Bugün araştırma köşemizde coşku verici bir oyuncu laptopu yer ediniyor. Hem teknik anlamda hem de tasarımı ile “high-end” diyebileceğimiz bir ürünle karşınızdayız. ASUS ROG Zephyrus G16 modeli, bir oyuncu laptobunda haiz olmasını istediğimiz birçok özelliği bünyesinde barındırıyor. Şimdi gelin bu laptopun niçin bu kadar iddialı olduğuna ve oyun performansına yakından bakalım.
Ilk olarak bu laptopa yalnız bir oyuncu bilgisayarı dersek birazcık haksızlık etmiş oluruz. Haiz olduğu donanım ile doğal olarak ki tüm oyunları üst seviyelerde oynamak mümkün. Esasen birazdan yapacağımız testlerde de bunu net bir halde görmüş olacaksınız. Fakat oyun oynamanın yanı sıra oyun yapımı şeklinde yüksek işlem gücü gerektirecek uygulamalarda da kullanabileceğiniz bir ürün var karşımızda. İşlem performansı ve render süresi ile ustalaşmış kullanıcılara da hitap eden bir model bulunduğunu peşin peşin söyleyebilirim.
TASARIM
Cihazın tasarımına baktığımızda ASUS’un mütevazı bir tasarıma imza attığını görüyoruz. İçerdiği donanıma bakılırsa 1,74 santimetre ile şaşılası derecede ince bir yapıya haiz. Mütevazi tasarım bununla beraber belli noktalardaki imza diyebileceğimiz dokunuşlar ile renklendirilmiş. Bu aşamada cihazın arka kısmında yer edinen ışıklı şerit fazlasıyla öne çıkıyor. ASUS bir çok firmanın aksine ortaya bir logo koymaktan sa cihaza değişik bir dokunuş yapmış. Sol alt tarafta ise Republic of Gamers logosuna yer verildiğini görüyoruz.
Cihazın alt tarafı kauçuk ayaklarla yükseltilmiş ve oldukça geniş bir havalandırma mazgalı yer ediniyor. Tam fanlara denk gelen bu geniş mazgallar yardımıyla hava akışı daha rahat bir halde sağlanmış. Köşeye doğru baktığımızda ise, kapağın da alt tarafına gelen, şerit şeklindeki çıkış mazgalları dikkatimizi çekiyor. Aşağı doğru bakan bu mazgallar sıcak havayı dışarı attığı şeklinde birçok modelin aksine yönünden dolayı ekrana ısı gelmesini de minimuma indirmiş. Doğal olarak yüksek işlem gücü gerektiren anlarda cihazın menteşe tarafındaki sıcaklığı hissediyorsunuz. Bu ısı bu biçim kuvvetli donanıma haiz modeller için düzgüsel seviyelerde diyebiliriz.
Aygıt yalnız 1.95 kilo ağırlığa haiz. Tek elle taşımak kolay. İnce yapısı ve hafifliği ile çantanızda da kolayca taşıyabiliyorsunuz. Adaptörü ile bu ağırlık 2,6 kilo üstüne çıkıyor. Gene de benzer birçok modele bakılırsa oldukça daha hafifçe bir yapıda bulunduğunu söylemek mümkün.
Cihazın sol tarafında güç girişi ile bir tane HDMI 2.1, bir tane Thunderbolt, bir tane USB 3.2 Gen 2 ve 3.5 mm‘lik jak girişini görüyoruz. Sağ tarafta gene bir tane USB 3.2 Gen 2 ve Tip C portu bulunuyor. Burada ek olarak görmekten oldukça memnun olduğum bir SD kart okuyucuya da yer verilmiş. Bu da çekim meydana getiren ve montaj programlarına kullananlar için sevindirici bir detay olmuş. Bazı firmalar bu biçim kuvvetli cihazlarda bu detayı es geçebiliyor. Bunda ise derhal kamera ile fotoğraf ya da video çekerek SD kart okuyucu yardımıyla çekimlerinizi cihaza atmanız oldukça daha kolay oluyor.
