Armağan – Danielle Steel
Tür: | Roman |
Yazar: | Danielle Steel |
Yayınlanma Zamanı: | 1994 |
Yayınevi: | İnkılap Kitabevi |
Karakterler
Liz: Ailenin hanımıdır. İyi bir eğitim görmüş çocuklarına bakmak için işinden ayrılmıştır.
Tommy: Ailenin en büyük evladı.
Annie: Fazlaca yaramaz ve bir o kadarda tatlı bir kız.
Maribeth: On altı yaşlarında genç bir kız.
Bert: Maribeth’in babasıdır. Huysuz, inatçı ve eski kafalı bir adamdır.
Margaret: Maribeth’in anası.
Mevzusu
1950’lerde, düzgüsel aşk temalı romanlarından değişik olarak, bir çocuğun vefat etmesiyle hesaplaşan bir ailenin hikâyesini mevzu ediniyor.
Armağan Özeti
Kış mevsiminde Whitteaker ailesi büyük bir coşkuyla Noel’e hazırlanıyor. Ailenin reisi John’un babasıyla beraber duracak ve kendi yürüttüğü bir işi vardır. Ailenin hanımı Liz, iyi eğitimli bir kişidir. Evlatları doğduktan sonrasında işini bırakır ve kendini tamamen onların yetiştirilmesine adar. Tommy, ailenin en büyük evladı. Okulda ve yapmış olduğu sporda fazlaca başarılıdır. Ufak evlatları Annie fazlaca yaramaz ve fazlaca tatlı bir kızdır. Doğumundan sonrasında aile birbirine daha fazlaca bağlanır ve mutlulukları daha da artar. Yılbaşı hazırlıkları tüm hızıyla devam ederken evde büyük bir coşku yargı sürüyor. Sonunda Noel gelir. Hep beraber mutlu bir Noel geçirirler. Noel’den birkaç gün sonrasında Annie hastalanır ve yatağa düşer. Liz akşam doktoru arar. Tabip akşam eve gelir ve Annie’nin nezle bulunduğunu söyler. O gece Liz uyuyamaz. Sabah uyandığında Annie’nin ateşi daha da yükselir ve daha sık nefes almaya adım atar. Derhal hastaneye giderler fakat artık fazlaca geçtir. Annie ölür. Tüm aile birbirini sorumsuzlukla suçlar. John artık işten geç dönmez. Tommy okulu asmaya ve Liz’le asla ilgilenmeye adım atar. Evde kimse birbiriyle konuşmaz. Tommy’nin dersleri düşer ve öğretmenleri ondan şikâyet etmese de ondan pek memnun değiller. Tommy bir tek 16 yaşındadır. Maribeth’te 16 yaşlarında bir kız. Babasının baskısıyla bazı şeylerden yoksun kalır. Maribeth’in babası Bert fazlaca huysuz, inatçı ve eski kafalıdır. Ailedeki her insanın bu şekilde olmasını ister. Anası Margaret, kendin yap uzmanıdır. Ağabeyi Ryan, tıpkı babasına benzer. Maribeth bigün bir partiye gider ve babası ona partide iyi mi davranması ve ne yapmaması icap ettiğini söyler. Akşam adam arkadaşı onu almaya gelir ve beraber partiye giderler. Adam arkadaşı partide onunla ilgilenmez ve derhal içkiye adım atar. Kısa sürede sarhoş olur. Maribeth birazcık hava almak için dışarı çıkar ve orada okulun en yakışıklı evladı olan Paul’ü görür. Konuşmaya başlarlar. Paul, Maribeth’e isterse onu gezintiye çıkarabileceğini söyler. Beraber bir yere giderler, dans ederler ve otomobil turuna çıkarlar. Paul arabayı tenha bir yerde durdurur. Maribeth’e bir içki ikram eder. Maribeth, dansın ve içkinin tesiri altında bir miktar bilincini kaybeder ve cinsel ilişkiye girer.
Ondan sonra Paul onu terk eder. Maribeth evde oturarak doğum yapmayı bekler. Maribeth’in babası Bert vakası öğrendiğinde durmaz. Kızını gözlerden uzak bir doğum yapması ve evladı başkasına vermesi için şehrin dışındaki bir kiliseye gönderir. Maribeth kilisede kendisi benzer biçimde doğum hayata geçirmeye gelen hanımefendileri görür. Doğumda ve doğumdan sonrasında yaşadıklarını öğrenir ve dehşete düşer. Derhal oradan uzaklaşır. Otobüse binip daha ileri gitmek ister fakat parası kiliseden bir tek dört ya da beş kasaba uzağa gitmesine izin verir. Maribeth iş aramak için bu kasabaya gelir. Ondan sonra bir restoranda iş bulur ve çalışmaya adım atar. Çalışmalarına yoğun bir tempoyla devam eden Maribeth, kısa sürede restorandaki hepimiz tarafınca sevilmeye adım atar. Kocasının bir harpte öldüğü ve ona hamile olduğu yalanını her insana anlatır. Restorandaki öteki çalışanlar ve restoranın sahibi ona inanır. Restorana hep aynı saatte gelen genç bir insanla tanışır. Yakında dost olurlar. Restorana gelen genç Tommy’dir. Anası evde onunla ilgilenmediği ve yiyecekleri zamanında yapmadığı, kimi zaman asla yapmadığı için hep bu restorana gelir. Buradaki yiyecekleri yer. Restoranda kimsenin onun hakkında en küçük bir bilgisi yoktur. Maribeth ile arkadaşlıklar geliştiren Tommy, ona başına gelenleri ve niçin bu kadar mutsuz bulunduğunu anlatır. Maribeth ise başına gelenleri, hamile bulunduğunu ona söylemesi imkansız. Maribeth’in göbeği büyümeye adım atar ve artık onu saklayamaz. Bunu anlayan Tommy ona bunun niçin ve iyi mi bulunduğunu sorar. Maribeth vakaları baştan ve tüm çıplaklığıyla anlatır. Tommy’nin arkadaşlığı kısa sürede aşka dönüşmeye adım atar. Maribeth’e âşık olur.
