DS Automobiles Türkiye Marka Direktörü Berk Mumcu, “DS markası; Türkiye’de hem satış sayıları hem DS STORE sayısı hem de ürün yelpazesi olmak suretiyle birçok alanda büyümesini sürdürüyor. Marka olarak önceliğimiz daima satın alan deneyimi ve memnuniyeti üstüne kurulu. Satışı ise daima bir netice olarak görüyoruz. Bu aşamada, öğrenci bakılırsa hareket edip araçlarımızı süratli bir halde müşterilerimizle buluşturmaya çaba ediyoruz. Şunu rahatça söyleyebilirim; DS 4 için Türkiye’den ciddi bir talep var. 2022 senesinde DS 4 için beklentilerimizin üstünde bir taleple karşılaşacağımızı tahmin edebiliyoruz. Bu da bizleri sevindiriyor ve heyecanlandırıyor” açıklamasında bulunmuş oldu. Hala stratejik olarak oldukça mühim bir yeri olan kompakt premium segmentte yer edinen DS 4, DS AERO SPORT LOUNGE konseptinden esin alarak yaratılmış silüeti, daha ilkin görülmemiş boyutlarıyla segmentin içinde hususi bir yere haiz olmasıyla öne çıkıyor.
Dünya genelinde pazar oranı yükselişte olan karlı bir marka olarak dikkat çeken DS Automobiles, DS 4 ile gelişimine hız katmaya hazırlanıyor. Kompakt premium segmentin ana hatlarını tekrardan belirlemek için tasarlanan DS 4, çağdaş ve çekici SUV Coupé ile geleneksel kompakt hatchback olmak suretiyle iki beden şeklinden etkilenerek biçimlendirilmesiyle farklılaşıyor. Kademeli olarak Avrupa pazarlarında 2021 yılının son çeyreğinden itibaren satışına başlanacak olan DS 4, 2022 senesinde vatanımızda de satışa sunulacak. Mevzuyla ilgili açıklamalarda bulunan DS Automobiles Türkiye Marka Direktörü Berk Mumcu, “DS Automobiles modelleri, gerek donanım gerekse konfor özellikleri açısından bulunmuş olduğu derslik içinde kullanıcılarına daha oldukça özellik vaadediyor. Bunu, şu anda Türkiye’de satışta olan DS 7 CROSSBACK ve DS 7 CROSSBACK E-TENSE modellerimizde görebilirsiniz. DS 4 de aynı şekilde kompakt premium hatchback sınıfında sunmuş olduğu özellikler ve DS Automobiles’in bununla beraber getirmiş olduğu ayrıcalıklar göz önüne alındığında rekabetçi olacak. Belirttiğimiz şeklinde 2022 senesinde DS 4’ü Türkiye’de satışa sunmayı planlıyoruz” açıklamasında bulunmuş oldu. DS 4 ile hali hazırda olan taleple de ilgili görüşlerini ifade eden Berk Mumcu, “DS markası; Türkiye’de hem satış sayıları hem DS STORE sayısı hem de ürün yelpazesi olmak suretiyle birçok alanda büyümesini sürdürüyor. Marka olarak önceliğimiz daima satın alan deneyimi ve memnuniyeti üstüne kurulu. Satışı ise daima bir netice olarak görüyoruz. Bu aşamada, öğrenci bakılırsa hareket edip araçlarımızı süratli bir halde müşterilerimizle buluşturmaya çaba ediyoruz. Şunu rahatça söyleyebilirim; DS 4 için Türkiye’den ciddi bir talep var. 2022 senesinde DS 4 için beklentilerimizin üstünde bir taleple karşılaşacağımızı tahmin edebiliyoruz. Bu da bizleri sevindiriyor ve heyecanlandırıyor” dedi.
