Kategoriler: Genel

Dünya’nın erken tarihinin sırrı Venüs’te mi saklı? İki gezegenin kıtalarına bakın…

Venüs ve Dünya, fazlaca değişik koşullar ve “yaşanmışlıklar” sonucunda fazlaca değişik hayatlar yaşayan ikizler benzer biçimde aslına bakarsak… Dünya, yumuşak ve güvenli bir atmosfere, kargaşa ve bunalımlı okyanuslara, “bronzlaştıran”, “fazlası zarar” sıcaklıklara ve nebat örtüsüyle kaplı kara kütlelerine haiz, verimli ve misafirperver bir gezegen. Venüs ise zehirli gaz bulutlarıyla boğulmuş halde; asit yağdırıyor, ezici bir atmosfer basıncına haiz ve sıcak havası “çıtırdan bir bronzluk katmaktan” ziyade daha fazlaca Dante’nin cehennemine yakın!

Bu farklılıklar aslına bakarsak yüzeysel olmaktan öte… Venüs, gezegenimizin tektoniğinden yoksun. Örnek olarak Dünya’da istikrarlı bir iklimin korunmasına destek olan ve birbirine sürtünen büyük ve ayrı tektonik kabuklar burada mevcut değil. Buna kıtasal kara kütlelerinin gömülü olduğu alanlar da dahil.

Venüs’te tektonik plakaların olmaması, iki gezegen arasındaki öteki birçok farklılık içinde oldukça mühim bir noktada duruyor fakat Venüs’ün jeolojik geçmişinin iyi mi ortaya çıktığını da bilmiyoruz. Velhasıl gezegenin yüzeyinin en eski kısımları (doğrusu tesserae olarak malum geniş platolar) tektonik özelliklere haiz benzer biçimde görünüyor sadece bunların iyi mi ortaya çıkmış olduğu bir gizem…

Fakat yeni bir bulgu bu sis perdesini birazcık da olsa aralayabilir. Bilim adamları şaşırtıcı bir şeyler buldular. Venüs’ün tesserae‘si milyarlarca yıl ilkin Dünya’nın ilk kıtalarını oluşturan süreçlere benzer bir halde oluşmuş olabilir.

Ishtar Terra’nın topografisi. Görsel: Wikimedia / Public Domain

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden yerbilimci Fabio Capitanio, “Emek verme, gezegenlerin iyi mi evrimleştiğine dair anlayışımızı zorluyor. 460 santigrat aşama benzer biçimde kavurucu bir yüzey sıcaklığına haiz olmasına ve levha tektoniğinin bulunmamasına karşın Venüs’ün bu kadar karmaşık jeolojik özelliklere haiz olmasını beklemiyorduk” diyor.





Dünya’nın kabuğu öteki gezegenlerinkine kıyasla oldukça karmaşık. Şu şekilde ki kabuk parçalar halinde ve söz mevzusu parçalar da gevşek, bunlar birbirlerine sürtünebilir, subdüksiyon olarak malum bir süreçte birbirlerinin altından kayabilirler ve yavaşça değişik konfigürasyonlarla tekrardan düzenlenebilirler.

Gezegenimizin kıtasal kabuğunun en eski kısımları ise kratonlar olarak malum bölgelerdir. Kıtasal tektonik plakalar çoğu zaman okyanus plakalarından daha zayıftır sadece kayanın daha eski, daha yoğun ve daha kuvvetli olduğu bölgeler de mevcuttur. İşte bu bölgeler, derhal yukarıda sözü geçen kratonlar. Bu kratonlardan ortalama 35 tane bulunduğunu biliyoruz ve bilim adamları öncelikle bunların oluştuğuna, Dünya’nın erimiş iç kısmından yukarı doğru itilerek ve sertleşerek, çevresinde kıtaların tutunabileceği ve büyüyebileceği tohumları sağladığına inanıyor.

İnsan keşfine uygun değil sadece…

Venüs hakkında bilgilerimiz ise sınırı olan zira Venüs insan keşfine uygun bir gezegen değil sadece NASA’nın Magellan uzay aracı, 1989 ile 1994 yılları aralığında 15 yıl süresince, sülfürik asit bulutlarından oluşan pelerinin altındaki Venüs yüzeyini detaylı bir halde haritalamak için bir radar sondası kullandı.

