Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Özeti (Özetlemek gerekirse)
Bir yazar, hastalığı sebebiyle hastaneleri tiksindirse de annesiyle beraber virane bir evde yaşamaktadır. Bigün hastaneden döndüğünde anası evde yoktur ve onun şiddetli bir baş ağrısı geçirdiğini anlamış olur. Anası gelir ve yazar onu üzmeme mevzusunda gerçekleri anlatmaz. Ertesi gün yazar paşayı ziyaret eder ve hekim Ragıp Bey’e görünmesini tavsiye eder. Yazar ve paşa içinde dört yaş büyük olan Nüzhet bulunur. Yazar, Nüzhet’i sevmektedir sadece onun duygularından güvenilir değildir.
Hekim Ragıp’ın Nüzhet’i istediğini duyunca üzülür fakat Nüzhet’in de aynı duyguları hissettiğinden güvenilir olmaz. Yazarın hastalığı sebebiyle normalden daha olgun davranılmış olduğu görülür. Yazar, Nüzhet’e karşı zaafiyetini saklayamaz ve onu öper. Ondan sonra yazar operatörle görüşür ve iyi beslenmesi, dinlenmesi ve baston kullanımı mevzusunda uyarılır. Nurefşan gerçekleri yazarla paylaşır ve yazar Nüzhet’le konuşur. Yazar ve Nüzhet, beraber cinsel yakınlaşmalar yaşarlar. Paşa, hekim Ragıp hakkında görüşlerini sorar ve yazar Ragıp’ın Nüzhet’e uygun olmadığını söyler.
Mevzusu
9. Hariciye Koğuşu romanının mevzusu, bir yazarın hastalığı ve yaşamış olduğu çevredeki insanlarla olan ilişkileri çevresinde şekillenmektedir. Yazar, ufak yaşından beri hastalıkla savaşım etmektedir ve annesiyle beraber virane bir evde yaşamaktadır. Bigün ameliyat olması icap ettiğini öğrenir ve hastaneye gidip tedavi olur. Hastalığı sebebiyle düzgüsel yaşından daha olgun bir tavır sergiler. Yazar, bir paşanın uzaktan akrabası olan Nüzhet ile yakınlaşır sadece Nüzhet’in başka biriyle evlenmesi icap ettiğini öğrenir. Bu durumda hayal kırıklığına uğrayan yazar, hastalığı ve çevresindeki insanlarla olan ilişkileri arasındaki gerilimleri yaşar.
Peyami SAFA Dokuzuncu 9. Hariciye Koğuşu Özeti (Uzun Detaylı)
Yazarın küçüklüğünden beri çekmiş olduğu hastalık onu hastahanelerden tiksindirmiştir. Fakat durumu ciddiyetini korumaktadır. Anası ile kenar mahallelerin birinde virane ahşap bir evde yaşamaktadır. Bigün ameliyat olması icap ettiğini öğrenip hastahaneden döndüğünde evde annesini bulamaz fakat odanın halinden annesinin şiddetli bir baş ağrısı geçirdiğini anlamış olur. O sırada anası gelir. Yazar ise annesini üzmemek için ona gerçekleri anlatmaz.
Kendi doktoruna gidip ona gözükmesi icap ettiğini söyler. Anası yazarın Erenköy’e gideceğini öğrenince paşanında onu merak ettiğini söyler. Ertesi gün yazar ilkin paşaya gider. Paşa ilk olarak sıhhat durumunun iyi mi bulunduğunu sorar yazar da kaçamak cevaplar vererek vakası geçiştirir. Ondan sonra odaya Nüzhet gelir yazardan getirmesini istediği kitapları alır. Kızı gidince paşa yazara bir de hekim Ragıp Bey’ e görünmesini tavsiye eder. Paşanın uzaktan akrabası olan yazar ufak yaşlardan beri onunla konuşur, ona kitap okur. O akşam gene bir roman öğrenim görmektedir fakat paşa uyuyunca Nüzhet’ le beraber bahçeye gider ve muhabbet ederler.
Yazar on beş yaşlarında ve aralarında dört yaş olmasına karşın Nüzhet’ i sevmektedir. Sadece onun da aynı duyguları hissettiğinden güvenilir olmaz. Bahçede konuşurken hekim Ragıp’ ın Nüzhet’ i istediğini duyunca ilkin üzülür fakat Nüzhet oralı olmayınca, duyduğu şüpheye karşın hazzı yerine gelir. Ondan sonra Nüzhet annesinin isteği üstüne uyumaya gider ve yazar da kendine olan tüm itimatını kaybeder.
