Gültekin Emre (D: 31 Mayıs 1951, Konya) Ozan, yazar.
Gültekin Emre, 31 Mayıs 1951 tarihinde Konya’nın Kungul Köyünde hayata merhaba dedi. Aslolan adı Gültekin Özkan‘dır. İlk ve ortaokulu Ankara’da (1963), liseyi Akşehir’de tamamladı (1970). Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Kısmı’nden mezun oldu (1974). Çevirmenlik, Sol ve Onur Yayınları’nda düzeltmenlik yapmış oldu, Ulusal Kütüphane’de çalıştı. 1980 yılından beri yurtdışında Berlin’de öğretmenlik, gösterim yönetmenliği ile uğraşıyor.
Şiirleri Adam Sanat, Atika, Modern Türk Dili, Şov, Milliyet Sanat Dergisi, Oluşum, Türkiye Yazıları, Varlık, Yeni Biçem şeklinde dergilerde yayımlandı. Yurtdışında Ayraç ve Şiir-lik dergilerini yönetti.
Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği ve Alman Yazarlar Sendikası üyesidir.
Gültekin Emre, Varlık dergisinde şiir günlükleri, çeşitli dergilerde ve web sitelerinde şiir kitaplarına dair yazılar yazmaya devam etmektedir.
Şiir:
Tercüme:
İnceleme:
AŞK GELİP BENİ BULDU
Yüzünden bir harf düştü, kış bastırdı
Okuyamıyorum seni, uzaklar oldukca pahalı
Bilet bulamıyorum, kar oldukca seviyor ağaçları
Senin saçlarını, dudaklarından bir öpüş
Havalandı, korlaşıyor günlerin acısı
Yazım giderek okunaksızlaşıyor, yaşımı
En iyi sen bilirsin, bir gece alfabesiz
Yüzünden düşen bin parçayken, uzaklara
Vasıta bulamıyorum, çıkagelmiştim bomboş
Saçlarında kalıyor ellerim, bu bilet neresi
İçindir bilmiyorum, yuvasız, yurtsuz ellerim
Kar, ağaçlardan süzülüyor, çiçek tohumlarında
Bir açlık, bir sabırsızlık, boynunda gizlenen
Benlerin içinde ara beni, fotoğrafını kime
Vermiştim, kaybolan fotoğrafına sor beni
Gözlerine çarşılar sığmıyor, her yer don
Yüzünden düşen harfte gizle beni, gidemiyorum
Sensiz bir bölgelere, kala kalıyorum cansıkıcı
Bu kentin ölügözü sokaklarında, evlerinde
Yüzünden bir harf düştü, aşk gelip beni buldu
BATIK GEMİ
Batık bir vapur yüküyüm dalgıçları bekleyen
Bir dalgın dalganın elinde sürüm sürüm inleyen kim
Toprak çatlar çatışmalarda kahrından, dağlar sığınılmaz
Olur ayazına sığılmaz, buzuna ve yalnızlığına, artık kız
Kaçırmıyor delikanlılar al atlara binip naralarıyla
Kaçıyor akpak kızlar tek tek ellerden başka yataklara
Giden gelmiyor bu ne şekil iştir içli şarkılar dinlenmiyor
Pencere camları kirlenir kimse oturmuyor mu burda denir
Balkonlara su dökün de serinlesin birazcık yandık kavrulduk
Her şey ateş pahası el yakıyor fiyatlar beyim
Kimse yok mu evladım aşağıda, oynasana birazcık daha
Sular kesilmiş anne, hani yıkanacaktık tamamımız
Suya yazdım adını senin, denize kavuşacaksın ve orada
Batık bir vapur seni bekliyor içini açmış da sana
Bu filo buradan geçmeyecek ve bu hanımefendiler bu evleri
Boyamayacak, bu sokağın da ahlakı var ister emin olun
İster inanmayın, bu sokağın da ahını alacaksınız
Vurguna dikkat edin vurgun yemiş adamlar çoğalıyor
GECE DÜŞLERİ