Doğmanın zamanı gelir. Kasabada bu iki genç hekim kendilerine hekim aramaya başlarlar. Tommy, aile doktoruna gitmeye karar verir. Bu yüzden doktorun telefon numarasını annesinden alır. Ondan sonra doktordan buluşma ister. Tabip onlara bu doğmamış çocuğun kim bulunduğunu sorar. “İkimiz,” diye yanıtlar. Tabip, Tommy’yi bir yerden tanır fakat çıkarmak zor olsa gerek. Tommy doktora gittikten birkaç gün sonrasında Liz, senelik muayenesi için doktora gelir. Tabip ona oğlunun adını sorar. Ondan sonra oğlunun buraya bir kızla geldiğini anlatır ve ne vakit evlendiğini sorar. Liz bu suali yanıtlamakta zorlanır fakat oğlunun evli olmadığını söyler. Tabip ek olarak Liz’e kendisine gelen kızın hamile bulunduğunu söyler. Liz derhal eve gitmek ve Tommy’nin neyin ardında bulunduğunu öğrenmek ister. Tommy’yi bulur ve ona ne işe yaradığını anlatmasını ister. Tommy’ye söyler. Liz bunun fazlaca yanlış bulunduğunu söyler. Tommy’ye bu oyundan derhal vazgeçmesi icap ettiğini söyler. Fakat bir kez Tommy kararını verir. Bu yolda Maribeth’le beraber bulunduğunu Maribeth’in görünmüş olduğu kadar fena bir kız olmadığını, aksine annesine fazlaca iyi ve yetenekli bir kız bulunduğunu söyler. Liz, mevzuyu babasına götürmeye karar verir. Akşam, John eve gelir. Liz, John’a her şeyi anlatır. Babası Tommy’yi yanına çağırır. Tommy’den bu işi derhal bırakmasını ister fakat gene de negatif cevap alır. Maribeth’i annesine anlattığı benzer biçimde babasına da anlatır. İkisi de Tommy’nin Maribeth hakkında söylediklerinden fazlaca etkilendiler ve onunla tanışmak ve onu tanımak isterler. Babası, Liz’e onayıyla onu eve çağrı etmesini söyler. Maribeth eve gelir ve derin bir söyleşi adım atar. John ve Liz, Tommy’nin haklı bulunduğunu söyler. Hatta Maribeth’in daha da iyi bir insan bulunduğunun farkına varırlar. Kısa sürede alışırlar. Maribeth hafifçe doğum sancıları çeker. Bunu fark eden Liz, ona nerede kaldığını sorar ve ‘istersen bizim evimizde kalabilirsin’ der. Birincisi, Maribeth itiraz eder benzer biçimde görünür sadece Tommy’nin ısrarı üstüne bu teklifi kabul eder.
Hem de öğretmen olan Liz, Maribeth’in eğitimine devam etmesini ister. Ona kitaplar getirerek dışarıdan sınavlara girmesine izin verir. Sınavlarda başarı göstermiş olan Maribeth, üniversiteye gitmeye hak kazanır. Annem ve babamın Tommy’nin Maribeth’e olan sevgisini fark etmeleri uzun sürmez. Maribeth, bebeğin doğumdan sonrasında başkasına verilmesi icap ettiğini söyler. Başka türlü eve gitmesinin imkânsız bulunduğunu söyler. Liz ve John, onu evlat edinebilecek kişilerle bağlantı kurmaya adım atar. Maribeth, bebeği Liz ve John’a verme fikrine haizdir. Liz’e ne düşündüğünü söyler. Liz fazlaca şaşırır ve o da bir o denli heyecanlıdır. John’la bu mevzu hakkında hitabı icap ettiğini söyler ve konuşur. John, Liz’i de istiyorsan niçin olmasın diyor. Maribeth’in onlara sunmuş olduğu bu güzel hediyeyi kabul ederler. Sonunda Maribeth bir kız evladı dünyaya getirir. Liz, John ve Tommy, bu çocuk tıpkı Annie’ye benzediği için şaşkına döner. Onlar da fazlaca mutludur. Bu bebek Tanrı’ın onlara bir hediyesi benzer biçimde gelir. Maribeth’in gitme zamanı gelir. Onlarla vedalaşıp en kısa zamanda geleceğini söyler ve ayrılır.
Armağan – Kitap Açıklaması
“Seni seviyorum…” diye fısıldadı John, ve öteki taraftan Liz de gülümseyerek aynı cümleyi tekrarladı. Kocasını fazlaca seviyordu, fakat karanlıklara tümüyle gömüldükleri bir noktaya geldiklerini düşündükçe, dehşetle karışık bir minnet kaplıyordu tüm benliğini. Maribeth olmasaydı, verdiği bu güzel armağan olmasaydı, daima paylaştıkları fakat neredeyse unutturan sevgi olmasaydı, bu güne asla ulaşamayacaklardı… Yüreğinizi ısıtacak, gözyaşlarıyla okuyacağınız bir Danielle Steel romanı daha… Danielle Steel bu kitabında da okurlarını mütevazi üslubu ve duygusallığıyla büyülüyor. Nefesinizi kesecek olan Armağandı okurken kitabın son sayfalarına iyi mi geldiğinizi anlamayacaksınız.