Hastalığı onu düzgüsel yaşından oldukça daha olgun davranmaya sevk etmiştir. Doktorun ikazlarına karşın baston kullanmayan yazar o gece yatakta bitkin ve acı içinde kıvranmaktadır. Hemen hemen uyumadan Nüzhet yazarın evine uğrar ve uyuyamadığını bahane ederek yine koyu bir muhabbete başlarlar. Ertesi gün yazar erkenden doktora gideceğinden Nüzhet onun uyumasını ister. Fakat yazar ona karşı olan zaafiyetini daha çok saklayamaz, onu kendisine çekip bir kere öper ve Nüzhet şaşkınlık içinde koşarak eve gider.
Sabah olunca yazar Kadıköy’e gider ve paşanın istediği kitapları alır ve sonrasında da annesine bir ay içinde gelemeyeceğini yazar. Sonrasında da doktora gider fakat operatörün dersi olduğundan görüşemezler. Operatörle akşama görüşebilen yazar ondan baston kullanımı ve iyi yemesi ve dinlenmesi mevzusunda uyarı alır. İşi bitip köşke dönen yazar içeriye girdiğinde kendisinden gizli saklı bir şey konuşulduğunu anlamış olur ve üzüntü içinde bahçeye oturmaya çıkar. Ondan sonra Nüzhet gelir ve yazar içeri girdiğinde annesinin dolabın arkasında çıplak bulunduğunu söyleyerek onu rahatlatır. Fakat akşam Nurefşan ona gerçekleri kısaca Nüzhet ile hekim Ragıp’ın durumlarını konuştuklarını söyler. Yazar hayal kırıklığına uğrar ve Nüzhet’ in odasına konuşmaya girer. Nüzhet gene yazarı ikna eder. Ondan sonra ikiside uyurlar.
Ertesi günü Nüzhet’ le bahçede geçiren yazar Nüzhet’ le cinsel yakınlaşmalara girer. O akşam hekim Ragıp yemeğe gelir ve yazar asla oralı olmaz. Konukları gidince Paşa yazara hekim hakkında görüşlerini sorar o da Ragıp’ ı Nüzhet’ e yakıştıramadığını söyler bunu duyan yengesi de içinden yazara karşı kin meblağ. Bigün yazar yengesinin Nüzhet’i mikroplara karşı uyardığını ve eşyalarımızı ayırdım söylediğini duyar ve bunun üstüne evi terketme sonucu alır. Sadece annesininde o gün paşalara geleceğini duyması kararını değiştirmesine niçin olur.
Hızla geçen günlerden sonrasında nihayet evine dönen yazarın ağrıları her geçen gün arttığından anası onu fakülteye götürür. Operatör ona durumun ciddiyetini hatırlatır ve yerinden bile kıpırdamamasını ister. Evi birden kalabalıklaşan yazarın yakınları onu teselli etmeye çalışır. Yine fakülteye gittiğinde operatör bacağın kesilmesi icap ettiğini söyler fakat buna razı olmayan yazar birden bayılıverir. Bundan etkilenen operatör kasaplardan farkı olmaları icap ettiğini söyleyip yazara, üç aylık bir sürede bacağını kurtarmak için hastanede kalması icap ettiğini söyler. Yazar bunu kabul etmek zorunda kalır ve Dokuzuncu Hariciye Koğuşuna yatırılır. Burası ona hapishane benzer biçimde gelir ve ilk gecesi olaylı biter. Bu korkuya dayanamaz ve tüm gücüyle bağırıp çağırır.
Zor geçen günlerin sonunda ameliyat günü gelir. Ameliyatı bitince yedinci pansumanda hekim bacağın kurtulduğunu sadece yer basamayacağını söyler. Ondan sonra da Nüzhet’ ten gelen karttan Paşanın hastalandığını Nüzhet’ in de hekim Ragıp’ la nikahlanacağını öğrenir. Acılar içinde geçen günlerin sonunda anası hekim Mithat ve arkadaşı onu hastahaneden taburcu ettirirler.
Sonunda, çocuğun bacağı kesilmek zorunda kalır ve bu durum Nüzhet’e iyi mi söyleyeceği mevzusunda büyük bir kaygı yaşar. Sadece yaşamın zorluklarına karşın, kendisi de dahil olmak suretiyle öteki hastaların acılarını anlaması ve hissetmesi ona güç verir. Yaşamının geri kalanında, bu deneyimlerinin onu insanlara daha iyi anlayan ve şefkatli biri yapacağından emindir.
Romandaki kişilerin fizyolojik ve ruhsal özellikleri
Yazar: Tek bacağından acı çeken ve ümitleri ardında rüyalar aleminde koşan birisi.
