Elleri Olmayan Kız Özeti ve Konusu

Elleri Olmayan Kız – Edith Eger

Mevzusu

Kitapta, Nazi ölüm kamplarında ne tür işkencelere maruz kalındığı, kampın yaşam koşulları, ölümü ensesinde hisseden insanların yaşadıkları ve hayatta kalmayı başarabilenlerin sonrasındaki travmaları anlatılıyor. Dr. Eger, toplama kamplarının dehşetlerine ilk elden tanıklık edip de azca sayıda hayatta kalabilenlerden biri. Savaştan sonrasında kendisi ve öteki kurtulanların yaşamış olduğu cehennem ve travmayı konu alıyor. Bununla beraber kendisini acı ve çileden özgürleştirmeye çalışan her insana ümit ve ihtimalin evrensel mesajını veriyor. İster fena evliliklere, yıkıcı ailelere ya da nefret ettiğiniz mesleklere hapsolun, ister kendinizi zihninizde yaratılmış dikenli tellerle sınırlayın, okurlar bu kitapta içinde bulundukları durum ne olursa olsun sevinç ve özgürlüğü kucaklamayı tercih edebilmeyi görmüş olacak.

Elleri Olmayan Kız Özeti

Koyu renk, yün ceketli üç hanım, çıplak bir arazide kol kola bekliyor. Perişanlardır. Bu üç hanım Edith Eger, anası ve kız kardeşi Magda… Nazi toplama kampı Auschwitz’de SS’ lerin onları gruplara ayırmalarını beklerken onların kendi zihinlerinde kalan beraber oldukları son görüntüleri…

Edith ve ailesi 2. Dünya Savaşı çıktıktan ve soykırım başladıktan sonrasında her ne kadar kendilerini saklamaya çalışsalar da bu sondan kaçamazlar. Gece yarısı evlerinden alınıp kampa götürülürler. Edith ve Magda genç ve çalışabilir oldukları için ailenin öteki fertlerinden ayrılırlar. Anne ve babalarının gaz odalarına girişlerini ve bunun ne anlama geldiğini ikisi de bilmektedir. İki kardeş, birbirleri ve hayalleri için yaşamak zorundadırlar. Edith, her gün annesinin ona söylediği “Sakın unutma, kimse zihnine koyduklarını senden alamaz.” ve “Bugün hayatta kaldım, yarın özgür olacağım.” sözleri yüreğine kazıyarak hayatta kalmayı başarır. Tıpkı aynı kampta tutuklu olan Dr. Victor Frankl’ın “Yaşamak için bir sebebi olan biri, derhal her iyi mi’a karşı koyabilir.” söylediği benzer biçimde.

Ölüm kampında ruhsal ve fizyolojik şiddetin her türlüsünü yaşamalarının üstünden seneler geçer. 1945 yılına gelindiğinde sulh söylentileri vardır fakat onların da ve artık tükenmiş bedenlerinin takati kalmamıştır. Amerikan askerinin dikkati  onları ölmekten son anda kurtarmış olur. Ölülerin arasından bulmuş olduğu iki kardeşi tedavi ettirip evlerine gönderir. Artık özgürlerdir. Zayıf düşen bedenleri süre içinde toparlamaya adım atar. Fakat, tutuklanmadan ilkin bale ve jimnastik alanında başarı göstermiş olan Edith’in görmüş olduğu İşkenceden sırtı kırılmıştır. Bu yüzden akciğer problemi yaşayan genç kız, bir süre sanatoryumda tedavi görür. Orada tanıştığı Bèla Eger ile evlenir. Çekoslovakya’ya yerleşen çift, ekonomik olarak rahat bir yaşam sürmelerine karşın kominist rejimin baskısı altındadırlar. Yüklü mal varlığı olan delikanlı tüm birikimini Filistin’de iş kurabilmek için oraya nakleder. Fakat Edith’in yeni bir savaşı kaldıracak gücü kalmamıştır. Çocuğunu daha özgür yetiştirebileceğini düşündüğü ABD’ya yerleşirler.

