Değişen teknolojinin ve bilimin hızla geliştiği günümüzde, hala dünyada pek fazlaca okulda geleneksel eğitim ve öğretim yolları kullanılmaya devam ediliyor. Okullarda senelerdir uygulanan, kuralları olan ve bolca oranda veriyi ezberlemeye dayalı eğitim sistemine teknoloji toplumunda daha azca gereksinim duyulacaktır.
Teknoloji ve bilim toplumunda “Sorun çözme kabiliyeti, derinlemesine düşünme ve yaşam boyu etken öğrenme” giderek daha mühim hale gelecektir.
Senelerce insanların doğuştan geldiğine inanılan belli bir Zekâya haiz olduğu, yaşamını onunla sürdürdüğü görüşü hakimken artık günümüzde insan Zekâsının sınırları, araştırmalarla beraber tekrardan çizilmeye başlandı.
Günümüzde IQ nun dünyadaki başarı mevzusunda zayıf bir gösterge olduğuna dair pek fazlaca bulgu ortaya çıkarılmıştır. IQ nun doğru kabullenilip senelerce hakimiyetini sürdürmesi sonucu, toplumlar Zekânın sınırı olan olarak ele alınması ile belirlenen kalıba uymayan pek fazlaca yaratıcı akıldan yoksun kalmıştır.
Geçen uzun seneler sonunda ortaya çıkan ürünler hem eğitimciler hem de aileler açısından asla ümit verici değildi. Şu sebeple okul yaşamı süresince başarıya ulaşmış sayılan öğrenciler, mezuniyet sonrası büyük sıkıntılarla iş hayatına girebiliyor ve gerçek hayata uyumda pek fazlaca sorun yaşıyorlardı. Bunun benzer biçimde “parlak zeka” diye adlandırılan pek fazlaca talebe inanılmaz davranışlarla toplumu şaşırtıyor ve antisosyal tavırlarla ebeveynleri endişelendiriyordu. 1980’li yılların başlarından itibaren dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinin pek çoğunda etik anlamda bir çöküşle beraber bilim adamları, eğitimciler ve aileler, gençler adına binlerce hayal kırıklığı yaşamaya başladılar.
Bir öğrenme psikoloğu olan Howard GARDNER Zekâ terimine değişik bir şekil verdi. GARDNER, 1983’te yazdığı “Aklın Çerçeveleri (Zihin Çerçeveleri)” adlı kitabında kültürlerin ve bilim adamlarının Zekâyı fazlaca kısıtlı olarak tanımlayarak ele aldıklarını, Zekânın bir yada birkaç faktörden fazlaca daha fazlasını içerdiğini ve her insanda 7 değişik Zekânın bulunmuş olduğu tezini ortaya attı.
Harward Üniversitesi Eğitim Profesörlerinden olan Haward GARDNER Çoklu Zekâ Teorisini ortaya atmadan ilkin pek fazlaca bilimsel araştırma sonucundan faydalandı. Bu emek harcamalar sonucu insan beyninin değişik bölümlerden oluştuğu ve her bir bölümün hususi işlevlere haiz olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Prof. GARDNER, emekleri sonucu Zekâyı tekrardan tanımladı. Zekâ, değişen dünyada yaşamak ve değişimlere uyum sağlamak amacıyla her insanda kendine özgü bulunan kabiliyetler ve beceriler bütünüdür. İnsan Zekâsı yaşamın her anında, bir makineyi buluş ederken, bir hedefi gerçekleştirirken, insanları ikna ederken, bir söküğü dikerken yada bir fotoğraf çizerken, bir görevi rollendirirken fazlaca değişik süre ve durumlarda harekete geçer ve kullanılır.
GARDNER, Zekâ diyerek adlandırdığı 7 değişik beceriyi öğrenme, sorun çözme ve insan olma için etkili birer vasıta olarak tanımladı. Her insan haiz olduğu Zekâlarla beraber değişik bir öğrenme, sorun çözme ve yazışma kurma yöntemine haizdir.
Dünya evveliyatına şu şekilde bir bakıldığında, GARDNER’ın teorisini destekleyen pek fazlaca mühim ayrıntıya, vakaya rastlanabilir. Dünyanın en meşhur atletleri, en büyük müzisyenleri girdikleri IQ imtihanlarından fazlaca düşük puanlar almışlardır. Böylesine düşük IQ puanlarına gore bu insanlara parlak zeka diyemiyorsak, onları kendi alanlarında bu denli başarıya ulaşmış kılan ne olabilir? Bu başarıya ulaşmış insanların zihinsel yeterliliği değişik ilgi ve beceri alanları ile tekrardan tanımlanabilir. Şu sebeple her insanoğlunun kendini ifade ederken kullandığı dil farklıdır. Bir müzisyen kendini yapmış olduğu bestelerle, bir tiyatrocu kendini canlandırdığı rollerle ya da bir ressam çizgileri ile kendini ifade eder.
