Gerçek Ragnarök: 1500 yıl önce İskandinavya’da yaşanan felaket neydi?

Yeni bir araştırma, gerçek hayatta yaşanmış olan ‘Ragnarök’un İskandinavya’yı senelerce karanlığa sürüklediğini ve Norveç ile İsveç’teki insanların yarısının ölümüne yol açtığını ortaya koydu. Viking inancına nazaran Ragnarök, İskandinav mitolojisindeki kıyamet terimi. Eski Norsça “Tanrıların Kaderi” yada “Tanrıların Alacakaranlığı” anlamına gelen süreçte gerçekleşecek olan kıyametvari bir son çarpışmada şeytanlar ve devlerle savaşan tanrıların neredeyse tamamının (spoiler olmasın!) ölür ve bir nevi “malum dünyanın sonu” gelir.

Marvel ve God of War yardımıyla lügatımızda de yaygın olarak “Ragnarok” şeklinde anlatılan Ragnarök’ün acısı, efsaneye nazaran neredeyse tüm insan yaşamını sona erdirecek üç yıl devam eden bir kış olan Fimbulvetr ile başlamış olacak.

Ağaç halkalarından tespit edildi

Yeni araştırmalar, İskandinav dünyasının hakkaten de uzun bir kışla karşı karşıya kaldığını ve bunun insan yaşamı üstündeki tesirinin yıkıcı bulunduğunu ortaya koydu. Danimarka Ulusal Müzesi’ndeki bilim adamları, ağaç halkalarını inceleyerek 1500 yıl ilkin gerçek bir iklim felaketinin yaşandığını kanıtladı.

Müzenin kıdemli araştırmacılarından Morten Fischer Mortensen, bunun volkanik patlamaların dünyayı kül ve kükürt örtüsüyle sarması sonucu meydana geldiğini dile getiriyor:

Korkulu bulunduğunu tahmin ediyorum. Zira volkanik patlamalar Avrupa’dan o denli uzakta gerçekleşmiş ki, İskandinav topraklarındaki kimse nedenini bilemiyor. Kim bilir bir gecede güneşin bir perdenin ardına saklandığını ve artık sıcak ve sarı değil, soğuk ve mavi olduğu bir durumla karşılaştılar. Gün ortasında bile gölge oluşmuyordu ve bir yıldan fazla bir süre gökyüzünde hiçbir yıldız görülemedi.

Bilim adamları araştırmalarını tamamlamak için MS 300 ila 800 yıllarına ilişik 650 meşe parçasını çözümleme etti. Gelişme halkalarının MS 536’dan itibaren mühim seviyede küçüldüğünü, MS 539 ile 541 yılları aralığında ise oldukca daha çok küçüldüğünü buldular.

Mortensen bu felaketin uygarlık üstündeki tesirini ise şöyleki konu alıyor:

Ağaç halkaları üstünde yaptığımız çalışmalara dayanarak, birkaç yıl süresince hakkaten fena yetiştirme koşullarının hakim bulunduğunu görebiliyoruz, bu durum çiftçilerin ürünleri de ilgilendiriyor olmalı. Her insanın topraktan beslendiği, yüzde 100 kendi kendine yetebildiği bir düşünün. Bu yüzden hasat birkaç yıl üst üste başarısız olursa, bu hakkaten eleştiri bir durum yaratır. Birçoğu için bu, atlatılması imkânsız bir durumdu.

Mortensen, “Polen analizlerine dayalı peyzaj rekonstrüksiyonları, bazı alanların terk edildiğini ve terk edilmiş tarlaların üstüne ormanların yayıldığını gösteriyor” şeklinde devam ediyor ve “Güç yapıları değişti, Danimarka’da, güneşin geri gelmesi için tanrılara adak olarak sunulmuş olduğu kabul edilen oldukca sayıda büyük altın yatağımız mevcut” diyor.

“Birçok yerleşim yeri yok oldu; açlık, kıtlık ve hastalıkların nüfusun büyük bir kısmının yaşamını kaybetmesine yol açtığını düşlemek güç değil” şeklinde konuşan Mortensen, “Norveç ve İsveç’te araştırmacılar nüfusun yarısının öldüğüne inanıyorlar ve aynı şeyin Danimarka’da da yaşanmış olması düşünülemez bir durum değil” diye devam ediyor:

Bu ufak, dar gelişim halkalarını görünce tüylerim diken diken oluyor şundan dolayı bunların ne kadar büyük bir üzüntü, ölüm ve talihsizliğin temsilcisi bulunduğunu biliyorum.

Ek olarak Ragnarök efsanesindeki Fimbulvetr ile olan benzerliğin bir rastlantı olma ihtimali de yok. Mortensen, “Üç yaz üst üste meşe ağaçlarının neredeyse asla yaz büyümesi göstermemesi dikkat çekici. Bildiğiniz suretiyle Ragnarök efsanesi, arada asla yaz olmayan üç senelik bir kışla adım atar” hatırlatmasını yapıyor.

Elbet iklim vakası ile efsaneleşmiş içinde direkt bir bağlantı bulunduğunu kanıtlayamayız sadece kuvvetli bir korelasyon var. Bu yüzden insanların deneyimlediği şeylerin unsurlarının mitlere girmiş olması ve dolayısıyla önceki deneyimlerin bir yankısı olması düşünülebilir.

Uzun kışa hangi volkanların sebep olduğu hemen hemen belirlenebilmiş değil. Sadece Papua Yeni Gine, El Salvador, Endonezya, İzlanda ve Şimal ABD’dan bazı patlama adayları mevcut. Her halükarda, yıkım yalnız İskandinav dünyasıyla sınırı olan değildi; iklim modellemeleri küresel sıcaklıkta birkaç derecelik bir düşüş bulunduğunu gösteriyor.





Roma İmparatorluğu’ndan Çin’e kadar uzanan yazılı kaynaklar, bu sert iklim değişikliğini doğruluyor. Hatta ısı düşüşünün Arap Yarımadası’nda ürün verimliliğini artırdığı, besin arzını sağlamlaştırdığı ve İslam fetihlerine katkıda bulunmuş olduğu bile öne sürülmekte. Bununla beraber Danimarkalılar için kış, daha azca acıklı bir miras daha bıraktı. O mirasın adı çavdar.

Mortensen şöyleki açıklıyor:

“Danimarkalılar çavdar ekmeğine oldukca düşkün. Çavdar ülkeye oldukca geç gelen ve sadece iklim krizinden sonraki yüzyıllarda yaygınlaşan bir tahıl. Bununla birlikte çavdar minimum güneş ışığı almış olduğu ortamda bile hayatta kalabiliyor ve nispeten verimsiz topraklarda bile yetişebiliyor.

“Bu yüzden çavdarın fena zamanlara karşı bir korunma aracı olarak benimsediğimiz bir ürün olması olası” diyen Mortensen, “Fena günlerde getirisi en yüksek üründü” diye ekliyor.


Kaynak: Daily Mail / Metin Aktaşoğlu tarafınca yerelleştirildi

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer