Evrenin en eski yıldızları aslında burnumuzun dibinde mi?

MIT’de astronomi dersi alan bir grup talebe ve profesörleri, evrendeki en eski yıldızlardan üçünü, galaksimiz Samanyolu’nun derhal haricinde keşfetti.

Dünya’dan ortalama 30 bin ışık yılı ötede bulunan yıldızlar, galaksinin ana galaktik diskinin çevresinde dönen yıldız bulutunda yer almış olduğu belirlendi. 12 ila 13 milyar yıl ilkin oluştukları kabul edilen yıldılzların bu açıdan bakıldığında Büyük Patlama’dan derhal sonrasında oluştukları tahmin ediliyor. Bilim adamlarına nazaran Büyük Patlama bundan 13.8 milyar yıl ilkin gerçekleşti.

Sınıfın profesörü Anna Frebel ise mevzuyla ilgili şunları söylemiş oldu: “Bu minik yıldızlar ortalama 13 milyar yaşlarında ve o zamandan beri asla değişmediler. Yıldızlar ortalama 3 ila 5 milyar yıl daha var olmaya devam edecekler.”

Her biri yıldız bulutunun değişik noktalarında bulunan bu eski yıldızların keşfinde kullandıkları metod, astronomlara benzer yıldızları tespit etmekte destek olabilir.

Evrendeki bir çok maddenin patlayan yıldızlardan geldiği düşünüldüğünde, bilim adamları bu ilk ortaya çıkan yıldızların, neredeyse tamamen hidrojen ve helyumdan oluşması icap ettiğini düşünüyor. Bu sebeple Büyük Patlama’nın derhal peşinden oluşan ilk elementler, atomik yapısı rahat olan hidrojen ve helyum. Zaman içinde yıldızlar öldükçe ve evreni atomik olarak daha ağır elementlerle doldurarak, yıldızların oldukça daha değişik elementlerden oluşmalarına niçin oldular.

Bilim adamları bu tür “Popülasyon 3” eşeysel yıldızları bulmaya çalışıyor. James Webb Uzay Teleskobu’nun görevlerinden biri de bu saf, ender yıldızları saptamak.

Her ne kadar bu üç yıldız, Popülasyon 3 kategorisine girmese de, gene de oldukça eski ve ilk “Popülasyon 2” yıldızlardan. Doğrusu öteki daha ağır elementler bu yıldızlarda oldukça ender bulunuyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse Güneş, bu üç yıldıza nazaran 10 bin kat daha çok demir elementi barındırıyor.

2022’nin güz döneminde Frebel, bu eski yıldızları çözümleme etme tekniklerini anlattığı yeni bir ders vermeye başladı. Derste öğrenciler bu teknikleri kullanarak, daha ilkin detaylı şekilde araştırılmamış olan bu yıldızları araştırmaya başladılar.

Bazıları lisans aşamasında bulunan öğrenciler, Şili’de bulunan Magellan-Clay teleskobundan gelen yıldız verileri üstünde emek harcayarak, stronsiyum ve baryum açısından yoksul olan yıldızlar aradılar. Bu araştırma onları Magellan tarafınca 10 yıl ilkin gözlemlenmiş bu üç yıldıza ulaştırdı.

Öğrenciler her bir yıldızın, bu bölgede bulunan eski üç galaksinin kalıntısı bulunduğunu düşünüyor. Bu minik erken dönem galaktik “komşularımız”, bir noktada Samanyolu tarafınca yutulmuş olabilir.

Şili’de bulunan ikiz Magellan teleskoplarının üstünde Samanyolu yükseliyor.
Fotoğraf: Yuri Beletsky

Varlıklarına dair başka hiçbir iz yoksa yıldızların daha önceki galaksilerden geldiğini iyi mi anladılar?

Derslik her bir yıldızın hareketine daha yakından baktıkça, öğrenciler hepsinin öteki yıldızların tersine hareket ettiğini fark ettiler.

Frebel yapmış olduğu açıklamada, “Geri kalanından değişik yöne giden yıldızlara haiz olabilmenizin tek yolu, onları yanlış yöne fırlatmanızdır” diyor.

Bizlere yakın olan bu üçü benzer biçimde öteki yıldızları saptamak ve araştırmak, astronomların ilk galaksilerin evrimini daha iyi anlamasına destek olabilir.
Fotoğraf: Serge Brunier / NASA

Bu üç yıldız benzer biçimde öteki eski yıldızları bulmak için bilim adamları kendi yöntemlerini kullanabilir: Belirli kimyasal elementlerin düşük seviyede olduğu yıldızları arayın, sonrasında da yanlış yöne gidip gitmediklerini ayırt edin.

Araştırmanın ortak yazarlarından Hillary Andales, “Derslerimizin bir çok temelden öğretilirken, bu ders bizi derhal astrofizik araştırmalarının sınırına getirdi” diyor.

Frebel, eve yakın bu üç yıldız benzer biçimde öteki yıldızları bulmanın ve incelemenin, gökbilimcilerin çoğu zaman bilim adamlarının gözlemleyemeyeceği kadar nefes ve uzak olan ilk galaksilerin evrimini daha iyi anlamalarına destek olabileceğini söylüyor.


Elisha Sauers’ın haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.

Site Footer