Eş Anlam Eş Anlam Nedir?
Yazılışları değişik, fakat anlamları aynı olan sözcükler arasındaki anlamsal ilişkiye “eş anlam (=anlamdaş=sinonim)” denir. (beyaz-ak, siyah-kara, al-kırmızı vb…)
Eş anlamı oluşturan sözcüklerden bir tanesi çoğu zaman yabancı dillerden Türkçemize girmiş olan sözcüklerdir.
Eş Anlamlılık:
“Değişik sesletilen ve yazılan sadece aynı kavramsal içinde ne olduğu ve anlamsal özellikleri olan iki sözcük arasındaki ilişki eş anlamlılık olarak adlandırılır.
Türkçede ‘ak ve beyaz’; yürek ve kalp’ sözcükleri; İngilizcede ‘deep ve profound’; ‘mature ve ripe’ sözcükleri aynı kavramsal içeriğe ve anlamsal özelliklere haizdir, dolayısıyla eşanlamlıdır.
Eş anlamlılık : Eğer X sözcüğü Y sözcüğü ile aynı kavramsal içeriğe sahipse aralarında eş anlamlılık ilişkisi vardır.
Peki, bu sözcükler aynı anlama haiz olduklarına nazaran belli bir bağlamda birbirlerinin yerine kullanılabilirler mi? Eş anlamlılık ile ilgili mesele bu aşamada ortaya çıkmaktadır. Eşdizisel anlam eşanlamlılığı etkileyen ve sözcüklerin birbiri yerine geçmesini engellemiş olan özelliklerden biridir.
Mesela Türkçede ‘anamın ak sütü’ deyiminde eşdizisel olarak ‘süt’ün yalnızca ‘ak’ ile kullanılabildiğini ve ‘anamın beyaz sütü’ ifadesinin kabul edilemez bulunduğunu görüyoruz.
Benzer halde ‘yürekli adam’ ifadesinde yürekli yerine ‘kalpli’ sözcüğü kullanılamaz. İngilizcede de ‘derin fikir’ anlamında ‘profound thoughts’ kullanılabilirken ‘deep thougts’ kullanılmaz. Benzer halde ‘the river is very deep’ denebilir sadece nehrin derinliğini tanımlamak için ‘the river is very profound’ denemez.
Öyleyse eş anlamlılık bağlamdan ve herhangi bir eşdizisel ilişkiden bağımsız olarak lügat düzeyinde ele alındığında ihtimaller içinde görünürken belli bir bağlamda ve dizilimde ihtimaller içinde olmayabilir. Bundan dolayı gerçek eş anlamlılık dillerde fazlaca azca düzeyde vardır.” (Genel Dilbilim, Anadolu Üniv. Yay.)
» Eş anlamlı sözcüklerin cümlede beraber kullanılmaları ifade bozukluğuna neden olur.
Beni eleştirip eleştiri etmekten bıkıp usanmayacak mısın? (eleştiri=eleştiri) » Eş anlamlı sözcükler daima birbirinin yerine kullanılamaz. Bilhassa deyimler ve atasözleri kalıplaşmış söz grupları olduğundan bunlarda yapılacak bir değişim ifade bozukluğuna neden olur.
“Ak akçe kara gün içindir.” atasözünü “Beyaz akçe siyah gün içindir.” şeklinde değiştiremeyiz. EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLER SÖZLÜĞÜ
– A –
aba – üstlük abartı – mübalağa abece – alfabe abecesel – alfabetik abes – boş – gereksiz abide – anıt kuşatım – kuşatma abuk sabuk – anlam ifade etmeyen abullabut – hantal, kaba abus – somurtkan acar – yürekli, becerikli acaba -acep şaşırtıcı ve hayret verici – acayip acil – acele – çabuk Acemce – Farsça çömez – toy, bilgisiz acı – üzüntü – ıstırap acıma – acıma acımasız – gaddar açıkgöz – kurnaz ad – isim adale – kas hakkaniyet – hak tane – tane âdet – anane – töre adıl – zamir ak – beyaz anlam – mana anlamdaş – eş anlamlı ifade – ifade ant – yemin iltihap – irin ara – fasıla vasıta – araç arıza – bozukluk arka – geri armağan – armağan art – arka arzu – talep yüzyıl – yüzyıl asil – asil aş – yiyecek aşırmak – çalmak ata – cet atak – girişken atamak – belirleme etmek imalathane – işlik avare – serseri ayakkabı – ayakkabı ayakyolu – wc aylak – serseri parantez – ayraç imtiyaz – ayrıcalık aza – üye … – B –