EKRAN
Kapağı kaldırdığımız anda ilk olarak doğal olarak ki ince şeritlere haiz ekran dikkatimizi çekiyor. ASUS 16 inçlik bu ekranda yalnız OLED açık oturum kullanmakla kalmamış ve hem yenileme hızı hem de çözünürlük ile sınırları zorlamış. Ekran özelliklerine baktığımızda 240Hz yenileme hızının yanı sıra griden griye 0.2 ms şeklinde oldukça düşük bir tepki süresi görüyoruz. 2560×1600 çözünürlük ile hem oyuncuların hem de iş odaklı kullananların hayalini süsleyecek bir ekran var karşımızda.
G-Sync destekli olan bu panelin çözünürlüğü dikkatinizi çekmiştir; ekranda klasik orandan ziyade 16:10’luk bir en boy oranı tercih edilmiş. Bu en boy oranı doğal olarak ki Premiere, After Effect şeklinde programları kullananlar için daha geniş bir proje alanı demek. Oyunlarda ise neredeyse birçok popüler oyunda kontrol ettim ve bu oran hiçbir şekilde beni rahatsız etmedi. Hatta ekran renkleri ve siyah dengesi ile o denli başarı göstermiş ki, bu durumun bilincinde bile olmadığımı söyleyebilirim. Oyun kısmında aslına bakarsan bu detaylardan bol miktarda bahsedeceğim.
Ekranın üst kısmında 1080p çözünürlüğe haiz bir kamera yer ediniyor. Şirket Windows Hello şeklinde uygulamalarda da kullanabileceğiniz bu kamerayı çerçeveye oldukça güzel bir halde gizlemiş. Yaklaşmadığınız sürece oldukça fark edemiyorsunuz. Kamera kalitesi oldukça iyi, iş toplantıları için fazlasıyla kafi. Hatta iyi bir ışıkta baya baya video kaydı alabileceğiniz bir kaliteye yaklaşılmış. Ek olarak aygıt üstünde yer edinen iki mikrofon yardımıyla eğer ustalaşmış bir seslendirme yapmıyorsanız, şu demek oluyor ki günlük kullanımda kafi bir performans almak mümkün. Üstelik extra bir programa gerek kalmadan işlemci içindeki NPU (Derin öğrenme birimi) yardımıyla arka planı bulanıklaştırma şeklinde işlemleri de kamera ara yüzünden direkt olarak yapabiliyorsunuz.
KLAVYE VE ARMOURY CRATE
Cihazda çiklet bir klavye kullanılmış. Ara boşluklar yazımı kolaylaştırıyor. F tuşları üstüne gereksinim duyacağımız birçok kısayola yer verilmiş. Ek olarak derhal üst tarafta daha sık kullandığımız ses açma, kapama ve mikrofonu sessize alma tuşlarının yanı sıra ASUS’un Armory Crate uygulamasının kısayoluna da yer verilmiş. Bu uygulama yardımıyla cihazın sıcaklığı, CPU, GPU detayları ya da depolama şeklinde birçok detaya ulaşabiliyorsunuz. Ek olarak Aura duvar kâğıdı, yapacağınız makro ayarlamaları, ışıklandırma ve profil ayarlamaları şeklinde birçok ayara yer verilmiş.
Aynı şekilde telefona indireceğiniz bir uygulama ile Bluetooth üstünden telefonunuzu cihaza bağlayabiliyorsunuz. Bu sayede telefon üstünden de sistem bilgisi şeklinde detaylara ulaşmanız sağlanmış. Ek olarak buradan aleti performans ayarlarını da süratli bir halde değişiklik yapmak mümkün. Şu demek oluyor ki web’de geziniyorsanız sessiz moda alabilir, oyun oynuyorsanız performans ya da turbo modlarına telefonunuz üstünden de geçiş yapabilirsiniz.
