Mevzusu
Çağıl hikâyelerin kurucularından önde gelen Çehov, eserlerinde 19.yy Çarlık Rusya’sının değişen cemiyet yapısını ustalıkla işler. Romanlarında ve yazdığı kısa hikâyelerinde, insanoğlunun evrensel problemlerine değinir. Söyleşi eder şeklinde gelişen akışta iyiye yada kötüye işaret etmez, sonucu okuyucuya bırakır. Dili tüm zenginliğiyle kullandığı için Tolstoy; Dostoyevski, Turgenyev şeklinde yazarlardan da haklı övgüler almıştır.
1: Istırap
Galchino bölgesinin en iyi tornacısı ve en sarhoşu Grigory Petrov, karısını hastaneye götürmek suretiyle yola çıkar. Fakat yol bozuk ve hava şartları ağırdır. Tipi bastırmış, esasen sarhoş olan yaşlı insanın görüş mesafesi de daralmıştır. Önünü göremeyen Grigory, doktora eşinin durumunun izahını iyi mi vereceğini düşünürken öte taraftan da bozuk yoldaki atını kamçılamayı dikkatsizlik etmez. Senelerce eziyet edip dövdüğü karısının ölmemesi için Tanrıya yalvarır. Dayanması için yalvardığı eşi için artık oldukca geçtir. Köyüne dönmek için atının yönünü çevirir. Soğuktan donmak suretiyle olan elleri mahfuzu bile tutamaz. Tatlı bir uyku çöker üzerine. Gözünü açtığında hastane odasındadır. Yaşlı adam, soğuktan kollarını ve ayaklarını kaybeder. Pişmandır hem de oldukca…
2: Baba
İhtiyar Musatov, oğlu Boris’i ziyaret eder. Sebebi ise gene para istemek içindir. Cebindeki son metelikle gene içkisini almış, yarı sarhoş haliyle oğluna yeni yalanlar sıralamıştır. Oğlunun babasını dinlerken takındığı sessiz tavır, yaşlı adamı utandırır. Ölen eşine yapmış olduğu eziyetlerden, çocuklarına olan tavrından yaşamış olduğu sefil yaşamdan, o güne kadar sıraladığı yalanlara kadar hepsini sırasıyla itiraf eder. Kirayı ödeyebilmek için Boris’in yardımına ihtiyacı vardır. Delikanlı, tüm söylenenlere direnme babasının isteğini karşılar.
3: Bukalemun
Başkomiser Oçumelov, arkasında bir polis memuruyla beraber sokakları dolaşırken kulağına bir ses çalınır. Dönerek baktığında, üçayak üstünde kaçan bir köpeği ve parmağı ısırılan adamı görür. Adam kuyumcudur, işini elleriyle yapmış olduğu için köpeğin sahibinin tazminat ödemesini ister. Ufak bir araştırma sonunda köpeğin, General Jigalov’un olabileceği konuşulurken, görgü tanıkları kararsızdır. Kimi bu bilgiyi doğrular, kimi de yalanlar. Köpeğin cezası sahibinin kim olduğuna göre değişiklik gösterir. Köpeğin sahibi General olunca ve suçsuz, sokak hayvanı olunca imhasına kadar gider. Her neyse ki köpek Generalin kardeşine aittir ve suçsuz bulunur.
4: Mideler Zil Çalmaya Başlayınca
N. Mahkemesi’nin hâkimleri aylık toplantılarını bitirdikten sonrasında konuşma salonunda toplanırlar. Akşam yemeği için evlere dağılmadan ilkin birazcık istirahat etmek için oturduklarında mahkeme kâtibi Zhilin, yiyecek üstüne söyleşi açar. Anlatırken yaşayanlardan olan Zhilin, hâkimlerin de iştahını kabartır. Açlıktan ve anlatılanlardan mideleri kazınan hâkimler birer ikişer odayı terk ederler. Masanın üstünde biriken evrakları toplamak kâtip Zhilin’e kalır.
