Ünlü Alman yazar Goethe‘nin 25 yaşında 1774 yılında mektup biçiminde yazdığı roman sadece kendi hayatını değil, pek çok okuyucunun da hayatını değiştirmiştir.
Romantizmin bütün izlerini taşıyan romanın piyasaya çıkmasının ardından özellikle genç okurları derinden etkilemiştir. Kitaba konu olan aşk ve hazin son, mektuplar biçiminde anlatılır.
Genç Werther’in Acıları Özeti
Aydın bir genç olan Werther, büyük kentin yarattığı ruhsal çöküntüden doğaya kaçarak Wahlheim’e yerleşir. Orada tanıştığı soylu bir ailenin güzel kızı Lotte’ye âşık olur. Lotte bu aşka kayıtsız kalmaz; ama Albert’le nişanlıdır ve verilen sözler kendisi için çok önemlidir.
Lotte, nişanlısı Albert ile evlenir. Werther ise bir aile dostu olarak yer alır yanlarında. Aşk ve dostluk arasındaki sınır çizgisinde gidip gelen duygular Lotte’yi ürkütür. Sınırı geçmekten korkan Lotte, genç adama bir daha görüşmemeleri gerektiğini bildirir. Werther’in bu ayrılık acısına dayanması mümkün değildir.
Werther bu acıyla Lotte’ye bir mektup yazar. Mektubuna ve yaşamına şu sözlerle son verir:
“Bak Lotte, bana ölümün sarhoşluğunu tattıracak olan o soğuk ve korkunç kadehi elime alıyorum. Onu bana sen uzatıyorsun, ben de alırken hiç tereddüt etmiyorum. Hayatımın bütün istekleri ve ümitleri yerine geldi. Ölümün çelikten kapısını vurmak öylesine titretici ve çetin ki… Silahlar dolu. Saat on ikiyi vuruyor. Alınyazısı bu, önüne geçilmez artık. Elveda Lotte! Elveda!”