Fabio Capitanio ve meslektaşları bu verileri kullanarak Venüs’ün en büyük platosu olan Ishtar Terra olarak malum tesserae bölgesine odaklandılar ve bilgisayar simülasyonlarını kullanarak bu bölgenin milyarlarca yıl ilkin, Güneş Sistemi’nin hemen hemen ilk yıllarında iyi mi oluştuğunu araştırdılar.

Bir sanatçının Ishtar Terra tasviri. Görsel: ESO

Bulgular, tesserae parçalarının tıpkı kratonlar benzer biçimde oluşmuş olabileceğini, doğrusu Venüs’ün erimiş iç kısmından yukarı doğru yükselerek yüzeye çıkmış ve gezegen kabuğuna dönüşmüş olabileceğini düşündürüyor. Capitanio şöyleki açıklıyor:

Bu bulgu, Venüs ve onun erken Dünya ile ihtimaller içinde bağlantıları hakkında büyüleyici yeni bir görüş açısı sağlıyor. Venüs’te bulduğumuz özellikler, Dünya’nın erken kıtalarına çarpıcı halde benziyor, bu da Venüs’ün geçmişindeki dinamiklerin daha ilkin düşünülenden daha fazlaca Dünya’nınkine benzemiş olabileceğini gösteriyor.

Bununla beraber bunlar, bizlere gezegen evrimini idrak etmek için bir ipucu da veriyor: Dünya ve Venüs kabuk yolculukları süresince farklılaştılar sadece bu krater oluşumu sürecinden sonrasında, levha tektoniği oluşumundan ilkin gerçekleşmiş olmalı.

Bu zamanlama mühim şundan dolayı değişik gezegensel özelliklerin ne süre ve iyi mi ortaya çıkmış olduğu, Dünya benzer biçimde kayalık gezegenlerde yaşanabilirliğin iyi mi kurulduğu ve sürdürüldüğü hakkında büyük bir ipucu olabilir. Bunun için haiz olduğumuz en kuvvetli vasıta, iki gezegenin ne süre ve nerede eşleştiğini bulmak.

Haliyle bu araştırma da bu yönüyle fazlaca fazlaca mühim. Capitanio, “Venüs’teki benzer özellikleri inceleyerek Dünya’nın erken tarihinin sırrını çözmeyi umuyoruz” ifadelerini kullanıyor.


Kaynak: Science Alert, Nature Geoscience / Metin Aktaşoğlu tarafınca yerelleştirildi

Bul-Tikla

Son Yazılar

YouTube Premium Türkiye abonelik fiyatlarına zam geldi

YouTube, kısa sürede Avrupa, Orta Doğu ve Cenup ABD'daki bir çok ülkede Premium abonelik fiyatlarına…

15 dakika ago

Microsoft, Paint ve Notepad’de kullanılacak yeni yapay zekâ özelliklerini duyurdu

Microsoft, 1980'lerde piyasaya sürdüğü iki program Paint ve Notepad'e, aradan geçen 40 senenin arkasından suni…

7 saat ago

ABD başkanlık seçimleri sonrası yeni merak konusu: Woke kültürü nedir?

"Woke" terimi, süre içinden ilk anlamından oldukca değişik bir halde evrim geçirdi. Geleneksel olarak baktığımızda…

14 saat ago

Don Toliver – New Drop Şarkı Sözü

[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…

14 saat ago

ABD seçimlerinde neden Cumhuriyetçiler kırmızı, Demokratlar mavi? Aslında tam tersiydi…

Tüm dünyada gözler ABD seçimlerine çevrildi ve kesinleşmemiş sonuçlara gore Cumhuriyetçilerin talibi Donald Trump seçimden…

20 saat ago

280 kurum ve 1300 katılımcı

Türkiye Suni Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) düzenlemiş olduğu Türkiye Suni Zeka Zirvesi bu yıl yedinci kez…

1 gün ago