Hasan Sulh Pirhasan (D: 15 Ağustos 1951, İstanbul) Ozan, yazar, senarist, oyuncu, yapımcı, film yönetmeni.
Sulh Pirhasan, 1951 senesinde İstanbul’da hayata merhaba dedi. Ankara Fen Lisesi’ni tamamladı. İki yıl Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tahsil gördü. Hemen sonra tıp öğrenimini yarıda bıraktı. İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Kısmı’nü tamamladı. Yurtdışında beyaz perde ve tv yönetmenliği üstüne eğitim yapmış oldu.
İlk şiiri 1973’te Yeni Mecmua’de yayımlandı. Militan ve devrimci savaşımda sanat emeği dergilerinin yazı kurullarında vazife aldı. 1960 sonrası toplumcu şiirin ikinci dönem şairleri içinde yer alır.
1980 sonrası daha oldukça beyaz perde alanında çalışmalara yöneldi.
Sulh Pirhasan’ın Eserleri:
Kitaplar:
- 1985 – Tarih Kötüdür/İmzasız El Yazıları
- 1995 – Babam Benden Hiçbir Şey Anlamıyor
- 2011 – Hürrem
- 2012 – Aşkla Kedi Arasındaki Yedi Benzerlik.
Dizi:
- 2000 – Bir Hanım Bir Adam – Yönetmen
- 2002 – Her Şey Aşk İçin – Senarist
- 2005 – Aşka Sürgün – Senarist
- 2005 – Düşler ve Gerçekler – Senarist
- 2010 – Fatmagül’ün Suçu Ne? – Danışman
- 2013 – Galip Derviş – Yönetmen
- 2017 – Deli Gönül – Senarist.
Film:
- 1983 – Badi – Senarist, Oyuncu
- 1983 – Güneşin Tutulduğu Gün – Senarist
- 1985 – Adı Vasfiye – Senarist, Yönetmen yardımcısı
- 1985 – Amansız Yol – Senarist
- 1985 – Körebe – Senarist
- 1986 – Aaahh Belinda – Senarist
- 1986 – Asiye Iyi mi Kurtulur – Senarist, Dramaturji
- 1986 – Değirmen – Senarist
- 1987 – Kadının Adı Yok – Senarist
- 1989 – Minik Balıklar Üstüne Bir Masal – Yönetmen, Senarist, Yapımcı
- 1990 – Bekle Dedim Gölgeye – Senarist
- 1995 – Aşk Üstüne Söylenmemiş Her Şey – Senarist
- 1995 – Yer Çekimli Aşklar – Yönetmen, Senarist
- 1996 – Usta Beni Öldürsene – Yönetmen, Senarist
- 2000 – Kendim ve Diğeri – Yönetmen
- 2001 – O da Beni Seviyor – Yönetmen, Senarist
- 2007 – Adem’in Trenleri – Yönetmen, Müzik
- 2012 – F Tipi – Yönetmen, Senarist
- 2012 – Kurtuluş Son Durak – Senarist, Destek Yönetmen
- 2016 – Coastliners – Yönetmen
- 2019 – Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu – Senarist.
Ödülleri:
- 1997: 34. Altın Portakal Film Festivali – En İyi Senaryo – Usta Beni Öldürsene
- 1998: 10. Ankara Internasyonal Film Festivali – En İyi Senaryo – Usta Beni Öldürsene
- 1998: 10. Ankara Internasyonal Film Festivali – En İyi Yönetmen – Usta Beni Öldürsene
- 1998: 10. Ankara Internasyonal Film Festivali – En İyi Film – Usta Beni Öldürsene.
