sorularla karşılaşacaklar.

Grubu temsil eden avukatlardan Richard Meeran ise, “savunmasız bayanların cinsel sömürü amacıyla işe alındığı” göz önüne alındığında, insan ticareti suçlamasıyla da bir dava açılabileceğinin altını çiziyor.

The Economist’te mevzuyla ilgili piyasaya sürülen bir değerlendirmede, olayın bununla beraber oldukça daha geniş çaplı soruları doğurduğu vurgulanıyor. Yazıda, “Yaşananlar, Harvey Weinstein’in cinsel istismarlarının ifşa edilmesinin başlatmış olduğu MeToo hareketinden 7 yıl sonrasında, varlıklı ve kuvvetli tacizcilerin hala bundan iyi mi sıyrılabildiğini ortaya çıkardı” denildi.

Weinstein şeklinde, Al Fayed de yasal tehditler ve kişisel nüfuzundan doğan birleşime güvenmiş şeklinde görünüyor. Sadece şirketinin suistimalde oynadığı iddia edilen merkezi rol değişik; bir avukat bunun “kurumsal bir MeToo’ya” yol açabileceğini öne sürüyor.

Bazıları da İngiltere’nin kısıtlayıcı medya yasalarının tekrardan inceleneceğini dile getiriyor. Bu sebeple daha ilkin Al Fayed’in tacizlerini haber icra eden basın organları türlü davalarla uğraşmıştı. Bu haberleri ilk gösteren ise Vanity Fair’di.

Mecmua, 1990’ların ortalarında Al Fayed’in tacizlerine dair iddiaları haber yaptığında, fazlaca ciddi (ve yüksek tutarlı) tazminat davalarıyla karşılaştı; bu yüzden olayın en tehlikeli sonuç bilgileri hiçbir süre açıklanamadı. Sonraki incelemeler de benzer şekillerde engellendi.

Araştırmacı gazeteci Chris Atkins, bu karacılık kanunları sebebiyle bir sürü büyük fırsatın kaçırıldığını dile getiriyor. Atkins, şöyleki diyor:

Ellerinde oldukça sağlam kanıtlar olsa dahi editörler bu ‘dava açmayı seven’ milyarderin şimşeklerini üstlerine çekmekten korktular.

Davanın güvenlik ve savcılık makamlarının sorgulanmasına da niçin olacağı şüphesiz. Bu sebeple Crown Prosecution Service savcılığı 2000’de yetersiz kanıt nedeni öne sürülerek Al Fayed hakkında iddianame hazırlamadı. Eleştiriler, yetkililerin travmatize olmuş cinsel istismar mağdurları ile iyi mi çalışacaklarını bugün bile bilmedikleri yönünde.

Evet, Weinstein’ın mahkumiyeti, kuvvetli suçlularla mücadelede bir dönüm noktası oldu fakat Al Fayed’e yönelik suçlamaların sadece ölümünden sonrasında ortaya çıkması, gidilecek daha oldukça yol bulunduğunu gösteriyor.


BBC, THe Guardian ve The Economist’in haberlerinden Sıdal Utkucu derledi

Bul-Tikla

Son Yazılar

Türkiye’de en çok kullanılan telefonlar belli oldu: Zirvede ‘çakmalar’ mı var?

Tüm dünyada olduğu benzer biçimde Türkiye'de de çoğunlukla iPhone ile Samsung telefonlardan hangisinin daha fazlaca…

4 saat ago

Don Toliver – New Drop Şarkı Sözü

[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…

5 saat ago

Meta'dan "reklamsız içerikte" damping!

Acayip bir çağda yaşıyoruz... Meta, Salı günü yapmış olduğu açıklamada Avrupa Birliği üyesi ülkelerde sunmuş…

10 saat ago

Norveç’te ortaya çıkan balina Hvaldimir Rus casusu muydu? Nasıl geldi, nasıl öldü?

Norveç açıklarında bir beluga balinasının niçin üstünde koşum ekibi olacak şekilde ortaya çıktığına ilişkin gizem…

17 saat ago

Mac’te Apple Intelligence nasıl? (Şimdi kullanabileceğiniz 5 özellik)

Son güncellemeyle beraber iPhone, iPad ve Mac'ler resmi olarak Apple Intelligence özelliğine haiz oldu. Her…

24 saat ago

Don Toliver – New Drop Şarkı Sözü

[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…

1 gün ago