Klavyede baya geniş bir TouchPad alanı bulunuyor. Kullanımda bu genişlik hem kontrolde hem de parmak hareketlerinde mühim bir kolaylık elde etmiş. Ek olarak tasarım anlamında laptopun daha şık gözükmesini elde etmiş. Son olarak klavyenin sağ ve sol tarafına hoparlör mazgalları yerleştirilmiş. Cihazın kalitesine yakışır bir ses seviyesi sunuyor. Doğal olarak oyun oynarken ses kasmak için devamlı kaliteli bir oyuncu kulaklığına ihtiyacınız olacaktır fakat gündelik kullanım için oldukça kafi bir ses performansı sunduğunu söyleyebilirim.
DONANIM ÖZELLİKLERİ
Teknik tarafa baktığımızda Intel Core Ultra 9 185H işlemcisi doğal olarak ki öne çıkıyor. Bu suni zekâ, her türlü programlama ya da tasarım işlerinde kullanabileceğiniz oldukça kuvvetli bir işlemci. Esasen içinde yer edinen NPU birimi ve tümleşik Arc GPU’su ile yeni nesil bir işlemci modeli kullanılmış. Bu işlemcide altı tanesi performans, sekiz tanesi verimlilik ve iki tane de düşük güç verimliliği olmak suretiyle 16 çekirdek bulunuyor. Temel frekansta 3.5 Ghz hızında çalışan işlemcinin Turbo frekansı ise 5.1 Ghz. İşlemci boştayken 55-60°C civarında çalışıyor. Yük altında baktığımızda ise 85-90 derecelere kadar çıktığını görüyoruz. Oyunlardan örnek vermek gerekirse Cyberpunk 2077 şeklinde iddialı bir oyunda, üstelik RTX Overdrive modundayken 89-90°C civarında çalıştığını gördük.
Doğal olarak bir başka iddialı olduğu mevzu da ekran kartı. Ekran kartında şu anda alınabilecek en kuvvetli seçeneklerden kabul edilen RTX 4090 kullanılmış. 16 GB GDDR6 VRAM ve içindeki CUDA çekirdekleri ile bu kart yalnız oyunlarda değil, ışın seyretme gerektiren tüm tasarım işlerinizde üst düzey bir performans verecek kadar kuvvetli. Doğal olarak son sürüm DLSS 3.5 yardımıyla değişik senaryolarda tüm oyunlarda da istediğiniz performansa ulaşmak mümkün. Esasen birazdan oyun testlerinde de bu etkiyi net bir halde görebileceğiz.
Cihazda çift kanal olarak kullanılan 32GB DDR5 RAM ve 2 TB‘lık bir SSD bulunuyor. Yaptığımız testlerde SSD’nin 7100MB/s okuma, 5300MB/s yazma hızı bulunduğunu gördük.
Cihazın iç aksanına ulaşmak oldukça kolay. Burada Samsung SSD, lehimli RAM’ler, soğutma blokları ve fanlar bizi karşılıyor. İki ayrı fan cihazın iki ayrı köşesine dağıtılmış ve soğutma blokları ile geniş bir alana yayılmış. Doğal olarak oyun oynarken ya da işlemciye yük bindiren uygulamalarda klasik bir halde bu fanların gürültülü bir halde çalıştığını da söylemek lazım. Gene iç aksanda Wi-Fi 6E ve cihazda kullanılan bataryayı da modeliyle beraber net bir halde görebiliyoruz. Batarya demişken aygıt turbo moddayken 3 saati aşan bir kullanım ömrü sunuyor. Performans kıymetini düşürdüğünüzde ise oldukça rahat bir halde dört saatin üstüne çıkabiliyorsunuz. Bu bataryanın beslemesi ise 240 Watt’lık harici bir adaptörle yapılıyor.