kız kardeş – kız kardeş affetmek – affetmek yobaz – yobaz bakış – nazar sulh – barış matbaa – basımevi rahat – yalın baş – kafa isyan – isyan başkan – reis başkent – başşehir müracaat – müracaat batı – garp bayağı – adi – aşağılık bayındır – mamur bayındırlık – bayındır baytar – baytar bazı – kimi parasız – parasız gövde – beden beğeni – zevk belde – kent belge – vesika hafıza – bellek egoist – bencil kişilik – kişilik benzer – eş birlikte – beraber bolluk – bolluk berrak – duru gıda – besin demeç – demeç beyaz – ak beygir – at boşuna – boşuna çaresiz – zavallı şekil – biçim tersine – tersine alim – alim bilgisiz – bilgisiz bilhassa – bilhassa bilim – ilim bilgisiz – bilgisiz şuur – bilinç bina – yapı bir – tek birden – ani aniden – ansızın fert – fert biricik – tek nebat – nebat bolca – geniş boylam – boylam bozkır – step nahiye – nahiye buğu – buğu bunalım – bunalım emir – komut yazıhane – ofis – yazıhane … – C –
bilgisiz – bilgisiz gösteriş – gösteriş vitrin – vitrin canlı – diri albeni – çekim bilgisizlik – bilgisizlik oturum – oturum cenk – harp güney – cenup cerahat – irin cerrah – operatör yürekli – yürekli cet – ata yanıt – cevap ceviz – koz sıska – sıska ciddi – ağırbaşlı aygıt – aygıt cihet – yön cilt – ten pinti – cimri pinti – pinti cins – tür yöre – yöre eli açık – eli açık cümle – tümce … – Ç –
acele – acil çağ – devir modern – çağdaş – çağdaş davet – çağrı balçık – balçık umar – ilaç çehre – yüz çeşit – tür tercüme – çeviri feryat – feryat deli – deli cetvel – cetvel çoğunluk – ekseriyet fazlaca – fazla …. – D –
dahil – iç sürekli – devamlı darbe – vuruş dargın – küs küsmek – küsmek çağrı – davet kere – kez kıymet – kıymet kıymetli – kıymetli sopa – sopa deli – deli kanıt – kanıt tecrübe etme – deneyim denetim – denetim edinim – deneyim zelzele – zerzele mecmua – dergi derhal – derhal deri – ten sınıf – derslik sürekli – devamlı devinim – hareket devir – çağ devir – tur dönem – dönem dışalım – ithalat dışsatım – ihracat öteki – başka dil – lisan arzu – talep diri – canlı mısra – mısra dizi – sıra tabiat – doğa naturel – doğal doğu – doğu hekim – doktor donuk – mat zirve – zirve viraj – dönemeç yatak – yatak duru – berrak durum – durum duygu – his düş – rüya fikir – düşünce düzey – düzey feyk – düzmece düzyazı – düzyazı … – E –
boyut – boyut sonsuz – sonsuz ebeveyn – anne-baba eda – naz edat – ilgeç edebiyat – yazın efe – zeybek bencil – egoist önem – ehemmiyet ek – ilave eklem – mafsal iktisat – ekonomi elbise – kıyafet komut – emir güvenlik – güvenlik nadir – ender kaygı – kaygı sanayi – endüstri yıkıntı – yıkıntı enlem – paralel entari – kıyafet enteresan – garip erek – amaç esas – temel yapıt – yapıt tutsak – esir tesir – etki çevre – çevre -F-
etkinlik – etkinlik faiz – nema fakat – fakat – lakin yoksul – yoksul – fukara unsur – unsur fare – fare fark – fark fasıla – ara yarar – yarar fazla – fazlaca nüzul – nüzul kötü – fena ışık – ışık fert – fert uzay – uzay eylem – fiil düşünce – fikir file – ağ roket – roket -G-
acayip – şaşırtıcı ve hayret verici garp – batı amaç – amaç çaba – çaba hamile – hamile gelecek – istikbal – ati anane – töre gene – gene genel – umumi geri – art dolaşmak – dolaşmak besin – gıda kıyafet – elbise giz – sır gizli saklı – saklı sema – gökyüzü vazife – vazife beden – gövde gözlem – gözlem güç – kuvvet – zor kuvvetli – güçlü komedi – güldürü komik – gülünç cenup – güney itimat – güven sonbahar – güz -H-
haber – havadis, data, salık hadise – vaka hal – durum oysa – oysa ham – olmamış hane – ev hareket – devinim hariç – dış harp – harp düşman – düşman pinti – pinti – cimri özlem – hasret kırılgan – duygulu hatıra – anı hayal – düş yaşam – yaşam onur – onur armağan – armağan doktor – hekim wc – wc derhal – derhal hısım – akraba öfke – hiddet öykü – öykü hisse – hisse hudut – sınır hususi – hususi hür – özgür -I-