Karizmatik tasarım AERO SPORT LOUNGE modelinin hatlarını taşıyor
DS 4 boyutlarıyla ilk bakışta dikkatleri üzerine topluyor. 1,83 metrelik genişliği ve 20 inçe kadar hafifçe alaşım jant seçeneklerine ev sahipliği icra eden 720 mm’lik büyük tekerlekleri ile, kompakt 4,40 metrelik uzunluğu ve 1,47 metrelik yüksekliği otomobile etkisi altına alan bir görünüm ve akılda kalıcı bir görkem katıyor. Ön tasarım yeni, emsalsiz aydınlatma grubu tasarımıyla karakterize edilmesiyle farklılaşıyor. Oldukça ince farlarda, matrix ve adaptif ışıklandırmayı bir araya getiren DS MATRIX LED VISION sistemi bulunuyor. Farlar ek olarak her iki tarafta iki LED hattından, (toplam 98 LED’den) oluşan gündüz farlarını da içinde barındırıyor. DS WINGS farlarla ızgarayı birbirine bağlıyor. Tercih edilen versiyona bağlı olarak bu detay, üç boyutlu ızgarada öne çıkan kademeli büyüklüklerde elmas ucu motifleri bulunan iki parçadan oluşuyor. Ek olarak, uzun kaput, tasarıma getirmiş olduğu hareket ile silüete dinamik bir görünüm katıyor. Profil, akıcılıkla keskin hatları bir araya getiriyor. Gizli saklı kapı kolları, yan tasarımdaki heykelsi yüzeyler ile uyum sağlıyor. Arka tarafta tavan, teknik informasyon birikiminin bir göstergesi niteliğindeki emaye yüzey baskılı arka camın dik kavisiyle oldukça aşağı uzanıyor. Arka çamurluklar, kıvrımları ve C sütununu vurgulayan, DS logosunu taşıyan siyah renkli keskin köşeleri ile fit ve kuvvetli bir tasarım ortaya koyuyor. Arkada, lazer kabartmalı balık pulu efekti ile yeni nesil emsalsiz tasarımlı aydınlatma grubu bulunuyor.
“El işçiliği” döşemeler, mütevazı ve akışkan iç tasarım
DS 4 dijital, akıcı ve ergonomik bir iç mekana haiz. İşlevleri kadar tasarımı da kabul edilen her parça, bir tüm olarak birbiriyle bağlantılı olmasıyla öne çıkıyor. Gezi sanatı, deneyimi kolaylaştırmak için üç arayüz bölgesinde gruplanan yeni denetim düzeni kullanılarak gösteriliyor. Ön konsoldaki ince şerit, klima kontrolünü ve DS AIR’i bir araya getiriyor. DS AIR isminde olan gizli saklı havalandırma çıkışları, görünmez kanatlara haiz bir havalandırma sistemi olarak öne çıkıyor. Bir koni vasıtasıyla bölünen hava dalgası hem yukarıya doğru hem de aşağıya doğru muhteşem bir yönlendirmeyi mümkün kılıyor. Tüm sistem, geleneksel havalandırma şeklinde çalışırken üst düzey verimlilik sunuyor. Dikey eksende kompakt oluşumuyla mütevazı ve bütünleşik bir tasarıma haiz. Bu, orta konsol tasarımının akıcı ve tertipli bir şekle haiz olmasını sağlıyor. Otomatik cam düğmeleri, kapıya yerleştirilmiş olan yan hava çıkışları ile hizalanıyor. 10 inçlik dokunmatik merkezi medya ekranına kumandayı kolaylaştıran, DS IRIS sistemine bağlı 5 inçlik dokunmatik kumanda ekranı DS SMART TOUCH ile otomatik vites kutusu için kompakt denetim düzeneği DS E-TOGGLE’ın birleşimi orta konsola konumlandırılmış durumda içeriyor.
