Dudaktan Kalbe, Reşat Nuri Güntekin‘in 1925 yılında yayımlanan romanıdır.
Dudaktan Kalbe Özeti
Hüseyin Kenan’ın dayısı Saip Paşa İzmir’in önde gelenlerinden, belediye başkanlığı yapmış biridir. Hüseyin Kenan; Saip Paşa’nın zorlamasıyla mühendislik okur, sonra Avrupa’da müzik eğitimi görür. Yeteneğini Batı dünyasına kabul ettirir, ünlü bir besteci ve kemancı olur. Paşanın ısrarıyla çocukluğunun geçtiği şehre, İzmir’e, gelir.
Paşa Kenan’ı ve yeteneklerini yere göğe sığdırmaz, ziyafetler düzenler, şatafatlı partiler verir. Bütün bu kalabalıktan ve şatafattan sıkılan Kenan, Bozkaya’ya giderek dinlenmek ister. Orda küçük “kınalı yapıncakla tanışır.” Lamia’ya hafif çilli yüzünden dolayı kınalı yapıncak ismini takmıştır. Kenan evli bir kadın olan Nimet Hanıma kur yapmaktadır. Burası küçük bir kasabadır, dedikodulardan kurtulmak için de Lamia’ya yakınlık gösterir gibi görünür.
Kenan yaz bitince İstanbul’a döner. Niyeti Prenses Cavidan’la evlenmektir. Hüseyin Kenan prenses Mısır’a gittiğinde tekrar İzmir’e döner. Orada Lamia ile aralarında yakınlaşma başlar ve Lamia’ya sahip olur. Daha sonra Lamia ile evlenmek istediğini söyler. Fakat Lamia, bunu vazife icabı yaptığını düşünerek evlenme teklifini kabul etmez. Lamia hamileliğini üç ay sonra öğrenir ve intihar etmek ister. İntihardan kurtarılır, Kütahya’ya akrabasının yanına gönderilir. Lamia kızı Mekrube’yi orada doğurur.
Lamia, hayli maceralı geçen günlerden sonra birisiyle evlenir. Bu sırada kocasının yeğeni Doktor Vedat Kütahya’ya gelir. Lamia, Kenan’ın Prenses ile evlendiğini Doktor Vedat’tan duyar, kocasından ayrılır. Vedat onunla evlenmek istese de reddeder. Kızıyla İstanbul’a gelir. Kısa bir süre sonra Vedat da İstanbul’a gelir. Bir gün Vedat’ın muayenehanesinde Kenan’la Lamia karşılaşır. Kenan, Lamia’yı sevdiğini geç fark etmiş evlilik hayatında mutlu olmamıştır. Vedat’ın Lamia ile evleneceğini duyan Kenan intihar eder ve Lamia’ya kavuşamaz.