Tüm mal varlıklarını kaybeden çift, yeni bir yaşam kurarlar. Muhacirliğin ve bilmediği bir dilin tüm zorluklarını yaşamalarına karşın mutludurlar. Üçüncü evlatları olduktan sonrasında Edith, yarım bıraktığı eğitime devam eder ve adından söz ettirecek bir psikolog olur.

Danışanlarıyla söyleşi ettikçe danışanlarıyla beraber kendi de iyileşir. Seneler ilkin ailesini kaybetmiş olduğu ölüm kampına geri dönerek orada yaşananların yükünü affederek bu açılardan kurtulmayı başarır. Deneyimledikleri onun mesleğinde daha başarı göstermiş olmasını sağlar. Kitabı onun yazdığı bir paragrafla sonlandırmak isterim.” Süre iyileştirmez. İyileştiren şey zaman içinde ne yapıldığıdır. İyileşme, mesuliyet almayı tercih ettiğimizde, risk almayı seçtiğimizde ve sonunda yarayı özgür bırakmayı, geçmişi ya da yası bıraktığımızda mümkündür.”

Elleri Olmayan Kız – Kitap Açıklaması

Cesaret ve hayatta kalma mevzusunda esin verici bir öykü.

“Kahramanlık, iyileşme, dayanıklılık, tutku, onurla hayatta kalma, zihin kuvveti ve etik cesaret hakkında sıradışı bir kitap. Dr. Eger’in esin verici vakalarından, kişisel hikâyesinden ve hayatları iyileştirme mevzusundaki önde gelen klinik bilgeliğinden bir şeyler öğrenebilecek olan milyonlarca insanı etkileyecek.”

– Philip Zimbardo Stanford Onursal Psikoloji Profesörü

Ümit, cehennemde bile çiçek açabilir.

“Dr. Eger’in hikayesi beni sonsuza dek değiştirdi… Elleri Olmayan Kız en fena zamanlarda bile cesaretin neye benzediğini ve hepimizin kaybettiklerimize ya da hâlâ elimizde olanlara odaklanma becerimiz bulunduğunu hatırlatıyor.”

– Oprah

“Dr. Eger’in yaşamı en büyük dehşetleri dahi aşacak kapasitemiz bulunduğunu ve bu acıları başkalarının faydasına kullanabileceğimizi gözler önüne seriyor. Dr. Eger gerçek özgürlüğü ve bağışlamayı bulmuş, bizlere de bunu yapabileceğimizi gösteriyor.”

– Desmond Tutu, Nobel Sulh Ödülü Sahibi

“Dr. Edith Eva Eger bana bakılırsa tam bir kahraman. Ağza bile alınamayacak dehşet ve zulümden sağ çıkmış fakat bu acılı geçmişinin kendisini mahvetmesine izin vermek yerine yaşadıklarını güçlü bir armağana dönüştürmüş: bu armağanı başkalarının iyileşmesine yardım etmek için kullanıyor.”

– Jeannette Walls, New York Times Bestseller yazarı

On altı yaşlarındayken Edith Eger Auschwitz’e gönderildi. Ebeveyni öldürüldükten saatler sonrasında, Nazi subayı Dr. Mengele kendi zevki ve Edie’nin sağ kalabilmesi için onu dans etmeye zorladı. Amerikan birlikleri 1945’te kampları özgürleştirirken Edie ceset yığınları içinde bulunmuş oldu.

Edie onlarca yıl geçmişte yaşamaya, hayatta kalmış olduğu için suçluluk hissetmeye devam etti, sessiz kalmaya ve geçmişten saklanmaya kararlıydı. Cenk bittikten otuz beş yıl sonrasında Auschwitz’e döndü ve nihayet tamamen iyileşmeyi, herkesten öte bağışlayamadığı o kişiyi affetmeyi başardı: kendisini. Edie kendi çarpıcı yolculuğunu, iyileşmesine destek olduğu kişilerin hikâyeleriyle beraber örüyor. Bir taraftan kendi zihnimizde iyi mi hapis kalacağımızı öteki taraftan özgürlüğe oluşturulan kapının anahtarını nerede bulacağımızı gösteriyor. Elleri Olmayan Kız, nesiller boyu okurlara ümit ve refah verecek, yaşam değiştiren türde bir kitap.

(Tanıtım Bülteninden)