Üşenmenin panzehiri olan bazı ara motivasyonlar var. Birine aşık olmak benzer biçimde. Yaptığın işi sevmek benzer biçimde. Müdüründen çekinmek benzer biçimde. Yeni bir hobi edinmek benzer biçimde. Bu motivasyonlardan biri ise çağıl bir isme haiz: FOMO. Fear of missing out. Şu demek oluyor ki “bir şeylerden geride kalma” korkusu. FOMO kimi zaman aslına bakarsak asla gitmek istemediğiniz bir partiye, ‘Ya bensiz fazlaca eğlenirlerse’ diyerek gidip saatlerce sıkılmayı sağlayabileceği benzer biçimde makro ölçekte tüm dünyayı da etkileyebiliyor.
Örneğin 2000’li yılların başındaki dot-com balonunda da bu duygunun tesirini yadsımak güç. Binlerce minik/büyük yatırımcı ‘Aman web dalgasını kaçırmayayım’ telaşıyla hızlıca şişen bir balonun parçası olmuş ve aynı balonla beraber patlayıp gitmişti.
Ne olmuştu?
Görkemli bir teknolojik bulgu ortaya çıkmış, geniş çapta uygulanabilir olduğu kanıtlanmıştı. Sayısız şahıs bunu alıp yeni bir iş kurma yoluna girmiş, yetersiz gelir modellerini perdeleyen büyük sözler verilmişti. İnsanlar da bu vaatlere büyük yatırımlar yapmış olup tarihin görmüş olduğu en büyük finansal çöküşlerden birinin kurbanı olmuştu.
Tanıdık geldi mi? Gene fazlaca coşku verici bir teknolojik dönemeçteyiz. Gene bunun üstüne sayısız iş modeli kuruluyor, bazı büyük şirketlerin hisseleri zamanı tırmanışlara imza atıyor. Peki bu işin sonu benzer mi?
Uzmanlara bakılırsa kısa cevap: Hayır.
Uzun cevap birazcık daha karmaşık. Hem web hem de suni zeka insanlık zamanı açısından devrim durumunda. Sadece bu realite, söz mevzusu alanda etkinlik gösteren şirketlerin iyi yatırımlar olmasını garantilemiyor.
Michigan Üniversitesi profesörü Erik Gordon, mevzuyu şöyleki özetliyor: “İnterneti değiştiren birçok dot-com şirketi bu işi yaparken batkı etti. Benzer şekilde, büyük bir değişime öncülük eden birçok suni zeka şirketi de batkı edecek yada değerinin yarısını kaybedecek.”
Sadece Gordon’a bakılırsa iki dönem içinde mühim farklar var. İnternetin öncülerinin bir çok minik startup’lardı, oysa suni zeka alanının öncüleri Microsoft ve Google. Milyarlarca dolar kaybetseler bile batmayacak firmalar. Öte taraftan dev hisselerdeki majör kıymet kayıpları tüm ana para piyasasını etkileyecek bir girdap yaratma riskine haiz.
Bank of America’nın yapmış olduğu bir ankete bakılırsa fon yöneticilerinin yüzde 40’ı suni zekâ hisselerinin ‘şişmiş’ bulunduğunu düşünüyor. Fakat majör düşüş ihtimallerinde dahi uzmanlar yeni bir dot-com yaşanmasını öngörmüyor.
Geçmişe dönelim
Yaşı genç olanlar için dot-com’u maddelerle hatırlatalım.
- Ocak 2000: AOL, Time Warner’ı satın aldı.
- Mart 2000: Nasdaq tarihinin en büyük zirvesine ulaştı: 5,048.62
- Ekim 2002: Zirveden sonrasında devamlı düşen Nasdaq 1,114.11 ile dibi görmüş oldu. (Yüzde 78 düşüş)
- Nisan 2015’e kadar Nasdaq (15 yıl süresince) bundan önceki zirvesine ulaşamadı.
- Cisco benzer biçimde dot-com’u atlatan büyük firmalar dahi, 2000 yılındaki zirvesine hâlâ geri dönemedi. Şirket bugün balon zirvesinin yüzde 30 arkasında.