Tür: | Oyun |
Yazar: | Haldun Taner |
Yayınlanma Zamanı: | 1965 |
Yayınevi: | Yapı Kredi Yayınları |
Karakterler
Abid: Para babası.
Zahid: Para babası.
Şaban: Berber çırağı
Mestan: Eşekçinin çırağı.
Ozan: Ozan.
Mevzusu
Para delikanlıları Abid ve Zahid Ağa’nın yoksul çırakları Şaban ile Mestan arasındaki kolay bir irdelemenin iyi mi ulusal bir davaya dönüşerek Abdalya’nın ülkesinin bölünmesine yol açtığını ve paracı sistemin kusurları mevzu ediniliyor.
Masallar diyarı Abdalya’da patronundan habersiz çırağı Şaban, satın alan bulma ümidiyle panayıra gitmek için yola çıkar. Eşeğin çırağı Mestan, patronunun yokluğundan yararlanarak kendisine eşek kiralamaya gelen Şaban’a kibir göstermek için eşek sahibinin kendisi bulunduğunu söyler. Sıkı bir pazarlıktan sonrasında ikili eşeği alıp yola çıkar. Hava oldukça sıcak olduğundan yolda dinlenmek isterler. Durduklarında Şaban eşeğin gölgesinde birazcık kestirmek ister. Mestan, eşeğin gölgesinin de kirasını ödemesi icap ettiğini iddia etmeye adım atar. Şaban eşeği kiralarsa gölgesini de kiralayacağını söyleyerek parayı vermeyi reddeder. Bu kısır münakaşa sonuçsuz kalınca, gerçeği yanlıştan ayırmak için mahkemeye giderler. Mahkemeye başvuran çıraklar dava harcaması çıkınca caymak isterler fakat iş işten geçer. Bir avukat tutup davaya devam etmeleri gerekir. Bir seansta bitebilecek dava uzadıkça uzar. Mestan ve Şaban arasındaki çekişme aşılarak tüm ülkeye yayılarak yapay bir gündem oluşturulur. İki çırak, davanın vatan millet davası benzer biçimde büyütülmesine alet olur. Çırakların mensubu olduğu tarikatlar, siyasal gruplar, basın, esnaf locaları karışır.
Sonunda Şaban haklı diyenlerle Mestan haklı diyenler arasındaki kutuplaşma Abdalya’yı ikiye böler. Siyasal partilerin adları bile “Eşekler” ve “Gölgeciler” olarak değişmiş olur. Oyundaki tek mantıklı şahıs olan ozan haricinde kimse bu irdelemenin saçma, mantıksız bir meseleden kaynaklandığını anlamaz yada kabul etmez. Ozan hain de olabileceği, doğru söylediği için toplumdan dışlanır. Vakaları şaşkınlıkla izleyen Karakaçan ise en oldukça acı çeken taraf olur. Mahkeme buna el koyar. Çıraklar, davadan kaçınmak için onu öldürmeye bile çalışır. Bu kargaşa ve çekişmede, para babaları Zahid ve Abid, yüklerini taşıyan ve kazanan taraf olurlar. Oyun, Ozanın bu vakadan ders çıkarılmasını istemesiyle biter.
Konusunu gezici hatip ve sofist felsefeci Samsatlı Lukianos’un bir fıkrasından alan Eşeğin Gölgesi ilk kez 1965’de İstanbul Kent Tiyatrosu’nda sahnelendi. Abdalya adlı düşsel bir ülkede hakkaniyet, basın, hususi girişim, dışişleri, içişleri benzer biçimde her kesimde yaşanmış olan seviye bozukluğunun taşlaması niteliğindeki oyun ilk sahnelenişinden sonrasında bir süre yasaklanmıştı.
Haldun Taner oyunları üzerine bir kitabı bulunan kıymetli tiyatro yazarı Ayşegül Yüksel bu oyun için şöyleki diyor: “Eşeğin Gölgesi, Taner’in epik tiyatronun temel yaklaşımlarını geleneksel tiyatromuzun çeşitli öğeleriyle en başarıya ulaşmış halde kaynaştırdığı oyunlarından biridir. Taner’in seviye eleştirisini toplumsal, ekonomik, politik dizgenin ihtiva ettiği tüm boyutlarda yoğunlaştırdığı, kullanılan tüm öğelerin, oyunun “uyarma” işlevini desteklediği bir oyunudur; politik tiyatronun vatanımızda yazılmış en çarpıcı örneklerinden birini oluşturur.”
ABD'de yetkililer, 30 yıl sonrasında ilk kez “sıhhatli gıdanın” ne işe yaradığını tekrardan tanımladı ve…
Lazarus'un Genel Özeti Lazarus, ünlü yazar Lars Kepler'in kaleme aldığı sürükleyici bir thriller romanıdır. Kitap,…
AZERİCE SÖZLERİ Elə bil ki sənə yad olub ayrılıq dərdi Axı dərdə düşən yenə qovuşmağ…
Ne ilk ne sonuncusun Düşüp de bu tuzağa kaybeden Kendini terk eder insan Aslen aşktan…
AZERİCE SÖZLERİ Biz hər şeyi bilə bilə ayrılmışıq Dərd çəkmişik ölə ölə ayrılmışıq Ürəyi mənim…
Suni zekâ günlük yaşamımıza girdiğinden bu yana mevzu genel olarak birkaç bağlamda tartışılıyor. İşimizi elimizden…