5: Korkak
Kızı Kolya’nın öğretmeni Julia Vassilyevna’yı aylık ödeme için yanına çağırır. Julia, iki ay geciken maaşa ihtiyacı olmasına karşın isteyemez. Aylık kırk rubleye anlaşmış olmalarına karşın işvereni otuz rublede anlaştıklarını iddia eder. İzin günlerini, Kolya’nın hasta olduğu günleri, evde kırdığı bardağa kadar olan giderleri onun hesabından düşer. Geriye on ruble kalmasına karşın öğretmen itiraz etmeden kabul eder. Fakat işveren ona ders vermek için minik bir oyun oynamıştır. Hakkı olan seksen rubleyi verirken “Şu dünyada zayıfları ezmek ne kolay.” der.
6: Bir Katibin Ölümü
Kâtip İvan Dimitriç Çerbiyakov, operanın önden ikinci sırada bir yerde oturmuş, Les Cloches de Corneville’yi zevkle seyrederken o dakikalar içinde dünyanın en mutlu insanıdır. Aksilik bu ya ansızın hapşırır. Kimseyi rahat etmediğine bakmak için etrafına bakınır. Tam önünde oturan Ulaştırma Bakanı emekli General Brajilov’un ensesini eldiveniyle sildiğini görür. Yaşlı adamdan özürler diler fakat olan olmuştur. Tekrarlanan özürler Bakanı ilk başta memnun etse de sonrasında bıkkınlık getirir. Ertesi gün özür dilemek için yaşlı insanın makamına kadar gider. Yinelenen özürler, karşı tarafın bundan sıkılmasını alaycı olarak algılar ve oldukca üzülür. Bu incinmişlik onun sonu olur.
7: İtiraf
Soğuk fakat insanoğlunun içine ferahlık dolduran bir günde delikanlı, çalmış olduğu dairenin kasadarlığına terfi eder. Bu terfi ve maaşına meydana getirilen zam onu mutlu etmeye yeter de artar bile. Hayatındaki bu değişim nedense etrafındakileri daha çok mutlu eder. Ailesi, küs olduğu sevgilisi, uzun sürendir görüşmediği kardeşi hatta patronu bile ona daha ilgili davranmaya başlarlar. Borç istendikçe kasadar, yerine koyarım diye içerden para çekerek verir. Bu şekilde de kalmaz davetler, eğlenceler düzenler. Açığı gittikçe artar. İlk kasa teftişinde sahtekâr damgası yer. İşinden ve ona parası yüzünden yakın davrananlardan olur.
8: Vanka
Üç aydan beridir ayakkabıcı Alyakhin’in yanında çıraklık yapmakta olan dokuz yaşındaki Vanka Jukov, Noel gecesi yatmaya gitmez. Dedesine mektup yazıp yardım isteyecektir. Emek harcaması için bırakıldığı ailede açlıktan bitkinlikten yorgun düşer. Tek isteği dedesinin yanına gidip, onun yanında kalabilmektir. Mektubu yazdıktan sonrasında, hayalleriyle uykuya dalar.
9: Bahis
Müthiş varlıklı bir milyonerle genç bir avukat, bigün “idam cezası” konusunu tartışırlar. Milyoner “Bir insan, müebbet hapis yatmaktansa ölüm cezasını tercih etmelidir.” der. Avukat aynı fikirde değildir. Yaşamın daha kıymetli bulunduğunu söyler ve ikili bahse girer. Eğer avukat 15 yıl hücre hapsine razı olursa, milyoner 2.000.000 ruble kaybetmeye razı gelir. Avukat, bu süre zarfında kimselerle konuşmayacak ve sürenin sonuna kadar hücreden çıkmayacaktır. Delikanlı iddianın gereği süreyi doldururken milyonerin işleri bozulur. 15 yıl geçmiş son günlere gelinir. Milyoner ödeyemeyeceği miktarı bilmiş olduğu için avukatı öldürmek için hücreye girer. Avukatı etrafı kitaplarla çevriliyken uykuya dalmış bulur. Başucundaki notta bahisten vazgeçtiğini, seneler içinde okumuş olduğu kitaplarla aslen dünyevi nimetlerden daha üstün bulunduğunu söyleyerek vakti dolmaya ramak kala hücreden çıkacağı yazılıdır. Aradan bir yıl geçer milyoner evinde verdiği davette “yaşamın manası” şeklinde söyleşi mevzusu geçerken dostlarına avukatla girmiş olduğu bahsi anlatır. İtiraz edenler milyonerle yeni bir bahse girerler. Kazanacağı kati olan insanın o gün başka bir misafiri daha vardır.Avukat tüm olanlardan pişman bulunduğunu, yaşamı görmeyen, onun nimetlerinden faydalanacak gücü olmayan birinin yaşam hakkında karar vermemesi icap ettiğini söyler ve bir oranda para ister. Fırsat yaşlı insanın ayağına kadar gelmiştir. Avukata istediği miktarı verir, bahsi gene kazanmıştır fakat bunu harcayacak zamanı yoktur.