Hasta Çocuk: Bacağındaki bilinmeyen hastalık sebebiyle yaşamını hastanede geçiren, sadece sağlığına kavuşabilmek için umudunu asla kaybetmeyen, ıstırap çeken, kimi zaman ağaçların sağlığına imrenen, hayal gücü kuvvetli, yazınsal kitaplara ilgi duyan bir gençtir. Hastalığı sebebiyle ruhsal çöküntüler yaşayan ve ruhsal iniş çıkışlar yaşayan ağırbaşlı bir genç olan Hasta Çocuk, hasta olan evlatların durumunu en iyi anlayan biridir. Ek olarak Nüzhet’e gizliden gizliye aşıktır ve ona hayranlık duyar.
Nüzhet: Kumral saçları ve ela gözleri olan, canlı ve hareketli bir genç kızdır. Yazınsal kitaplara ilgi duymaktadır ve çoğu zaman heyecanlıdır. On dokuz yaşlarında olan Nüzhet, çocukluğunu hastalığı sebebiyle köşkte geçiren Hasta Çocuk ile vakit geçirir. Bazı yönleri hala çocuksu olan Nüzhet, herhangi bir durumda çoğu zaman iki dakikadan fazla durmaz ve kaçar. Romanın sonunda, Nüzhet ve Hekim Ragi evlenir.
Paşa: yaşlandıkça hitabı ağırlaşan ve uyuyakalan biri olmuştur. Çocukluğunda oldukça işittiği kahkahalarından birini atar ve bu kahkahaları duymak için garip romanlar okumaktan zevk alırdı. Hasta Çocuğun hastalığından oldukça eğitimiyle ilgilenen Paşa, çocuğa yardım etmek ve ona kitap okumak için yardımsever biridir.
Hekim Ragıp: Boyu uzun ve seyrek, saçları ince ve sarı renkli, etleri pembemsi ve sıhhatli görünen bir adamdı. Devamlı gülümsemeye hazır bir ağız ve ciddi halinde bile hafifçe gülümseyen bir ifadeye sahipti. Muzip, yüzeyde kalan ve derinliksiz bir zekanın daralttığı, kıvrak mavimsi gözleri ve yayvan kenarları olan bir İslav burnu vardı. Dik duruşu, ölçülü ve sinirsiz bakışları ve orta derecede zarafeti ile dikkat çekiyordu.
Mithat Bey: Hastalığı yüzünden hastanede kalan çocuğa yardım etmek için elinden geleni meydana getiren, onunla zaman geçiren ve hastalıkla ilgili doğru adımları atmasını elde eden oldukça yardımsever bir insandı. Onun amaçlarından biri, çocuğun kendisini daha iyi hissetmesini sağlamaktı.
Paşanın Karısı: Köşkün hanımefendisi, hasta çocuğun iyileşmesi için elinden geleni meydana getiren, onun mutluluğu için çabalayan, anlayışlı bir bayan. Karşılaşmış olduğu herkesi sevgi ve saygı ile karşılayan, iyiliksever bir insan.
Hasta Çocuğun Anası: Kendi acısını ve ızdırabını çocuğundan daha oldukça hisseden, yaşamını evladına adayan bir anne. Hasta çocuğun her istediğini yapmaktan çekinmeyen, ona devamlı destek olan, özverili bir bayan.
Nurefşan: Köşkte çalışan, evin hizmetlerini yerine getiren, işine sadık bir hizmetçi. Görevlerini titizlikle yerine getiren, köşktekilerin rahatı için çalışan bir bayan.
Bahçıvan: Köşkteki bahçenin bakımından görevli, düşünceli ve işine dört elle sarılan bir adam. Bitkilerin bakımı için özenle çalışan, doğayı ve bahçeyi seven, rahat bir insan.
Anne: Hekim Ragıp’ın anası, yaşamı süresince oğlunun mutluluğu ve başarısı için çalışmış bir bayan. Oğluna sonsuz sevgi ve saygı gösteren, onun devamlı yanında olan, özverili bir anne.
Kitabın Ana Fikri
Yazarın hastalığı onu düzgüsel yaşından daha olgun hale getirmiştir ve birçok hastane ziyaretinden sonrasında, anası ile beraber yaşadıkları bir eve döner. Yazar, annesinin hastalığı hakkında yalan söyler ve hemen sonra doktora gitmeye karar verir. Paşanın ziyareti esnasında, yazar, hekim Ragıp Bey’den bahsetmesi üstüne Nüzhet’in ilgisinin farkına varır, sadece hemen sonra yazarın kendine olan itimatı sarsılır. İkili, birbirlerine ilgi duyarlar ve cinsel yakınlaşmalar yaşarlar. Ayrıca, hekim Ragıp Bey hakkında konuşulur ve yazar, Ragıp’ı Nüzhet’e uygun bulmadığını belirtir. Hayallere peşinden koşmamalı ve bizlere verilen öğütleri dikkate almalıyız. Aksi takdirde kaybeden gene biz oluruz.