ılgım – serap ılıca – kaplıca ırak – uzak ırgat – rençber ırk – soy ıra – karakter ırmak – dere ısı – hararet ısırmak – dişlemek ısıölçer – kalorimetre ıslah – düzeltme – iyileştirme ıslahat – devrim – inkılap ıslak – yaş tenha – tenha ışık – ziya ıtır – koku -İ-
buluş – buluş iç – dahil içten – samimi idadi – lise yönetim – yönetim ihracat – dışsatım yaşlanmış – yaşlı gereksinim – gereksinim uyarma – uyarı ekonomi – iktisat duyuru – duyuru ilave – ek ilgeç – edat ilgi – ilgi garip – enteresan ilim – bilim ilişki – münasebet bayındır – bayındır olanak – olanak sınav – imtihan isim – ad sandalye – iskemle ithalat – dışalım saygınlık – saygınlık güven – itimat itina – itina izah – izahat – J –
jale – kırağı jandarma – zaptiye janjan – yanar döner jant – ispit japongülü – kamelya jenerasyon – dönem yerbilimci – yer bilimci yerbilim – yer bilimi jest – çalım jimnastik – idman – kültürfizik jips – alçıtaşı jurnal – kötüleme – suç duyurusu yazısı jurnalci – gammaz – muhbir jülide – karışık – dağınık Jüpiter – Erendiz Jüri – seçici kurul … -K-
kabiliyet – kabiliyet ağırlık basma – karabasan kafa – baş kafi – yeter kafiye – uyak kalite – kalite kalp – yürek kamu – halk kanıt – kanıt kapital – ana para, ana mal kanun – yasa kara – siyah rağmen – karşın karşıt – zıt kas – adale katı – sert kati – kati yitik – yitik üzüntü – acı kelime –sözcük kenar – kıyı şehir – kent kere – kere – kez kati – kati kılavuz – rehber kırmızı – al kıyı – sahil kir – pislik kirli – kirli şahıs – kişi devasa – iri kolay – rahat güldürü – komedi gülünç – komik denetim – denetim mevzu – mevzu, bahis konuk – konuk konut – ev şart – koşul kaide – kural müessese – kuruluş kurum – müessese şüphe – kuşku mukaddes – mukaddes kuvvet – güç şimal – şimal küme – grup küs – dargın -L-
söz – söz geveze – geveze lahza – an lakayıt – ilgisiz lakin – fakat, fakat lal – dilsiz latif – yumuşak, hoş latife – latife kir – iz lens – mercek önder – önder linet – sürgün lisan – dil logo -arma löp – yumuşak lüzumlu – lüzumlu gereksiz – gereksiz -M-
tapınak – mabet serüven – macera mafsal – eklem yenik – yenik yerel – mahalli utangaç – utangaç yaratık – mahluk hapishane – cezaevi mahsul – ürün mana – anlam engel – engel görünüm – görünüm basımevi – matbaa matem – yas milletvekili – milletvekili zorunlu – mecburi dergi – mecmua çağdaş – çağdaş uygarlık – uygarlık mektep – okul mektup – name melodi – ezgi çıkar – çıkar menfi – negatif menkul – göç eder boylam – boylam merkep – eşek mesafe – ara örneğin – mesela sorun – mesele konut – konuk meslek – iş sorumlu – görevli mesut – mutlu meşhur – meşhur içecek – içecek tören – merasim mevcut – var meydan – alan millet – millet milletvekili – milletvekili ulusal – ulusal konuk – konuk örnek – örnek misli – katı muallim – öğretmen muavin – destek muharebe – harp çeşitli – çeşitli muştu – müjde kutsal – mukaddes kuruluş – müessese önemli – mühim mükafat – ödül yarışma – yarışma uygun – uygun olumlu – pozitif yönde üretici – üretici müstakil – bağımsız satın alan – alıcı -N-
ender – nadir nakil – atama – taşıma nakit – para – akça taşımacı – taşımacı namzet – aday tembih – nasihat nebat – nebat niçin – sebep nefes – nefes dere – ırmak rutubet – rutubet nesil – dönem düzyazı – düzyazı sevinç – luk netice – netice oran – oran kalite – kalite noksan – tamamlanmamış numune – örnek söylev – söylev -O-
okul – mektep olanak – olanak ihtimaller içinde – mümkün vaka – olay pozitif yönde – olumlu negatif – menfi onarım – onarım onay – onaylama onur – onur oran – oran otlak – mera oy – rey ozan – ozan -Ö-