10: Fena Alınyazısı
Bir ev sahibi, yerine yenisini yaptırabilmek için eski evini yıktırması gerekir. Binayı meydana getirecek mühendise boş odaları gezdirirken, o güne kadar buralarda yaşayan kiracılar aklından geçer. Kâtip Puhotin, unutamadıkları arasındadır. Anası, dört evladı ve eşiyle yaşayan mazbut adam, kıt kanaat geçinmesine karşın kirayı bigün bile geciktirmemiş dürüst bir adamdır. Karısının ani vefat etmesiyle her şeyi tersine döner. İşinden olur, alkol batağına sürüklenir ve iş bulamaz. Yaşlı annesinin kazandıklarını da bu uğurda harcar. Evlatlarının giysilerini satarak içki bulmaya çalışır. Puhotin, kendini tanıyamayacak haldedir. Bir süre sonrasında evi terk eder. Ev sahibi ve yıkılmakta olan ev bu ailenin yok oluşunun şahitleridir.
11: Mahkûm Savcı
Khalamov mahkemesinin savcısı Aleksin Timofeçeyiç Balbinski, karısının elinden kurtulabilmek için bir yalan uydurur. Karaciğer hastalığı bulunduğunu başka bir şehre dinlenmek için gitmesi icap ettiğini söyler. Ne var ki hanım onu yalnız göndermediği şeklinde yaptıkları tren yolculuğunda da gölge şeklinde takip eder. Savcının tek kurtuluşu, mola verdikleri yerde inip bir süre yitmek olur.
12: Sürgün
İhtiyar Senyon takma adıyla Nasihatçi ve genç bir Tatar, nehrin kenarında yaktıkları ateşin başlangıcında sohbete koyulurlar. Her ikisi de Sibirya’da kürek mahkûmudur. Özgürlüklerine ve ailelerine kavuşma isteğiyle yılları burada geçmiştir. Yaşadıkları yerde yaşam koşulları ağır ve geleceğe ilişik hayaller yoktur. Tek tesellileri bigün buradan kurtulup eski hayatlarına dönebilmektir.
Rus yazar olan Çehov, Taganrog kentinde dünyaya geldi, Almanya’nın Badenvveiler kentinde öldü. Moskova Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirerek tabip oldu. Yazarlığa, kısa öykülerle başladı. Önceleri takma bir adla, komedi dergilerine yazıyordu. Umduğundan büyük bir ilgiyle karşılaşınca, değişik mevzularda da yazmaya başladı. Tiyatro oyuncularıyla bir arada bulunmaktan oldukca keyiflenirdi. Turnelere katılır, provalara giderdi. Moskova Sanat Tiyatrosunun genç ve güzel oyuncularından Olga Knipper’le evliliğe ilk adımını attı. Yaşamının son yıllarında vereme yakalandığı için, günlerini sıcak memleketlerde geçirmeye başladı. Almanya’da öldü, Moskova’da büyük bir cenaze töreniyle toprağa verildi.
Salih Kıymet – Miras şarkı sözleri ile Kaçsam gitsem kendimden,Oldukca oldukça uzaklara,Bilmediğim tenlere,Bilmediğin bölgelere. Bu…
Telefonu bir alüminyum folyoya sarmak, ilk başta kulağa garip bir gözlem benzer biçimde gelebilir. Aslen…
Esra Sezer – Üstüme Gelme Sözleri “Üstüme Gelme” şarkı sözleri ile Gelme Üstüme GelmeÜstüm BaşımToz…
Kendi meme kanserini laboratuvarda üretilmiş virüsleri tümöre enjekte ederek başarıyla tedavi eden bir bilim insanı,…
İlyas Yalçıntaş – İstanbul’da Sözleri “İstanbul’da” şarkı sözleri ile Gittiğin bölgeler iyi mi kim bilir…
Günümüzde yazışma oluşturmak için kullandığımız cihazlar içinde yer edinen telefonlar, artık hayatımızın merkezinde yer ediniyor.…