Bağlaçlar, kelimeleri ya da cümleleri birbirine bağlayan kelimelerdir. Kullanılış yerlerine gore üç bölümde toplanabilir.
1. Kelime bağlaçları.
2. Cümle bağlaçları.
3. Kelime ve cümle bağlaçları.
1. Kelime Bağlaçları :
Çekimli fiiller haricinde, yalnız eş görevli kelimeler ya da öğeler içinde bağlantı kurar.
ile : Bu bağlaç çoğunlukla isim görevindeki kelimelerle kullanılır ve beraberlik anlamı verir.
- “Ah ile Ayşe gittiler.”, “Gece ile gündüz içinde ısı farkı oldukca.”,
- “Gelmesi ile gelmemesi içinde benim için fark yok.”
ilâ : Bugün çoğunlukla sayı sıfatlarını bağlayan bu bağlaç, “bir sayıdan diğeri sayıya kadar” anlamı verir, bir sınır terimi taşır.
- “Yedi ilâ yüz içinde değişmiş olur.”
2. Cümle Bağlaçları:
Anlamca birbirine bağlı cümleleri ya da yarı cümleleri birbirine bağlarlar. Kimi bağlaçlar anlamca bağlı cümlelerden birincisinin, kimileri de İkincisinin başlangıcında bulunur. Devrik cümlelerde bağlacın cümle sonuna getirilmiş olduğu de olur.
- “Onu tamamımız oldukca severiz, şundan dolayı o buna lâyıktır.”
- “Onu tamamımız oldukca severiz, o buna lâyıktır şundan dolayı.”
- “Madem o şekilde istedi, o şekilde olsun.”
- “O şekilde istedi madem, o şekilde olsun.”
örneklerinde olduğu şeklinde.
Cümle bağlaçları başlangıcında bulundukları cümleyi çeşitli anlamlar vererek diğeri cümleye bağlarlar. Değişik anlam veren bağlaçlar aynı cümlede yan yana ya da biri cümle başlangıcında biri cümle sonunda kullanılabilir.
Karşıtlık anlamı kazandıran cümle bağlaçları:
Çoğu zaman başlangıcında bağlaç bulunan cümle, diğeri cümlenin açıklaması durumundadır ve cümleler içinde bir anlam karşıtlığı vardır.
a. iki cümlenin içinde:
fakat :
- “Konservatuvarı tamamladı fakat müzik şimdi onun için yoğunlaşmış bir ağrı gibidir.”,
- “Bu şekilde bir şeyler söyledi fakat pek anlamadım.”,
- “Yiyecek azca fakat leziz.”2
lâkin :
- “Sözünü işitmemezlikten geliyorum; lâkin o, yanı başımda söylenmekte devam ediyor.”,
- “Geldi, lâkin gelmemeliydi.”
fakat :
- “Görmem lâzımdı fakat oraya gidemezdim.”
sadece :
- “Gelirim sadece beni gelmem gerektiğine inandırmaksın.”
yalnız :
- “Gideriz yalnız daha ilkin oturup antak kalmamız lüzumlu.”
- “Adam oldukca varlıklı, yalnız pinti.” 3
oysa :
- “Oysa o {hiç de} olağanüstü bir adam değildi.”,
- “O bana darılmış, oysa ben bu işi onu kırmak için yapmadım.”
oysa :
- “Şimdi hazırlanmıştır; oysa beyazperdeye gidemeyeceğiz.”,
- “Oysa bugün Türkiye’de hâlâ 16.000 okulsuz köy var.”
bari :
- “Toplantıya gelmeyecekmiş bari bir haber gönderseydi.”
- “Kimse gelmedi bari ikimiz de gidelim.”
asla eğer olmazsa:
- “Kendi gelmedi asla eğer olmazsa kızım gönderebilirdi.”
bari :
- “Bu gün gelmedin, bari yarın gel.”
bununla beraber:
- “Gezimiz uzun sürdü, bununla beraber sınavlara da hazırlandım.”
bununla birlikte:
- “Konuşkan değildir bununla birlikte sevimlidir.”
hoş :
- “Gelmediğine üzülüyorsun; hoş gelse de netice değişmezdi.”
kaldı ki :
- “Hava soğuk, kaldı ki hastayım, onun için gelemem.”
mamafih :
- “Mamafih o da oldukca azca konuşur.”
tut ki :
- “Tut ki o kumaşı aldım, kime diktireceğim?”
ne var ki :
- “Ne var ki bu davranışın gelecek günleri etkileyeceği pek şüpheli.”