Yeni iç mekan tasarım konsepti, konfora yenilikçi bir anlam katıyor. Havalandırma ve masaj özellikli koltukların şekline hususi olarak ilgi gösterilmiş. Konsept, bir deniz kabuğundan esin alarak tek parçadan oluşan, kavisli ve kesintisiz, yeni bir konfor alanı yaratıyor. Yeni döşemeler, ayrıcalıklı bir konfor seviyesine erişmek için kullanılan yüksek yoğunluklu köpüğü kaplıyor. Uzatılmış koltuk ve deniz kabuğu formu, yenilikçi tasarım için beklenmedik bir derinlik sağlıyor. Malzemeleri içinde bulunan değişik deri türleri, Alcantara®, dövme karbon ve ahşabın yanı sıra yeni döşeme teknikleri kullanılarak DS 4’ün iç tasarımında zarafet ile teknolojiyi birbirine harmanlanması dikkat çekiyor.
İki tonlu iç yüzeyde, Çakıl Grisi renkli deri koltuklar, konfor alanları için pürüzsüz bir his yaratan düz malzemelerle birleştirilmiş, deri ve Clous de Paris giyoş işlemeli süslemelerle destekleniyor. İnteraktif alanın bulunmuş olduğu üst bölümde dişbudak ağacından ahşap süslemeler ve oldukça yüksek kaliteli Criollo Kahvesi Nappa deri kullanılıyor. DS Automobiles’in en üst düzey ustalığının sembolü olan Criollo Kahvesi Nappa deri saat kayışı tasarımlı koltuklardan oluşan OPERA iç mekan tasarım konsepti, ileri düzey tasarımıyla kendini gösteriyor. Dişbudak ağacından ahşap ve geniş alanlarda Criollo Kahverengi Nappa deri döşeme bu lüks ortamı tamamlıyor. Bu iç mekânda usta döşemeciler Fransız uzmanlığını pekiştirmek için daha da ileri gitmiş: her ilmeğin tamamen gizli saklı bir yerde sonlandığı gizli saklı dikişler, kapı panellerindeki derinin standardını ön plana çıkarıyor. Bu, iç mekan yüzeylerindeki dişbudak ahşabının seçimi ya da direksiyonun deri kaplanması şeklinde oldukça sayıda “el yapımı” detaydan yalnızca biri olmasıyla öne çıkıyor. İç mekandaki uyum hissi, kişiselleştirilebilir ambiyans aydınlatması ile vurgulanıyor. Segmentinde bir ilk olarak, 14 hoparlörlü 690 Watt gücünde FOCAL ELECTRA ses sistemi ve akustik yan camların (ön ve arka) bir araya getirilmesi benzersiz bir akustik ortam sunuyor.
Şık ve dijital iç mekân için bağlantı
DS EXTENDED HEAD-UP DISPLAY isminde olan arttırılmış gerçekliğe doğru atılan ilk adımı temsil eden yeni bir üç boyutlu teknolojiyle, mühim sürüş verileri direkt yolun üstüne yansıtılıyor. Optik bir illüzyon kullanılarak veriler, ön camın dört metre ilerisinde, sürücünün bakışına 21 inç (53 santimetre) büyüklüğünde sanal bir ekran ile gösteriliyor. Hız, sürüş yardım sistemleri, navigasyon, uyarı mesajları yada dinlenilen şarkı ya da meydana getirilen telefon görüşmesi şeklinde ehemmiyet arz eden bilgiler yola yansıtılılıyor. Bu duyusal ve deneysel teknoloji 10 inçlik ekrana haiz tamamen yeni tasarlanmış bilgi-eğlence sistemi, DS IRIS SYSTEM’ın kalbinde yer edinen daha geniş bir sistemin parçası olmasıyla dikkat çekiyor. Yeni arayüz, ikonlarla tamamen kişiselleştirilebilen profiller oluşturabilme düşüncesi çevresinde geliştirilmiş, dokunmatik, akıcı ve tepkisel bir arayüzle akıllı telefonun kullanışlılığını benimsiyor. Otomobil çalıştığında ayarlar ve görüntü otomatikman yükleniyor. Ses ve parmak hareketleri ile denetim edilen DS IRIS sistemi, orta konsolda yer edinen DS SMART TOUCH isminde, hususi bir dokunmatik ekranlı kumanda sistemiyle destekleniyor. Kullanıcının daha evvel ayarlanmış favori işleve doğru parmak hareketleri yapması kafi. Ekran bununla birlikte yakınlaştırma ve uzaklaştırma şeklinde iki parmaklı hareketleri de algılıyor ve el yazısını tanıyabiliyor.