Cinebench 2024 testlerişne baktığımızda performans modunda tek çekirdekte 107, çoklu çekirdekte 1035 skorlarını görüyoruz. Laptopu Turbo moduna aldığımızda ise tek çekirdekte 108, çoklu çekirdekte ise 1055 skorları karşımıza çıkıyor. Boştayken 60°C civarında çalışan işlemci yük bindiğinde ise düzgüsel olarak 90-95°C’ye kadar çıkabiliyor.
PC Mark 10 testine baktığımızda 7574 skor alan aygıt, 3D Mark‘ta ise 14.609 şeklinde yüksek bir skor almayı başarıyor.
OYUN TESTLERİ
Gelelim en mühim kısma, şu demek oluyor ki oyun testlerine. Ekran her ne kadar 2560×1600 px olsa da elimizde kuvvetli bir bilgisayar var dostlar. Şu demek oluyor ki tüm oyunlarda 60 fps sınırını bu çözünürlükte bile kolaylıkla geçebiliyorsunuz. Yapacağınız optimizasyon ya da çözünürlük düşürme ile en baba diyebileceğimiz oyunda bile 100 fps üstüne çıkmak mümkün. Elde bu kadar kuvvetli bir donanım olunca organik olarak oyun testlerimizde çözünürlük mevzusunda bir oynama yapmayacağız. Esasen tüm oyunlarda 60 fps kolaylıkla geçmiş olduğu için daha oldukça oyunların ultra, DLSS ve RTX performansına bakacağız.
2018 senesinde çıkmasına rağmen hala görsel olarak bizi büyüleyen Red Dead Redemption 2 ile başlamış olalım. Arthur Morgan’ın bu efsaneleşmiş hikayesi averaj 80 fps civarında çalışıyor. Kalabalık anlarda bazen oyunun 60-65 fps civarına düştüğünü görüyoruz. Turbo modunda ise Ultra ayarlarda bile 90 fps’ye kadar çıkıyor.
Cyberpunk 2077 görsel olarak, bilhassa Overdrive modunda sınırları zorlayan bir oyun. Oyunun kendi Benchmark’ı üstünden yaptığımız testlerde RTX Overdrive modunda averaj 60 fps’i yakaladığını görüyoruz. Minimum 30’a, maksimum ise 72 fps’ye kadar çıkıyor. Eğer RTX’i Ultra ayara getirirseniz averaj 80 fps’ye kadar ulaşabiliyorsunuz.
Marvel’s Spider-Man‘e baktığımızda en yüksek ayarlarda bile 90-110 arası, aksiyon anlarında ise 80 fps civarı, God of War‘a baktığımızda düzgüsel ayarlarda 75, DLSS Performans modunda 100, DLSS kalite modunda ise 85 fps civarı çalışıyor. Gene görsel olarak iddialı yapımlardan kabul edilen Callisto Protocol ile benchmark yaptığımızda ise tüm ayarlar ultradayken 112 fps ile oyunun iyi bir performans verdiğini görüyoruz. Forza Horizon 5 ise ekstrem ayarlarda bile averaj 88 fps ile tatminkar bir netice veriyor. Yüksek ayarlarda doğal olarak yapacağınız ayarlamalar ile oyunu 150-160 fps civarında bile oynayabiliyorsunuz.
KARAR
Netice olarak ASUS ROG Zephyrus G16 modeli taşınabilir formda alınabilecek en kuvvetli bilgisayarlardan biri. Tasarımı şık, haiz olduğu donanım ile hem oyunlarda hem suni zekâ şeklinde işlemlerde hem de öteki tüm uygulamalarda yüksek performans almanızı sağlayacak bir donanımla geliyor. Eğer bütçe sizin için problem değilse ve üst düzey bir oyuncu bilgisayarı arıyorsanız göz atabileceğiniz modeller içinde yer aldığını söyleyebilirim.
