Hayvanat bahçesine gittiniz ve en favori hayvanınız penguenleri bir ziyaret etmek istediniz. Bilmelisiniz ki onlar gerçek penguen değil, düzmece…
Evet, doğru okudunuz. İnternet üstünde hızla yayılan ve büyük hayal kırıklığı içeren bu data gerçek: Bildiğimiz, sevdiğimiz, güldüğümüz o penguenler aslen birer taklitçi!
Reddit’te oluşturulan başlık mevzuyu gündeme getirdi
Reddit’te mevzuyu paylaşan bir kullanıcının gönderisi, dünyanın dört bir tarafındaki insanları şaşkınlığa uğrattı.
“Today I Learned / Bunu bugün öğrendim” subredditinde “Bugün, Penguen dediğimiz kuşların gerçek penguenler olmadığını, aslen başka bir tür bulunduğunu ve görünüşleri benzediği için bu şekilde adlandırıldıklarını ve günümüzde asla gerçek penguen kalmadığını öğrendim” paylaşımını yapmış oldu.
Bunun yalan bir haber bulunduğunu düşünebilirsiniz, sadece ne yazık ki gerçek…
Tarihin tozlu sayfalarını açalım. Bugün ekranlarda gördüğümüz küçük smokinli dostlarımız tamamen değişik türden kuşlar, bir tek gerçek penguenlere fazlaca benziyorlar.
Gerçek penguenler “Pinguinus impennis / Büyük dalıcımartı” olarak adlandırılıyordu. Bu canlılar arktik ve yarı arktik bölgede yaşıyordu.
Minik kanatları olan, sadece uçamayan bu kuşlar, günümüzdeki penguenlere fazlaca benziyordu. Sadece gagaları daha büyük ve bombeliydi.
Penguenlerin yakın akrabası bile değiller!
Benzerliklerini bir kenara bırakacak olursak da, büyük dalıcımartılar penguenlerin yakın akrabası değildi.
Bu canlılardan bir zamanlar dünya üstünde milyonlarca vardı, ta ki 3 Temmuz 1844’te, National Geographic’e bakılırsa bir balıkçı İzlanda’daki Eldey Adası’nda bu kuşların son çiftini öldürünceye dek.
Yüzyıllar süresince bu kuşların etleri, yağları, yumurta ve tüyleri popüler ürünlerdi.
1770’lerde bu kuşların aşırı avlanması türünü tehlikeye attı ve sayıları azaldı. Müzeler ve koleksiyoncular hayvanın varlığını gösterebilmek için onların bir parçasına haiz olmayı fazlaca istiyordu.
Son penguen çifti niçin öldürüldü?
Bu yüzden müzeler martıların kendileri yerine, derilerini sergilemeye karar verdi.
Kimileri kuşların balıkçılar tarafınca “fırtınaya yol açtıkları” suçlamasıyla öldürüldüklerini, kimileri de koleksiyonerlerin onlara olan düşkünlüğü sebebiyle öldürüldüğünü söylüyor.
Sadece kimse balıkçıların bu türün son örneklerini niçin öldürdüğünü bilmiyor.
Eğer soyları tükenmemiş olsa, şu anda her yerde olabilirlerdi. Soyları tükenmeden ilkin Kanada, Grönland, İzlanda, İskandinavya, Britanya Adaları, Batı ve Doğu Atlantik’te, İspanya’nın güneyi ile ABD’de New England’da yaşıyorlardı.
Buzul çağından kalma bilgiler, büyük dalıcımartıların İtalya ve Ege’nin öteki kısımlarında yaşadığını da gösteriyor, sadece bu mevzuda daha çok araştırılma yapması gerekmekte.
Bu kuşların üzücü kaderini öğrenen insanoğlu, üzüntülerini dile getiriyor.
Bir kullanıcı “Danimarka Ulusal Tarih Müzesini çocuğum ile gezdim ve bir insan tarafınca öldürülen son büyük dalıcımartının doldurulmuş vücudunu gördük” derken, başka bir kullanıcı da “milyonlarca senelik evrim tam o noktada son buldu” ifadelerini kullandı.
Eğer bunun acayip bulunduğunu düşünüyorsanız, bir de Avrupa’nın mumyalara ne yaptığını bilseniz. (İpucu: Mısır mumyalarını “şifa olsun” diye yiyecek…)
Unilad haberini Erinç Eröz Türkçeleştirdi