Konfor ve dinamik dinginlik
DS 3 CROSSBACK, DS 7 CROSSBACK ve DS 9’da halihazırda sunulan ikinci düzey, yarı otonom sürüş (halka açık yollarda şu an izin verilen en yüksek düzey) DS 4 için DS DRIVE ASSIST 2.0 ile kapsamlı bir halde güncelleştiriliyor. Hız kontrolü trafik akışına bakılırsa hızı ayarlıyor, trafik sıkışıklıklarında durup kalkabiliyor. Sistem bununla birlikte sürücünün seçtiği şeritte, isabetli bir vasıta konumlandırması sağlıyor, otoyol koşullarındaki virajları dönmesinde sürücüye destek oluyor. DS 4 için üç yeni bilhassa gelişim elde edilirken; yarı-otonom şerit değişiklik yapma, virajlar için hız ayarlama ve levhalardaki hız sınırlarına uyum şeklinde özelliklerin kazandırılması öne çıkıyor. Kontrolün daima sürücüde olduğundan güvenli olunması için direksiyon simidinde, sürücünün elinin üstünde olup olmadığını denetim eden bir tutma sensörü bulunuyor. Yeni “köşe radarları”, uzun mesafeli kör nokta seyretme (75 metreye kadar) ve kör noktadan gelen tehlikelerde çarpışmayı önlemek için arka trafik ikazları şeklinde işlevleri bununla beraber getiriyor.
DS Automobiles, dinamik dinginlik konsepti demek. Bu, DS 4 ile sınıfının lideri sürüşe karşılık geliyor. Kuvvetli noktalardan birini, yalnız bu segmentte tek olarak, kamera kullanılarak sağlanan DS ACTIVE SCAN SUSPENSION adaptif süspansiyon oluşturuyor. Kamera, ön camın üstünde bulunuyor, yol yüzeyindeki düzensizlikleri gözlemleyip verileri bilgisayara aktarıyor. Dört yükseklik sensörü ve üç ivme ölçer ile sistem, her bir tekerleği ayrı ayrı denetim ediyor. Almış olduğu veriler ışığında, gerekliliğe bakılırsa süspansiyonu daha sert ya da daha yumuşak hale getiriyor. Netice olarak, yol ne durumda olursa olsun, yüksek düzey konfor sağlanıyor. DS NIGHT VISION sistemi ise DS Automobiles’i rakiplerinden ayıran bir başka teknoloji olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Sistem yolu ve tehlikeleri daha görünür hale getiriyor. Izgarada bulunan kızılötesi kamera, yayaları ve hayvanları 200 metre uzaktan geceleri ve yetersiz ışıkta tespit ediyor. Sürücü yoldaki tehlikeleri dijital vasıta ekranında (ve DS EXTENDED HEAD-UP DISPLAY’de uyarı olarak) görüyor, bu da onlara tepki verme imkânı tanıyor.
Geliştirilmiş mimari
Daima modüler olup değişik güç aktarma sistemlerini içinde barındıran, bununla birlikte daima dinamik ve güvenli olan bu yeni EMP2 platform türevi DS 4 için geliştirildi. Bu, tasarıma beklenmedik boyutlarda biçim veren yeni bir ifade özgürlüğü tanırken oldukça sayıda kullanışlı özelliğin gelişmesine de olanak sağlıyor. EMP2 platformunun yeni evrimi, kompozit malzemelerden üretilen yeni parçalar, sıcak preslenmiş yapısal parçalar ve klima ünitesi şeklinde daha kompakt tasarlanmış bileşenler ile daha hafifçe bir tasarımı ve daha oldukça gizleme alanı oluşturan ufak kısımları kullanıcılarıyla tanışmamızı sağlıyor. DS 4, eller özgür özelliği ile açılabilen elektrikli bagaj kapağı altında 430 litrelik bagaj hacmi sunabiliyor.