Her insan farklıdır. Tektir ve özeldir. Her insanoğlunun da insanlık kültürüne katkısı değişik yönlerdedir.
Prof. GARDNER seneler boyu hakimiyetini sürdüren insanların tek bir Zekâya haiz oldukları IQ denen Zekâ anlayışını kırdı. GARDNER’a gore insanların haiz oldukları çoklu Zekâların her biri yaşamak, öğrenmek, sorun çözmek ve insan olmak için kullanılan etkili birer araçtırlar.
Prof. GARDNER’ın tanımladığı Zekâ türleri :
Son iki senedir Toplumsal ve Kişisel Zekâlar bilim adamları ve eğitim bilimciler tarafınca ” Duygusal Zekâ” başlığı altında ele alınmaktadır.
1995 senesinde Tabiat Zekâsı, (doğadaki nesneleri tanıma ve sıralama becerisi) 8. Zekâ olarak kabul edildi ve üstünde emek harcamalar sürdürülmektedir.
1- Sözel – Dilsel Zekâ Nedir ?
Sözel – Dilsel Zekâ; dili etkili bir şekilde kullanma, kelimelerle ve seslerle düşünme, dildeki karmaşa anlamları kavrayabilme, insanları ikna edebilme, dildeki değişik yapıları fark edebilme, yeni yapılar oluşturabilme, değişik dilsel kalıplarla ilgilenme becerisidir.
Sözel – Dilsel Zekâya Haiz İnsanların Özellikleri :
2- Matematiksel – Mantıksal Zekâ Nedir ?
Matematiksel – Mantıksal Zekâ; sayılarla emek harcama, muhakeme etme, tümevarım ve tümdengelim teknikleri ile düşünebilme, soyut ve simgesel problemleri çözebilme, kavramlar, düşünceler ve fikirler arası karmaşa ilişkileri algılayabilme becerisidir.
Matematiksel – Mantıksal Zekâya Haiz İnsanların Özellikleri :
3- Görsel – Mekânsal Zekâ
Görsel-Mekânsal Zekâ; resimlerle, şekillerle düşünebilme, görsel dünyayı algılayabilme, biçim, renk ve dokuları zihnin gözleriyle görebilme ve bu tarz şeyleri sanat içerikli formlara dönüştürebilme kabiliyetidir. Psiko-motor becerilerin gelişmesiyle adım atar, el-vücut-beyin koordinasyonunun gelişimi ufak kas gelişiminin muhteşem çalışmalarıyla geliştirilebilir.
Görsel ve Mekansal Zekâya Haiz İnsanların Özellikleri :
4- Bedensel – Kinestetik Zekâ
Kinestetik-Bedensel Zekâ, aklın ve vücudun muhteşem bir fizyolojik performansla birleştirilerek belli bir amaca yönelik faaliyetlerin sergilenebilmesi kabiliyetidir.
Kinestetik ve Bedensel Zekâya Haiz İnsanların Özellikleri:
5- Müziksel – Ritmik Zekâ
Müziksel Zekâya Haiz İnsanların Özellikleri :
6- Kişisel – İçsel Zekâ
Kişisel Zekâya Haiz İnsanların Özellikleri :
7- Kişilerarası – Toplumsal Zekâ
Toplumsal Zekâ insan aklının en mühim özelliklerindendir. Meşhur eğitim bilimci Humprey’e gore insan zihninin en yaratıcı kullanımı, insan ilişkilerini etkili olarak sürdürmekle olur.
Kişilerarası – Toplumsal Zekâ insanlarla beraber çalışabilme, Sözel – Bedensel Zekâ dilini etkili bir şekilde kullanarak fazlaca değişik karakterlere haiz insanlarla kolaylıkla yazışma kurabilme, insanları yönetebilme, onlarla uyumlu çalışabilme ve insanları ikna edebilme becerisidir.
Toplumsal Zekâya Haiz Bireylerin Özellikleri :
8- Tabiat – Varoluşcu Zekâ
Tabiat Zekâsı, doğadaki tüm canlıları tanıma, araştırma ve canlıların yaratılışları üstüne düşünme becerisidir.
Tabiat Zekâsı Gelişmiş İnsanların Özellikleri :
Mars'taki gizemli bir vadiyi bir yıl süresince keşfeden NASA'nın Curiosity aracı, yeni ve garip bir…
İletişim, çağdaş yaşamımızın temel taşları içinde yer ediniyor. Günümüzde sevdiklerimize, iş arkadaşlarımıza yada acil durumlarda…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Yakın bir vakit sonrasında Dünya'ya veda edecek olan 'Mini Ay' aslen insanoğlu Dünya'da dolaşmaya başladıktan…
Babil’in En Varlıklı Adamı – George S. Clason Tür:KitapYazar:George S. ClasonYayınlanma Zamanı:2018Yayınevi:Butik Mevzusu Kitapta Babil’de…
Çoğunlukla genç Instagram kullanıcıları, kendileri için uygun bir profil olmayan Instagram fenomenlerine yada hesaplarına rastladıktan…