Gün geçmiyor ki insan yaşamının önemsiz görünen detaylarına dair çarpıcı bilgiler internette karşımıza çıkmasın.
Aşağıda bu minvalde üç “iyi data” var. İster arkadaşlarınızla söyleşi tıkandığında söz sözü açsın diye ortaya atın, isterseniz X’te zincir yapmış olup etkileşiminize etkileşim katın…
Gazlı içecekler uçakta daha değişik bir lezzete haizdir
Uçakta yemeğinizin ya da sandviçinizin yanında ikram edilen gazlı içeceklerin tadının değişik bulunduğunu hissettiniz mi asla? Eğer cevabınız ‘evet’se bunun bir yanılgı olmadığını, söyleyebiliriz. Uçakta içilen gazlı içeceklerinin tadının değişik olmasının hakikaten fizyolojik bir sebebi var.
Hava basıncının düşük olması ve uçağın içindeki havanın kuruluğu bir araya gelmiş olarak, dilimizdeki tat alan pütürlerin hassasiyetini azaltıp koku alma duyumuzu zayıflatıyor. Bunun sonucunda şekerli ve tuzlu tatları yüzde 30 civarında daha azca algılıyoruz. Dahası uçağın içindeki gürültülü ortam da tat duyumuzu etkileyebiliyor. Havayolu şirketleri de bu durumun oldukça bilincinde hatta mevzuyla ilgili bazı araştırmaların finansmanını bu firmalar üstüne alıyor.
Sadece bu kaidenin istisnaları da yok değil. Mesela zencefilli gazoz, 30 bin fit irtifada tadı daha iyi çıkan içeceklerden bir tanesi. Zira tat reseptörlerimizin hassasiyetinin azalması, zencefilli gazozun tadının daha keskin ve aromatik gelmesini sağlıyor.
Tayyare yolculuklarının bir öteki favori meşrubatı da domates suyu zira umami tadını algılayan reseptörler uçuş koşullarından daha azca etkileniyor.
Her an her yerde ayı saldırısına uğrayabilirsiniz
“Dağ başı mı burası?” dediğinizi duyar gibiyiz fakat demeyin. Niçin mi?
Bundan 109 yıl ilkin Japonya’da bulunan Sankebetsu Rokusen-sawa isminde minik bir köy “Sankebetsu boz ayı vakası” ile çalkalandı.
Sankebetsu, Japonya’nın doğusundaki Hokkaido adasında bulunan ve “kuş uçmaz kervan geçmez” tabir edilen bir köy.
Her yerin karla kaplandığı 9 Aralık 1915 tarihinde, bir boz ayı Sankebetsu köyünde bir ailenin evine girip içerideki insanlara hücum etti. Bu başlı başına ağlatısal bir durum olsa da iş bununla bitmedi.
Ertesi gün köylüler ayıyı aramak için seferber oldu. Ayıyı öldürmek için onlarca kere girişimlerde bulunan köylüler bir türlü başarı göstermiş olamadı. Ayı her seferinde kaçmakla kalmadığı benzer biçimde, birkaç kez daha köye saldırıp daha çok kişinin ölümüne de yol açtı. Muhtemelen kış uykusunun ortasında uyanıp açlıktan ve çaresizlikten insanlara hücum eden ayı sonunda uyutuldu.
Sonraki yıllarda aşırı avlanma sebebiyle Japonya’daki ayı popülasyonunda ciddi bir düşüş kaydedildi sadece son dönemde bildirilen ayı saldırıları tekrardan artışa geçti.
Orkalar içinde 80’ler modası geri döndü
Takvimler 1987 yazını gösterirken ABD’nin Washington eyaletinde bulunan Puget Boğazı’nda dişi bir orka burnunda ölü bir somonla su yüzeyine çıkıp bir süre bu şekilde dolandı.
Bu orka, bugün “ölü balık şapkası” isminde olan trendin de başlangıcı oldu. ABC News’e konuşan bir uzman burnunun ucunda ölü somonla gezmenin “bölgede yaşayan birkaç orka sürüsü için o yaz havalı bir şey bulunduğunu” belirtti.
Araştırmacılar geçtiğimiz günlerde bu “şapkaların” tekrardan trend bulunduğunu duyurdu.
Popular Science‘ın içeriğini Sevin Turan Türkçeleştirdi. Görseller DALL-E.