şu var ki :
- Şu var ki bu kaide değişmez ve daima geçerli değildir.”
aksi halde :
- “Teklifimi kabul etmelisin aksi halde netice fena olur.”
aksi takdirde:
- “Bugün bizlere gelmelisin aksi takdirde görüşemeyiz.”
yeter ki :
- “Yeter ki sen gel beyazperdeye gitmeyi sonrasında düşünürüz.”
nedir ki :
- “Hava güzel nedir ki biz gezmeye gidemeyeceğiz.”
öyleyse :
- “Çalıştım diyorsun öyleyse niçin bilmiyorsun?”
b. İki cümlenin başlangıcında:
Çoğu zaman bu bağlaçlar ikinci bir bağlacın da kullanılmasını gerektirirler.
gerçi :
- “Gerçi bazı akşamlar daireden birlikte çıkarak evine kadar yürürdük fakat o asla konuşmazdı.”
her ne kadar:
- “Her ne kadar geniş ise de birazcık alçak.”
vakaa :
- “Vakaa ben o sözü söyledim fakat darılacağınızı asla ummadım.”
Sebep anlamı kazandıran cümle bağlaçları:
Başlangıcında bulunmuş olduğu cümle çoğu zaman diğeri cümlenin nedenini açıklar.
a. İki cümlenin içinde:
şundan dolayı :
- “Babam amcamın yanında ayak ayak üzerine atmazdı; şundan dolayı ona karşı saygısı büyüktü.”
zira :
- “Size gelemezdim, zira onunla karşılaşmak istemiyordum.”
b. İki cümlenin başlangıcında:
değil mi ki:
- “Değil mi ki bana bunu yapmış oldu artık arkadaşlığımız devam edemez.”
madem :
- “Madem o şekilde istedi, istediği şeklinde olsun.”
mademki :
- “Mademki beni dinlemiyorsun, ben de sana karışmam.”
Koşul anlamı kazandıran cümle bağlaçları:
eğer, eğer:
Bu bağlaçlar koşul cümlelerinin başına gelir ve ondan sonraki cümle şartın sonucudur. Eğer bağlacının kullanıldığı cümlelerde olasılık derecesi daha azdır.
- “Eğer sen de genç olsaydın beni anlayabilirdin.”,
- “Eğer size verdiğim işi yapmazsanız, sizin için iyi şeyler düşünmeyeceğim.”
ise:
“imek” fiilinin şartı olan bu kelime çoğu zaman şartlı yarı cümle kurar ve bu cümleyi esas cümleye bağlar.
- “Gelirse (ise), onu beklediğimi söyle.” 4
Özet anlamı kazandıran cümle bağlaçları:
Daha ilkin anlatılanların özetlemek gerekirse özetlendiği ya da açıklanmış olduğu cümlelerin başlangıcında kullanılır. Onun için bu bağlaçlar ikinci cümlenin başlangıcında bulunurlar.
özetlemek gerekirse, kısacası :
- “Kısacası ne yana baksak bunalımlar, çalkantılar görmekteyiz.”
sözün kısası :
- “Sözün kısası bu iş burada biter.”
hasılı :
- “Hasılı, ben de diğeri Yusuf şeklinde kardeşlerim tarafınca satıldım.”
velhasıl :
- “Velhasıl bu olacak şey değildi.”
hülasa :
- “Hülasa o, tüm varlıklarıyla biz Frenkçe biliriz diyen insanlara benzemezdi.”
kısaca :
- “Iğrenç bir hava kısaca.”,
- “Doğrusu aşağı yukarı yarım saate kadar kendi evinde olacaksın.”
şu halde :
- “Şu halde sizinle meydana getirilen antak kalma burada bitiyor.”
açıkçası :
- “Açıkçası bu emek harcama seni başarıya götürmez.”
demek, demek ki:
- “Demek Ali köyünden çıkalı kırk gün olmuştu.”,
- “Demek ki azca ilkin buralardan tütün tavı bir yağmur geçti.”
demek oluyor ki :
- “Demek oluyor ki kaside ve gazellerde söylenenler neredeyse tüm ozanlarda birbirine benzer.”
mesela :
- “Bugün yapılacak işlerin hepsi bitti. Mesela kitaplar düzeltildi.”