grup – grup diğer – öteki aidat – ödenti korkak – korkak ödül – mükafat taviz – ödün hiddet – öfke öge – unsur talebe – öğrenci tahsil – eğitim nasihat – tembih yaşam – yaşam – yaşam ilkin – evvel önder – önder mühim – önemli tavsiye – teklif tedbir – önlem teşkilat – teşkilat mesela – sorun örnek – örnek diğeri – diğeri dolayı – dolayı öykü – öykü hususi – hususi itina – itina emsalsiz – orijinal özgür – hür hasret – özlem -P-
ayakkabı – ayakkabı padişah – hükümdar – sultan paha – kıymet – eder – fiyat temiz – temiz pakt – antak kalma ayraç – parantez pasak – kir pasaklı – kirli eylemsiz – tepkisiz – edilgen cimri – pinti kirli – kirli siyaset – politika sorun – mesele -R-
Rab – Tanrı radde – aşama radyatör – petek karşın – rağmen raket – tokaç yükselti – yükselti tesadüf – rastlantı rey – oy risale – kitapçık riya – ikiyüzlülük duygusal – duygusal gecikme – gecikme rötuş – düzeltme ruhsat – izin rulo – tomar rutubet – rutubet rüya – düş rüzgar – yel -S-
mutluluk – mutluluk mütevazı – yalın sıhhat – sağlık saha – alan sahil – kıyı – sahil hücum – saldırı samimi – içten endüstri – sanayi iskemle – sandalye harp – harp saz – çalgı sebep – niçin yıl – yıl ana para – kapital macera – serüven luk – mutluluk fare – fare sağlık – sıhhat imtihan – sınav derslik – sınıf sır – giz çehre – yüz siyah – kara politika – siyaset nefes – nefes son – nihayet güz – sonbahar netice – netice mesuliyet – sorumluluk mesele – sorun asil – asil sömestir – sömestr söylev – söylev söz – söz – kelam – lakırdı sözcük – kelime lügat – sözlük barış – sulh yapay – suni sima – yüz sürat – hız devamlı – sürekli -Ş-
şafak – tan kişi – şahıs tanık – şahit ozan – ozan latife – latife talih – şans doğu – doğu koşul – şart eğer – eğer şef – önder – önder kent – şehir biçim – şekil şen – neşeli onur – onur şöhret – ün bilinç – şuur kuşku – şüphe -T-
doğa – tabiat doğal – naturel doktor – doktor – hekim öğrenci – talebe şans – talih onarım – onarım tane – tane tarif – tanım mabet – tapınak taraf – yan ziraat – ziraat tanım – tarif münakaşa – münakaşa onaylama – onay ödün – taviz kutlama – kutlama deneyim – edinim önlem – tedbir teklif – tavsiye yeniden – gene temel – esas çeviri – tercüme düzen – seviye rastlantı – tesadüf etki – tesir cemiyet – toplum merasim –tören tren – şimendifer garip – acayip esir – tutsak wc – wc – wc tüm – tüm tümör – ur tümce – cümle -U-
tayyare – tayyare yar – yar küçük – minik uğraş – iş ulaşmak – varmak yüce – yüce millet – millet umumi – genel ümit – umut unsur – unsur us – akıl usta – yeterli uyarı – uyarma çağdaş – çağdaş uyum – uyum uzak – ırak uzay – uzay -Ü-
ücra – sapa üçkağıtçı – dolandırıcı ülke – diyar – memleket ideal – ideal pay – hisse üleşmek – bölüşmek – paylaşmak ülke – memleket – devlet Ülker – Süreyya umut – ümit birim – birim meşhur – meşhur üstat – usta üstün – faik faiz – faiz ürün – mahsul – yapıt üye – aza -V-
olay – vaka zaman – süre varmak -ulaşmak zengin – varlıklı varsıl – varlıklı araç – vasıta vatan – yurt vazife – vazife durum – durum vesika – belge baytar – baytar vilayet – il dönemeç – viraj vücut – beden -Y-
yalın – mütevazı yan – taraf cevap – yanıt suni – yapay yapıt – yapıt yar – yar mahluk – yaratık destek – muavin yargıç – hakim sömestr – yarıyıl yas – matem yasa – kanun yaş – ıslak yaşam – yaşam – yaşam yaşlı – yaşlanmış yazı – ova yazım – yazım yekün – toplam yel – rüzgar yiyecek – aş mahalli – yerel kabiliyet – kabiliyet yıl – yıl gene – yeniden yitik – yitik yoksul – yoksul – fukara yöntem – yöntem yurt – vatan yüce – yüce yürek – kalp yüz – sima – çehre – çehre yüzyıl – yüzyıl -Z-
zabit – subay süre – zaman zarar – ziyan zehir – agu varlıklı – zengin – varsıl zeybek – efe zırnık – metelik zıt – karşıt ziraat – ziraat ziyan – zarar zor – güç mecburi – mecburi …