Tür: | Çocuk, Roman |
Yazar: | Özgür Balpınar |
Yayınlanma Zamanı: | 2020 |
Yayınevi: | Genç Timaş |
Karakterler
Buyruk: Savaşın yoksulluğunu, sertliğini yaşayan milyonlarca çocuklardan yalnız bir grup arkadaşları ile terk edilmiş bir evde yaşayan çocuk.
Mevzusu
Özgür Balpınar’ın dünyayı olduğu benzer biçimde değil, olması gerektiği benzer biçimde gösteren masal kaleminden ümit dolu bir öykü. Dünyayı Sırtında Taşıyan Balık’ta yakın geçmişte yaşanmış olan bir savaşın ortasında yaşam mücadelesi veren evlatların öyküsü anlatılıyor.
Neredeyse 80’li yıllara yayılan Irak-İran savaşının etkilerini insanların ve evlatların bakış açısından izliyor, yakın coğrafyamızın gerçekleriyle bir kez daha yüzleşiyoruz.
Kahramanımız Buyruk, terk edilmiş bir evde bir grup arkadaşıyla beraber yaşayan, savaşın yoksulluğunu ve sertliğini yaşayan milyonlarca çocuktan biridir. Cenk o denli yoğun ve uzun ki, ülkeler artık erişkin adam bulamadıkları için muharebeye gönüllü çocuk askerler alıyorlar. Buyruk ve arkadaşları askerlere yakalanmadan sokaklarda yaşamlarını sürdürmeye iş koşturmacasındadır. Kitabın başlangıcında, askerlerden kaçmak için böylesine bir telaşın ortasında, Buyruk bir sokak ortasında durur ve bir dükkânın penceresinden kendisine bakan kırmızı balığı izlemeye adım atar. Balık onu o denli etkisinde bırakır ki ertesi gün onu görmeye gider. Ne yaparsa yapsın onu almayı ve zihninde kurduğu dünyayı gerçeğe dönüştürmeyi amaçlar. Sadece işler devamlı iyi gitmeyecektir. Kendi yaşındaki arkadaşları tarafınca dışlanır ve onları tekrardan kabul ettirmek için ne isterlerse yapar. Zira başka bir yaşamı yoktur ve dostlarını kaybederse kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. Bir çocuğun ufak dünyasında sığınabileceği pek bir şey yoktur.
Tabip Samed ve sokak dostlarıyla yol gösteren ve bilgece yaşayan Majid Ağa, pek fazlaca acı-tatlı tecrübe yaşar. Sokakta ve harpte hayatta kalabilmek için birlikteliğin, dostluğun, yardımlaşmanın ve dayanışmanın kıymetini keşfederler.
“Aklınızın denizlerinde yüzen bir balık, kalbinizin kıyılarına vuran dalgalar yaratır.”
Tebriz’de bir sokak evladı olarak yaşayan Buyruk için dünyanın tüm sesleri onun duyabildiği kadardı. Fakat iyi duyamayan kulakları, kalbinin hissetmesine yada zihninin hayaller kurmasına engel değildi. Tesadüfen görmüş olduğu kırmızı balığın, yaşamını değiştireceğinden tümüyle habersiz olan Buyruk, onu özgürlüğüne kavuşturmak isterken bilincinde olmadan kendisini balıkla özdeşleştirmişti. Kendi özgürlüğü, kırmızı balığın özgürlüğüne bağlıydı sanki.
Annesiz babasız, yuvasız ve sevgisiz hayata devam etmenin zorluğuna İran ile Irak içinde senelerdir devam eden cenk da eklenince sokaktaki yaşam artık daha tehlikeliydi. Hayallerinin ve umutlarının ardında yaşamının ışığını arayan Buyruk, korkulu bir savaşın gölgesinde uzun ve sıkıntılı bir yolculuğa çıkmak üzereydi.
Düşperest serisi ve Canım Dostum kitaplarının yazarı Özgür Balpınar’ın masalsı kaleminden, dünyayı olduğu benzer biçimde değil olması gerektiği benzer biçimde gösteren ümit dolu bir hikâye.
(Tanıtım Bülteninden)
Gönderen: Meliha Aksak
AZERİCE SÖZLERİ Elə bil ki sənə yad olub ayrılıq dərdi Axı dərdə düşən yenə qovuşmağ…
ABD'de yetkililer, 30 yıl sonrasında ilk kez “sıhhatli gıdanın” ne işe yaradığını tekrardan tanımladı ve…
Lazarus'un Genel Özeti Lazarus, ünlü yazar Lars Kepler'in kaleme aldığı sürükleyici bir thriller romanıdır. Kitap,…
AZERİCE SÖZLERİ Elə bil ki sənə yad olub ayrılıq dərdi Axı dərdə düşən yenə qovuşmağ…
Ne ilk ne sonuncusun Düşüp de bu tuzağa kaybeden Kendini terk eder insan Aslen aşktan…
AZERİCE SÖZLERİ Biz hər şeyi bilə bilə ayrılmışıq Dərd çəkmişik ölə ölə ayrılmışıq Ürəyi mənim…