İhtimal anlamı kazandıran cümle bağlaçları:
İki cümlenin içinde bulunan şu bağlaçlar olasılık anlamı verir:
yoksa :
- “Çocuk geç kaldı yoksa vapuru mu kaçırdı?”,
- “Uslu dur yoksa seni tekrar getirmem.”
zahir :
- “Evvelinde aklına koymuş zahir”
meğer :
- “Meğer o görünmüş olduğu şeklinde değilmiş.”
meğerse :
- “Meğerse seninle dostluğumu çekemezmiş.”
anlaşılan :
- “Anlaşılan buraya ilk kez geliyorsunuz.”
görünüşe gore :
- “Görünüşe gore sizinle antak kalmamız pek zor olmayacak.”
Anlamı pekiştiren cümle bağlaçları:
İki cümle içinde bulunan şu bağlaçlar da anlamı pekiştirir:
hem :
- “Gidiyor, hem koşarak gidiyor.”
hem de :
- “İstanbul’dan dönmelisiniz artık hem de acil olarak.”
üstelik :
- “İşim oldukca üstelik yorgunum.”
hatta :
- “Hatta kendisini ayakta karşılamamız gerekir.”
nitekim :
- “Nitekim otomobil beş on adım gittikten sonrasında durdu.”
ya :
İkinci cümlenin başlangıcında bulunabildiği şeklinde birinci cümlenin sonunda da bulunabilir.
- “Siz karnınızı doyurdunuz, ya ben ne yapayım.”,
- “Paranı aldın ya, daha ne bekliyorsun.”,
- “Gelsin ya.” 5
Cümle bağlaçlarından “yoksa”, “kısaca”, “hatta” şeklinde bağlaçlar “Bugün mü yoksa yarın mı gelir?”, “Üç gün sonrasında kısaca perşembe günü gelir.” “Bu söylentiler bizlere yalan hatta rüya şeklinde gelir.” örneklerinde kelimeler içinde ilgi kuruyor gibidir. Oysa burada ilk cümlenin ikinci ile aynı olan yüklemi kaldırılmıştır. Bunlar aslen gene iki cümleyi birbirine bağlamaktadır.
3. Kelime ve Cümle Bağlaçları:
Kimi bağlaçlar da eş görevli kelimeleri bağladıkları şeklinde cümleleri ya da yarı cümleleri de bağlarlar.
Beraberlik anlamı verenler:
ve :
- “Köyler, kasabalar ve şehirler baştan başa luk içindeydi.”,
- “Yazıları ortasından yırtılmış ve kenarları yanmış bir defterdi.”,
- “Dün buraya geldiler ve acil gittiler.”
bile, dahi, de:
Beraberlik anlamı vererek kelimeyi ya da cümleyi aynı görevde olan ve anılmayan başka kavramlara bağlar. Belirtilen kavramın da anılmayan kavramla beraber bulunduğunu gösterir. Cümle başlangıcında bulunmaları olanaksızdır.
- “Ahmet geldi mi? Gitti bile.”,
- “Düşmanları bile onu ne kadar beğeniyor.”,
- “Benden bile sakladı.”,
- “Yemin etse bile inanmam.”,
- “Ne söylediğini ben dahi anlamadım.”,
- “Onu ben de gördüm.” 6
Seçme anlamı verenler :
Birinden birinin seçildiği belirtilen iki kelime ya da cümle içinde kullanılır.
yada : “Ahmet yada Ali bu işi yapabilir.”
veya : “Gelmiş veya gelmemiş sizin için farkına varır mi?”
veyahut : “Bir şeyin ucuz veyahut, pahalı olması kıymetini göstermez.”
ya da : “Kavun ya da karpuz, bana gore ikisi de bir.” Karşılaştırma anlamı verenler:
Bunlar eş görevli kelimeler ya da cümleler içinde yine edilerek kullanılırlar. Bağladıkları kelime ya da cümleleri karşılaştırırlar.
a. Karşılaştırılan kavramlardan biri seçilmiştir.
ya … ya:
- “Ya mektup yazarım ya kendim gelirim.”,
- “Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli.”,
- “Ya ben ya sen İstanbul’a gideceğiz.”,
- “O süre ben on altı yaşlarında ya var ya yoktum.”7
b. Karşılaştırılan kavramlarda seçme yapılmamıştır.
gerek … gerek :
- “Bu iş gerek bizi gerek, onları ilgilendirir.”
