Vigny (Kontu), Alfred-Victor (D: 27 Mart 1797, Loches, Fransa – Ö: 17 Eylül 1863, Paris, Fransa) Fransız romantizminin önde gelen adlarından ozan, oyun yazarı ve romancı.
Alfred de Vigny, Fransız Devrimi’nden sonrasında yoksul düşen asil bir asker ailesinden geliyordu. Paris’te büyüdü. Politeknik Okul’a girebilmek için Bonaparte Lisesi’ne yazıldı. 1814’te Bourbonlar tekrardan iktidara ulaşınca, aileden gelme krala bağlılık duygusuyla kralın muhafız alayında teğmen oldu. 1827’de ordudan ayrıldı.
İlk şiiri Le Bal”i (Balo) 1820’de yayımlamış, bunu 1822’de ilk şiir kitabı izlemişti. Bir taraftan da Victor Hugo’nun tutucu bir siyasal çizgiyi korumak için çaba sarfeden edebiyat dergisi La Muse Frmıçaise’de yazıyordu. J826’da piyasaya çıkan Poernes antiques er modernes de (1826; Eski ve Yeni Şiirler) büyük ilgi topladı.
Vigny yalnızca şiir alanında en iyi olmakla yetinmedi. Şiir onun için, ” felsefi düşüncelerin epik ya da trajik şekilde sahnelendiği bir türdü. Roman alanındaki kabiliyetini Cinq-Mars’la (1826; Cinq Mars, 1950) ortaya koydu. Bu tanlı el roman, kralın yakın çevresinden Cinq-Mars markisinin Kardinal Richelieu’ye karşı giriştiği komplo çevresinde gelişiyordu. Vigny, bir kişiliği yansıttığı ya da bir tezi aktardığı bölümlerde tarihsel gerçeklerden uzaklaşıyordu.
O dönemde romanları oldukça gözde olan Sir Walter Scott’un yapıta fanatik kalmasına rağmen, eleştiriler yüzünden Vigny yapıtın dördüncü basımına (1829) bir ön öz yazmak mecburiyetinde bırakıldı. Burada, sanat ve tarihin felsefi bir amaçla kullanılabileceği görüşünü savundu. Sonradan bu görüşünden vazgeçecekti.
Tüm diğeri romantikler benzer biçimde Vigny de Shakespeare’e hususi bir ilgi duyuyordu. Otlello ve The Merchant of Venice’in (Venedik Taciri) erbet uyarlamalarını yapmış oldu (1829). Duygusal çevrelerden bir seviyede uzaklığını korumakla beraber Alphonse de Lamartine, Hugo ve Sainte-Beuve benzer biçimde romantizmin öncülerinin övgüsünü topladı .
Güzelliği ve kabiliyetiyle meşhur yazar Delphine Gay’le beraberliğinin arkasından 1825’te zengin bir ailenin kızı olan lngiliz Lydia Bunbury ile evliliğe ilk adımını attı.
Temmuz Devrimi (1830) Vigny’yi siyasal mevzularda giderek karamsarlığa sürükledi. Chateaubriand benzer biçimde o da bir onur orunu saydığı için monarşiye bağlılığını sürdürdü.
Bourbon kralı X. Charles’ın davasının, varlıklı burjuvazi tarafınca tahta çıkarılan Louis Philippe’inkiden değişik olmadığını biliyordu. Mevcud siyasal inançları sarsıldı ve sonunda Saint-Simon’un toplumcu felsefesine ve Lamennais’nin önderliğindeki ilerici Hıristiyanlara yakınlaştı.
Düş kırıklığını daha 1831’de, “‘Elevation” (Yüceltme) adını verdiği yeni bir türde yazdığı “Paris” şiirinde ortaya koymuştu. Cinq Mars’dan sonrasında tarihsel roman yazmayı bıraktı.
Stello (1832), şairin yalnızlığı temasıyla birbirine bağlanan üç öyküden oluşuyordu. Öyküleriden biri XV. Louis’nin düşüncesizliği yüzünden yokluk içinde ölen Nicolas Gilbert’i, ikinci Robe pierre’in fanatizminin kurbanı olan Andre Chenier’yi, üçüncüsü de Londra belediye başkanı William Beckford’un bencilliği yüzünden intihara sürüklenen Thomas Chatterton’ı mevzu alıyordu.
