Genel göreliliğin doğrulanmış ilk öngörülerinden biri yıldız ışığının kütle çekimsel sapması. Tesir, ilk olarak 1919’da tam güneş tutulması esnasında gözlemlendi. Yıldızlar ışık noktaları olarak göründüğünden söz mevzusu tesir, tutulmaya yakın yıldızların pozisyonunda belirgin bir kayma olarak görülüyor. Sadece tesir daha genel olarak gerçekleşmekte.
Uzak bir galaksi daha yakın bir galaksi tarafınca gizlenirse, uzak ışığın bir kısmı daha yakın galaksinin çevresinde kütleçekimsel olarak merceklenir ve bizlere uzaktaki yıldızların çarpık ve bozuk bir görüntüsünü verir.
Bu tesir hem de uzaktaki galaksiyi büyüterek ışığının daha parlak görünmesini sağlayabilir. Bilim adamları bu etkiyi evrendeki en uzak yıldızlardan bazılarını gözlemlemek için kullanıyor.
Fakat kim bilir kütleçekimsel merceklenmenin en güzel tesiri, Einstein Halkası denen fenomen olarak kendini gösteriyor… Burada uzak galaksi, yakın galaksinin arkasında o denli muhteşem bir halde merkezleniyor ki ışığı bir ışık çemberine dönüşüyor.
Albert Einstein olasılık bile vermiyordu!
Einstein bu etkinin farkındaydı sadece 1936’da “bu olgunun direkt gözlemlenebileceğine dair bir umut yok” diyordu. Fakat Einstein ne kadar akıllı olsa da çağıl teleskopların enerjisini hayal edemiyordu.
Şu ana kadar düzinelerce Einstein halkası ortaya çıkarıldı ve hatta bu fenomenin -fotoğrafına haberimizde yer verdiğimiz- en güzellerinden biri kısa sürede JWST tarafınca tespit edildi.
Ön plandaki yakın galaksi, SMACS J0028.2-7537 olarak malum büyük bir kümenin parçası olan eliptik bir galaksi. Çevresinde bükülmüş daha renkli galaksi ise Samanyolu’na benzer bir sarmal galaksi. İkisi birbirinden milyarlarca yıl uzakta sadece neredeyse muhteşem bir halka oluşturmak için kusursuz bir halde hizalanmış durumdalar…
Elbet, bu görüntü yalnızca bizim bakış açımız yardımıyla mümkün. Öteki galaksilerdeki gökbilimciler böylesine harikulade bir görüntü yakalayamazlardı! Güzelliğin yalnızca bakanın gözünde değil, hem de bakanın nerede olduğuna da bağlı bulunduğunu gösteren büyüleyici bir astronomik örnek…
Kaynak: Science Alert / Metin Aktaşoğlu tarafınca yerelleştirildi