DS 4, %95’i tekrardan kullanılabilir malzemeden ve %85’i geri dönüşebilen parçalar ile üretildi. Ağırlığının %30’u metal ve polimer içinde değişen yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş malzemeden oluşmaktadır. Bilhassa ön açık oturum, görünmeyen parçalar için %20 oranında kenevirden yapılmıştır. Geri dönüştürülmüş malzemeler arasından polipropilen, polyester ve elastomer lifleri, deflektör olarak şasinin altında gürültüyü azaltmak için ya da montaj noktalarında kullanılmıştır.
Şarj edilebilir hibrit
2019 ve 2020 yıllarında iki kez Formula E şampiyonu olmuş olan DS Automobiles, elektriğe geçişin dönüm noktasındadır. EMP2 platformunun yeni türevi, kullanışlılık ya da bagaj hacminden ödün vermeden yeni nesil şarj edilebilir hibrit güç ünitesine ev sahipliği yapmak suretiyle oluşturulmuştur. Turbo beslemeli 180 beygir gücü sunan dört silindirli benzinli motor, 110 beygir gücü sunan elektrik motoru e-EAT8 elektrikli otomatik şanzımanla bir araya getirilerek sistem olarak 225 beygir gücüne ulaşılmıştır. Motor, arka aksın arkasında yer edinen yeni, daha ufak ve daha yüksek kapasiteli hücreleri olan daha verimli aküyle iş yapmaktadır. Böylelikle tam elektrikli sürüş modunda (WLTP karma koşullar çevriminde) 50 km’den fazla menzil sağlar. PureTech 130, 180 ve 225 beygir gücü sunan benzinli modeller ve 130 beygir gücü sunan BlueHDi dizel motor seçeneklerinin tümü 8 ileri oranlı tam otomatik şanzımanla kombinleniyor.
DS Işık İmzası
Daha ince ve çağdaş, yeni nesil DS MATRIX LED VISION ön farlarla, Matrix Far ve dinamik dönemeç aydınlatması teknolojisi aynı sistemde bir araya getirilerek değişik ve benzeri olmayan bir kimliğe bürünüyor. DS MATRIX LED VISION ön farlar hala DS Automobiles’e özgü üç LED modülünden oluşuyor. Ön farın iç modülü kısa far için kullanılıyor. Hareketli orta modül 33,5°’lik açıya kadar dışa doğru kıvrılabiliyor. Bu, şeridin dış kısımlarını aydınlatıyor ve virajlarda baktığınız tarafı takip ediyor. Bu bununla birlikte 1967 model DS’in viraja duyarlı farlarına da atıfta bulunuyor. Dış Matrix Far modülü sürüş için aydınlatmayı sağlıyor, her biri algıladığı sürüş durumuna bakılırsa bağımsız olarak açılıp kapanan 15’er parçadan meydana geliyor. Bu projektör farlar trafik durumuna, direksiyon simidi açısına, hıza ve hava şartlarına bakılırsa beş mod içinde seçim yapabiliyor (kent içi, kent dışı, otoyol, fena hava ve sis). Bu modlar sürüş esnasında, yoldaki öteki sürücüleri rahatsız etmeksizin, devamlı olarak uzun farların devrede tutabilmesini sağlıyor. Ön camın üstünde yer edinen kamerayı kullanan bu akıllı farlar, başkalarını rahatsız etmeksizin, trafik durumuna bağlı olarak ışık huzmelerini otomatik şekilde 300 metre menzile kadar ayarlayabilir. DS MATRIX LED VISION ön farlar, yeni genişletilmiş 98 LED’den oluşan gündüz farlarıyla destekleniyor. Kendine özgü, seçkin dikey ışık şeridi gündüz farları da yeni yüksek teknolojiyi kucaklıyor.