Hollywood sinemasının duayenleri denince ilk akla gelen adlardan önde gelen Al Pacino’dan hayranlarını üzen bir haber geldi. Pacino, geçmişte, hesapsız harcamaları, umursamazlığı ve dolandırıcılık suçuyla cezaevine gönderilen bir muhasebeciyle emek vermesi sonucunda 50 milyon dolarlık servetinden geriye bir şey kalmadığını deklare etti.
Scarface filmiyle hafızalara kazınan 84 yaşındaki Pacino, yaşamış olduğu sıkıntıları yeni otobiyografisi Sonny Boy‘da paylaştı.
Kitapta anlattığına bakılırsa, bazen bu şekilde problemler yaşayan Pacino, ilk nakit sıkıntısıyla The Godfather‘ı çektikten derhal sonrasında karşı karşıya kaldı. Zira Pacino, The Godfather‘ın öncesinde MGM Stüdyoları’yla bir mafya komedisi için anlaşmıştı. Bu anlaşmaya rağmen Michael Corleone karakterini canlandırması üstüne MGM Stüdyoları Pacino’ya dava açmıştı. Pacino, “Sanki ben bir kumarbazdım da bahisçiler peşimden koşuyor gibiydi. Anlaşmayı bozabilmek için avukatlar tutmak zorunda kaldım. Kısa süre içinde avukatlara da 15 bin dolar borçlandım” ifadelerini kullandı.
Kitapta, bu süreçte mafya filmlerinde görmeye alışkın olduğumuz görüntüler yaşandığını da belirten Pacino, stüdyonun patronuyla bir görüşme ayarlayıp geri çekilmesini istediğini belirterek, “‘Beni öldürüyorsun. Asla param yok ve bana davalar açıp durduğun için ben de avukatlara para ödeyip durmak zorunda kalıyorum’ dedim” diye yazdı.
MGM Stüdyoları’nın patronu Pacino’nun talebini kabul etmekle beraber o zamanlar hemen hemen 30’lu yaşlarının başlangıcında olan aktöre reddedemeyeceği bir teklif yapmış oldu: Pacino filme çekmek istediği herhangi bir kitap ya da senaryoyu ilk olarak MGM’le paylaşacaktı.
Tüm işleriyle muhasebecisi ilgileniyordu
Doğma gelişme New Yorklu olan Pacino, ilerleyen yıllarda başrollerinde yer almış olduğu Heat, Donnie Brasco şeklinde filmlerden bir servet elde ettiğini sadece kariyerinin mühim bir kısmında parasının hesabını asla bilmediğini, tüm kontrolü muhasebecisine bıraktığını söylemiş oldu.
2011 senesinde ailesiyle Avrupa’da yapmış olduğu pahalı bir tatilden dönüşten hesaplarını denetim ettiğinde, tatile gitmeden öncesine kıyasla daha zengin bulunduğunu fark eden Pacino, bir tuhaflık bulunduğunu düşünmeye başladı.
Bir takım dikkat çekici gelişmenin peşinden yeni bir muhasebeciye danışmaya kabul eden Pacino, “Bence şu an çalıştığın şahıs kibirli bir dolandırıcı” sözlerini işitince şoke oldu.
Pacino, “Beş parasızdım. Ilkin 50 milyon dolarım vardı, sonrasında hiçbir şeyim yoktu. Mülklerim vardı fakat asla param yoktu. Bu meşhur bir insanoğlunun başına gelecek en fena ikinci şey olabilir; birincisi ölmek, ikincisi ise parasız kalmak” satırlarına kitabında yer verdi.
Pacino oldukca hesapsız harcamalar yaptığını da vurgulayarak, “Benim harcadığım miktarlar ve paraların gittiği bölgeler, deli bir yitik montajıydı. Kapı ardına kadar açıktı; tanımadığım insanoğlu benim sırtımdan geçiniyordu. ‘Gelin gelin hepiniz gelin! Al’in parası var ve hiçbir şey umurunda değil’ durumu yaşanıyordu” ifadelerini kullandı ve ekledi:
“Yalnız iki arabam olmasına rağmen 16 arabanın harcamasını karşılıyordum. Varlığından haberdar olmadığım 23 cep telefonunun faturalarını ödüyordum. Bahçıvana yılda 400 bin dolar ödüyordum ve hatırlatırım, bahçıvanına bu kadar para harcadığım evde yaşamıyordum bile. Tüm sorun şuydu: Bu aptal aktörü mutsuz etmeyelim, o çalışsın ikimiz de yiyelim.”
Pacino, anlamasının zor bulunduğunu düşündüğü, kendini bu iş için yaşlı hissettiği ve bu tarz şeyleri anlayacak zamanı olmadığı gerekçeleriyle mali durumuyla ilgilenmediğini de sözlerine ekledi.
O filmi de para için kabul etmiş
Batmamak için çırpındığını da özetleyen Pacino, iki evinden birini sattığını, evvel reklamlarda oynamaya karşı olmasına rağmen bir kahve reklamında rol aldığını, aylık faturalarını ödemesine destek olan seminerlere katıldığını ve “oldukca para verdikleri için” Adam Sandler’la beraber Jack and Jill filmimizde oynadığını açıkladı.
Pacino, aşağı yukarı aynı dönemde eski muhasebecisinin tutuklandığını, bir Ponzi oyunu yürütmekle suçlandığını ve 7,5 yıl hapse mahkûm edildiğini öğrendiğini de altını çizdi.
Oldukça büyük paralar kazanıp oldukca büyük kayıplar yaşayan sporcular, oyuncular ve müzisyenler sıralaması oldukça kalabalık. Michael Jackson’dan Mike Tyson’a, 50 Cent’ten Diego Maradona’ya ve Dennis Rodman’a birçok meşhur isim bu kaderi yaşadı.
Nispeten erken yaşta oldukca varlıklı olan ve servet sahibi olmaya alışkın olmayan kişiler, finansal problemler yaşamaya daha eğilimli oluyor.
Mesela basketbol efsanesi Charles Barkley, mayıs ayında katılmış olduğu Club Shay Shay podcast’inde genç sporcuların hesapsız harcamalar yaptığını belirterek, “Ben de birazcık pırıltıya hayır demem fakat bunlarınki oldukca fazla pırıltı. Dior ayakkabılar giyiyorlar. O paranın sonsuza dek o şekilde kalmayacağını biliyorlar, değil mi?” ifadelerini kullanmıştı.
Business Insider‘ın haberini Sevin Turan Türkçeleştirdi. Görsel: DALL-E