Dursun Akçam (d. Kars, Ardahan, Ölçek köyü, 12 Temmuz 1930 – ö. 19 Eylül 2003) Öğretmen, gazeteci, yazar.
Öykücü A. Alper Akçam, oğlu. Cılavuz Köy Enstitüsü’nü tamamlamış oldu (Kars, 1950), altı yıl ilköğretim öğretmenliği yapmış oldu. 1956’da girmiş olduğu Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Kısmı’nden 1958’de mezun oldu. Aynı yıl Ardahan Ortaokulu’na Türkçe öğretmeni olarak atandı, bir yıl çalıştı, arkasından askerliğini yedek subay öğretmen olarak Kuleli Askeri Lisesi’nde edebiyat öğretmeni göreviyle tamamladı. Ondan sonra 1960-1963 içinde Kırıkkale Lisesi ve Keskin Ortaokulunda öğretmenlik yapmış oldu. 1964’te Türkiye Öğretmen Dernekleri Ulusal Federasyonu’ nun (TÖDMF) yönetimine seçildi. Türkiye öğretmenler Sendikasının (TÖS) kurucuları içinde yer aldı, TÖS’ün ilk saymanı ve 1967’de TÖS’ün ikinci başkanı seçildi.
12 Mart döneminde tutuklandı, TÖS davasında yargılandı, 8 yıl 10 ay hapse mahkûm olduysa da Yargıtay sonucu bozdu. Yargılanma sürecinde bakanlık tarafınca açığa alındı (1971-1974). Görevine döndürüldükten sonrasında Ankara Mustafa Kemal Atatürk Lisesi’ne atandı, sonrasında İncesu Ortaokulu’na sürüldü.
1976’da gazeteciliğe başladı. Cumhuriyet, Milliyet, Akşam, Vatan gazetelerinde yazdı. 1978’de Demokrat gazetesinin kuruculan ve yöneticileri içinde yer aldı.
Köşe yazılarıyla, öyküleriyle devrimci bir savaşım içinde oldu. 12 Eylü’de gazete kapatılınca, yurtdışına çıktı, on bir yıl Almanya’da yaşadı. 1992’de Türkiye’ye döndü, Ankara ve Kuşadası’nda yaşadı. Tedavi görmüş olduğu akciğer kanserinden yaşamını yitirdi.
Dursun Akçam’ın ilk yazısı “Köy Notları” adıyla 1952’de Varlık dergisinde çıktı. Fakat aslolan adını, Milliyet gazetesinin “Bir Memleket Gerçeği” temalı röportaj yarışmasında “Analarımız” başlıklı röportajıyla Karacan Armağanı Birinciliği’ni kazanarak (1962) duyurdu. Daha sonraki yıllarda yazdığı öykü ve romanlarıyla kırsal kesimin sorunlarını yansıtan bir yazar konumuna geldi.
Yazı ve öykülerini sırasıyla Varlık, Yeni Ufuklar, Demet, Köy ve Eğitim, İmece, Pazar Postası, Son Havadis, Dünya, Milliyet, Cumhuriyet, Aksam, Vatan, Yön, Devrim, Demokrat gazeteleriyle Türk Dili, Forum, Milliyet Sanat, Yeni Cemiyet vb. dergilerde yayımladı.
Adnan Binyazar, Akçam’ı şu şekilde değerlendirdi:
“Dursun Akçam fazlaca renkli bir insandı. Bu renkliliğin en açık ifadesi ise, onun öykülerindeki ironidir, öykülerinde hiçbir fazlalık da yoktur, o Çehov cinsinden kuvvetli bir öykücüdür. Akçam’in yazarlığında derin bir komedya da vardır. Yazıları kuvvetli esprilerle süslüdür. Kişilikleri fazlaca canlı anlatır. O kadar da iyi bir gözlemcidir, Dursun Akçam Almanya’daki Türkleri en iyi yansıtan yazar olmuştur”.
Haley adlı öyküsüyle Antalya Altın Portakal Film Festivali Sanat Ödülü’nü (1975), Kanlıderenin Kurtları kitabıyla 1976 TDK Roman Ödülü’nü kazanmıştır. Almanya’da değindiği yapıtlarda da kırsal kesim insanının kentteki, yabancı ülkelerdeki sorunlarını yansıttı.
2003’te Edebiyatçılar Derneği’nce Onur Ödülü’ne kıymet görüldü. Dursun Akçam adını taşıyan ve yalnızca Ardahan Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin katılabilecekleri bir öykü yarışması açıldı (2005). (Kaynak: TBEA, Dursun Akçam resmi sitesi, Öner Yağcı.)
Öykü:
Roman:
Röportaj:
Günce – Hatıra – Seyahat:
Kitapları, Dost Yayınevi tarafınca Tüm Eserleri başlığı altında tekrardan yayımlandı.
Microsoft, 1980'lerde piyasaya sürdüğü iki program Paint ve Notepad'e, aradan geçen 40 senenin arkasından suni…
"Woke" terimi, süre içinden ilk anlamından oldukca değişik bir halde evrim geçirdi. Geleneksel olarak baktığımızda…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Tüm dünyada gözler ABD seçimlerine çevrildi ve kesinleşmemiş sonuçlara gore Cumhuriyetçilerin talibi Donald Trump seçimden…
Türkiye Suni Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) düzenlemiş olduğu Türkiye Suni Zeka Zirvesi bu yıl yedinci kez…
Yavaş bir bilgisayar, derhal her insanın üretkenliğini engellemiş olan ve boş yere gecikmelere yol açan…