Sulh Pirhasan’ın Şiirlerinden Örnekler:
TEŞEKKÜR SANA
Bırakalım bugün kuvvetli gerilmiş sözleri
Yoruldu beynim, tenim, gözlerim
Aşka sözcük aramaktan yoruldu
Yordu beni içimin düşmanı
Çitim aşıldı azca ilkin, kapım kırıldı
Bozuldu evim
Bırakalım yiğitlik türkülerini
Tek mektupların değsin elime
Tek senin soluğun
Sarsın beni sustursun
Şu uğursuz bando sesini
Adın tılsımdı
Elimden tutan biricik
Yinelendikçe en güzel günlerim
Gelir yanıma, halam kızları
Manda sütü, iplik olta, dereboyu
Çalsın darbuka, göbekler, gülücükler
Açılırdı tüm kilitler adınla
Yalnız sana yazmakla dayandım
Dağların, toprağın uğultusuna
Buzlu karanlık, tanınmaz bakışlar
İçimde yer kaymaları
Seninle uyandım gün ortası, koşarken
Sanaydı gülümsediğim
Sesini duydum, adımı kıpırdadı
Dudakların, bitti sürgün günlerim
Övgü sözleri kalsın
Yol bittikçe yenik
Yolcuyum ben
Sana dönmüştü yüzüm
Sayım sayıldı, günüm doldu
Bir bilet, sallanır durur
Elimin ucunda
Teşekkür sana, ömrümün bir yanını
Okşadın, canımı yaktın
Yolcu ettin
AŞKIN
Yaşayamadığım bir şeysin sen, elinden tutup sokağa
çıkamadığım
Kış günü bir avuç kar süremediğim yüzüne
Otlar ve çiy damlalarıyla sevişemediğim
Kımıldatmayan bir bakış, bir söz
Tam söylenecekken açıp kapıyı
Karanlık ağzımı ışıklandıran, yakan fotoğrafları
Gümüş laledan masamda, birden leylak..
Dirhemleyen sevincimi ışıktan tartacında
Can alıp veren, su verip gönül yağmalayan
Kurnaz bakkal, hırkama göz diken
Yaşayamadığım bir şeysin sen, kokular dağıtıp
Kendine yeni adlar yakıştıran
Beynimde cıva damlacığı, şehvetin sinir telleriyle
Dokuyan kazaklarımı, göz çukurlarımı aşkın
Tılsımlı gövdesiyle ovan
Yastıkta bir yumak saç
Boynu kıvrılıp ölmüş güvercin, dokunamadığım
Şeylersin sen, bitiremediğim…
ÖLÜM DİRİM GÜNLERİ
Sözcükler gene
Işıltılı, şişman, ince, komik, acıklı
Kimi eski dost
Kimi hanım
Kimi yabancı.
Bunu ben yazmışım
Bunu da
İnanılır şey değil bunu da ben yazmışım.
Kantinde çay içerken konuşuyorum
Gilindre’de dam üstünde sesim dolaşıyor
Söylev yerindeki:
O da benim
Peki hangisi gerçek
Gür ve binlerce
Binlerce akarsuya ulanacak olan.
İten güç hani?
Bu sözcükler gördüğüm taş yığınlarından
Okuduklarımdan, insan yüzlerinden
Boş ve anlam ifade etmeyen imgeler mi?
Oldukça azca gördüm satırlarımın
Birini etkileyip sarstığını
Gördüklerimin de bir çok esrimiş
Boşalacak yer arıyorlardı.
Türkülerim, doğrusu en oldukça beni değiştirdi
Beni koşturdu peşlerinden
Elimden tutup bir yukarı çıkardı.
Arıyorum titreşimin kaynaklarını
“Güzel” demeden
“Kavga” demeden ilkin
Hangi demirin hangi candamarı kestiğini
Sesler değişik
Anlam bağıl ve değişkenmiş
Olsun
Pıt pıt atan yüreğine inmek bir sürecin
Tüm bu çabalara değmez mi?
Ölüm-dirim günleri yaklaşıyor
Gövdemde gerginlik
En ufak halk birimlerinde kıpırdanmalar
Yönetenlerin beceriksizliği…
Türkülerim
Ağır çamurlu çizmeler geçecek üzerlerinizden
Yarın, pasaklı mürekkep lekeleri diyecekleri size.
Bunlar beni elden ayaktan düşürmüyor.
Duyuyorum dağlardan, köşebaşlarından, koğuşlardan
Duyuyorum odalardan, ciplerden, ırmaktan
Duyuyorum dışımda insan yüreklerinden, dudaklarından
Sıkıntılı ve engin bir feryat yürüyor dudaklarıma.