gece düşleri alır götürür beni
sığınmacı akşamların hüznüne
-ne oldukca şey anlatılır ya da anlatılamaz
baskının direnmeye davetine
ölümlerin tekrardan dirilmelerine
bir şehir düşünün her evde bir yaralı
-ya ölüler ya ölemeyenler ya ölümü bekleyenler
düğünlere kan bulaşmış bir kez
-sevgiler esir tek kişilik hücrelerde
sular da çürür yetmişiki gün süresince
gece düşleri alır götürür beni
dimdik yüreklerin yanında nöbete
şarkı, türkü, şiirle dolmaya
kilit vurulmuş denizlerin dilinde
balıkçıların ağında mavi köpük olmaya
yabancı akşamların karanlık gülleri
mektupların yanıtsız kalmış olduğu günler
acı haberler bizleri bekler kuytularda
yapraklar sükunet içinde hıçkırır ezgilerimizi
gözlerin, dost gözlerin sönmeyen sevgisi
gece düşleri alır götürür beni
elimde bir gül fidanı
kaşların namlu şeklinde çatıldığı sedirlere
dillerin bıçak açmaz suskunluğu
kararlılıklara, antlara, akşamalacalarına
ve sen gelirsin şafağın ilk rengiyle
penceremde kuş olmaya
ZAMANI DURDURUN
Topal gün, acı şafak, kırgın güneş, eski deniz, korsan şans
Zamanı kim durduracak? Zamanı kim durduracak? Kim?
Kör yaşam, kor ümit, kar beyazı gece, gelinlik rüzgâr
Zamanı sen ben durduracağız, zamanı sen ben durduracak
Narla ovdum gölgeni, dünle ovdum düşlerini, sardunyayla
Bu aşk öldürecek beni, bu fotoğraf hep gülmeli, bu aşk hep sürmeli
Resmin cebimde yanardağ, lavlar sarıyor kalbimi, kalbimi
Hepimiz kendi dilinde şiir yazmalı, yazmalı kendi dilinde şiir
Çocuklar dağda yaşamamalı, çocuklar dağda yaşlanmamalı
Mutsuz kapı, küs pencere, yamalı duvar, uzak balkon, boş bardak
Kuşlar her yere yuva yapmalı, kuşlar her yerde şakımalı, kuşlar
Aşklar konuşmalı, yaşamdan konuşmalı, ölümden konuşmalı
Yol veriyorum yaşamıma sen olmayınca yanımda, sen olmayınca
Kim durduracak zamanı? Zamanı kim durduracak? Zamanı kim?
Özlemle ovdum kokunu, kalem kutunu, inci taktığın boynunu
Tersi yok dönemin, dönemin tersi yok, tersi ayıp resimler
Bir sen kaldın elimde, bir sen, bir de gölgen, bir de incin
Berduş bulut dolaşıp durma başımda, avare yenilgi gir koluma
Masum kırım sokul yanıma, silik haydut yaşam düş yakamdan
Kan nakli, korkak koku, puslu kahkaha, kırılan ince dil
Eller yukarı ateşkes
Eller yukarı hayatım
Ben burdayım
YouTube, kısa sürede Avrupa, Orta Doğu ve Cenup ABD'daki bir çok ülkede Premium abonelik fiyatlarına…
Microsoft, 1980'lerde piyasaya sürdüğü iki program Paint ve Notepad'e, aradan geçen 40 senenin arkasından suni…
"Woke" terimi, süre içinden ilk anlamından oldukca değişik bir halde evrim geçirdi. Geleneksel olarak baktığımızda…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Tüm dünyada gözler ABD seçimlerine çevrildi ve kesinleşmemiş sonuçlara gore Cumhuriyetçilerin talibi Donald Trump seçimden…
Türkiye Suni Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) düzenlemiş olduğu Türkiye Suni Zeka Zirvesi bu yıl yedinci kez…