Vigny’ye nazaran tüm siyasal rejimler şairleri ”devamlı sürgün”e mahkum ediyorlardı. Tüm diğeri romantikler benzer biçimde Vigny de Stello’da bunun nedenlerini araştırıyordu. Kitapta Stello muayene olmak için Doctor Noir’a (Kara Hekim) gidiyor, hekim onu dinledikten sonrasında kurtulması için şiir yaşamıyla siyasal yaşamını birbirinden ayırmasını ve toplumu yakından, fakat büyük bir tarafsızlıkla gözlemesini öneriyordu.
Vigny, Stello’da Chatterton‘ın intiharını anlattığı kısmı sonradan Chatterton (1895: Chatterton, 1943) adıyla üç perdelik bir oyun olarak tiyatroya uyarladı. Oyunda Chatterton’ın son anlarını aktarırken seyirciyi maddiyat düşkünü ve acımasız bir toplumda şairlerin çekmiş olduğu acılara şahit olmaya çağırıyordu. Vigny’nin oyun yazarlığının zirve noktasını temsil eden Chatterton, duygusal tiyatronun da en iyi örneklerinden biri sayılır.
Chatterton ve Stello’daki kibirli kötümserlik, sonraki yapıtı Servitude et grandeur militaires’de
de (1835; Askerliğin Kulluğu ve Büyükklüğü, 1947) belirgindi.
Vigny, gene üç öyküden oluşan yapıtta, kendi askerlik anılarına dayanarak, askerlerin saygınlığını ve çektikleri sıkınlıları münakaşa mevzusu yapıyordu. Yapıtın kahramanı, kardeşi ozan olan bir askerdi. Ozan benzer biçimde asker de “parya” muamelesi görüyor, mesleği sebebiyle öldürmek zorunda kalıyor ve gene bu yüzden edilgin bir boyun eğişe zorlaruyordu. Yapıtta Vigny bu “cemiyet dışı” kahramanın öyküsünü anlatırken, onun kulluğu ile büyüklüğü arasındaki ilişkiyi büyük bir titizlikle kurmuştu.
Ayrıca şiir yazmayı bırakmıştı. Tümüyle içe kapanık bir yaşam sürmeye başladı; bu essizlik yalnızca 1840’larda, Revue des Deux Moudes dergisinde yayımladığı altı şiiriyle bozuldu.
Vigny 1841 ‘de Balzac ve Lamartine’le beraber yazarların telif hakları kazanması için oluşturulan bir kampanyaya öncülük etti. Bir süre sonrasında da Academie Française üyeliğine başvuruda bulunmuş oldu. Başvurusu beş kez ertelendikten sonrasında sadece 8 Mayıs 1845’te üyeliğe kabul edildi.
Vigny geride yayımlanmamış birçok yapıt bırakmıştı, bunlar: Les Destinees ( 1864; Yazgılar), Le Journal d’un poete (1867; Bir Şairin Günlüğü), Daphne (1912) ve Memoires inedits (1958; Yayımlanmanış Anılar) adlarıyla yayımlandı. Ölümünden sonrasında piyasaya çıkan şiirleri dinsel görüşlerindeki değişimi tüm açıklığıyla yansıtır.
Son şiirlerinde önceki yapıtlarındaki şüpheciliği bırakarak onur ve acıma duygusu benzer biçimde insani değerleri savunduğu görülür. 1863’te yazdığı “L’Esprit pur” (Saf Ruh) Şiirinde Tanrı’nın yerini alacak bir mukaddes ruhun gelişini haber verir.
Vigny sağlığında Lamartine ya da Hugo kadar meşhur olamamışsa da, ölümünden sonrasında Charles Baudelaire, Henri de Regnier, Charles Peguy, Andre Breton ve Jules Roy benzer biçimde birçok ozan onun mirasına sahiplenmiştir.
Günümüzde Vigny “L’Esprit pur” benzer biçimde kehanetle dolu şiirleriyle, Batı da onun ölümünden yüz yıl sonrasına değin devam eden doğa ötesi başkaldırının ilk habercilerinden biri kabul edilir.
Dünya Edebiyatı
Suni zekâ günlük yaşamımıza girdiğinden bu yana mevzu genel olarak birkaç bağlamda tartışılıyor. İşimizi elimizden…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Statü Endişesi – Alain De Botton Mevzusu Alain de Botton, Statü Endişesi adlı kitabında toplumun…
Pala Ağaç Sanayi ADVERTISEMENT Firma bilgileri Fax : - Gsm : - Telefon : +90…
Esmert Makina ve Kesici Bıçak Sanayi Mertol Duran, OSB sanayiciler sitesi V blok no:5 Telefon…
iPhone 17 Pro ve Pro Max, bilhassa kamera performansı, işlemci gücü ve RAM kapasitesi açısından…