ister … ister:
- “İster gelsin ister gelmesin ne değişmiş olur.”
hem … hem :
- “Hem uslu hem çalışkan bir çocuktu.”, “Hem bilmez hem konuşur.”
ne … ne :
- “Onu ne gördüm ne tamdım.” ,
- “Ne dil ne anane bilmediğinden oldukca güçlük çekti.”,
- “Bu sabah ne çay ne kahve içtim.”,
- “Saçları ne uzun ne kısa.”
ha … ha :
- “Ha bağ ha bahçe ha tarla.”
fakat … fakat :
- “Fakat bu gün fakat yarın ne olursa olsun gelir.”
“ki” bağlacı:
Kelime ve cümle bağları içinde kullanılışı en yaygın olanlardan biri de “ki” bağlacıdır.
Önünde kullanıldığı kelimeyi açıklayan cümleyi, o kelimeye bağlar:
- “Bir adam ki söz dinlemez ondan ümidi kes.”,
- “Hepimiz bilir ki dünya yuvarlaktır.”,
- “O şekilde koşar ki arkasından kurşun yetişmez.”
Bağladığı cümlelerden İkincisi birincinin nedenini açıklar:
- “Çocuklar uyumuş olmalılar ki ortada kimse yok.”,
- “Sakalım yok ki sözüm dinlensin.”
Pekiştirme özelliği de vardır:
- “Geldim ki kimseler yoktu.”,
- O şekilde eğlendik ki.”,
- “O şekilde parasız kaldım ki.”,
- “Acaba iyiler mi ki?”
- “Ona güvenilmez ki.”
örneklerinde olduğu şeklinde.8
Kaynak: Oya Kaynak, TDK (Türk Dil Kurumu).
Ek olarak bakınız ⇒
DİPNOT:
- 1 Bağlaç olarak kullanılan ödat tamlamaları çoğunlukla kalma halindedir.
- 2 Fakat bağlacının pekiştirme özelliği de vardır: Sen de gel fakat gel. , Bu şekilde söylersen darılırım fakat.”
- 3 Çoğu zaman cümleleri bağlayan ve birbiri yerine kullanılabilen fakat, lâkin, fakat, sadece, yalnız bağlaçları birbirinin karşıtı olan sıfatlar içinde da bağlaç göreviyle kullanılır: “Kalınca fakat birazcık yıpranmış paltosunun yakasını iyice kaldırmadan gitmezdi” örneğinde olduğu şeklinde.
- 4 Çoğu zaman cümle bağlacı olan “ise” kelimeleri de bağlayabilir. Bu durumda “de”, “dahi”, “bile” bağlaçları gibidir. Kelimeleri aynı görevde olan fakat anılmayan kavramlara bağlar. “Ali ise bu işe en oldukca şaşanlardan biri oldu.”
- 5 “Gelir diyorsun, ya gelmezse” örneğinde ise bu bağlaç olasılık anlamı vermektedir.
- 6 “de” bağlacı ek olarak şu kavramları da verir: 1. Pekiştirme. “Bu iş {hiç de} doğru değil.”, “Yorulmak da söz mı?” , Söyler de söyler.”, “Durdu durdu da turnayı bakış açısından vurdu.”, “Sesi güzel de güzel.”, İnsan çalışıp da kazanmalı.”, “Gelsin de ne süre gelirse gelsin.” 2. Sebep. “Çalışmış da kazanmış.”, “Hava sıcak da terledim.” 3. Karşıtlık. “Görmüş oldu de merhaba vermedi.”, Sen otur da ben gideyim.”, “Öldü de dirildi.”, “Ölse de söylemez.”
- 7 İkinci “ya ” yerine tekrardan kaçınmak için seçme terimi veren bağlaçlardan biri kullanılabilir.
- 8 “ Bağlaçlar mevzusunda şu kaynaklardan yararlanılabilir:
Banguoğlu Tahsin, “Ana Hatlarıyla Türk Grameri”,
Çağatay Mutluluk, “-ki, erki” TDAY, 2, 243, s. 245 – 250, 1963
Ediskun Haydar, “Yeni Türk Gramer”, İst. 1969
Ergin Muharrem, “Türk Gramer”, İst. 1962
J. Deny, “Türk Dili Grameri”, İst. 1941
Gencan Tahir Nejat, “Gramer”, İst. 1966.