Haydar Ergülen (d. Eskişehir, 14 Ekim 1956) Şair, yazar, sosyolog.
Haydar Ergülen, 1956 yılında Eskişehir’de doğdu. Ankara Aydınlıkevler Lisesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümünü bitirdi.
Çeşitli dergi ve ansiklopedilerde çeviriler ve metin yazarlığı yaptı. Daha sonra reklam şirketlerinde çalıştı.
Üç Çiçek ve Şiir Atı dergilerinin yönetimine katıldı. Radikal gazetesinde haftalık köşe yazıları yazdı.
İlk şiiri Gelişme dergisinde çıktı (Umur Erkan adıyla 1973).
Şiirleri ve yazılarıyla kendi kuşağının en çok ses getiren şairlerinden biri oldu. Aşk, acı, yalnızlık, kırılganlık gibi ana temalar ekseninde gelişen şiirlerinde kendine özgü imgeleri incelikli ve ustalıklı bir dille işledi.
Şiirleri:
Şiir Çevirileri:
Deneme:
Çocuk kitabı:
Ödülleri:
BOYNUN ISSIZ BİR YURT GİBİ
suyum yok ey gecenin meleği nice susadım
– sus yazıcı ırmak senin içinde
yüreğinden çok su içtin kanmadın
sesim yok ey ulular ulusu konuşmayı özledim
– ey sözünü boğan dilsiz
yeryüzünü sustun ıssız yurda çevirdin
ışığım yok ey boşluğun bekçisi çok acıyor gözlerim
– kendi kandilini göremeyen kör
içine yanan mumlara pervane oldun
bedenim yok ey ay yapıcısı kadınıma gideyim
– unut seni dirilten yasak sevişmeleri
bundan geri suya dönüştü tenin
şiirim yok ey güzel harf defterime yazayım
– var git oğlan sürgün ol kalp ülkesine
kalemi boynuna kırmışlar senin
İDİLLER GAZELİ
Gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak ~
Sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki Granada, belki eylül, belki kırmızı
Gövden ruhunun yaz gecesi mi ne
çok idil, çok deniz, çok rüzgar
Çocukluğun tutmuş da yine aşık olmuşsun
sanki bana, sanki ah, sanki olur a
Aşk bile dolduramaz bazı aşıkların yerini
diye övgü, diye sana, diye haziran
Heves uykudaysa ruh çıplak gezer
gazel bundan, keder bundan, sır bundan
Gözlerin şehirden yeni ayrılmış
gibi dolu, gibi ürkek, gibi konuşkan
Hadi git yeni şehirler yık kalbimize bu aşktan
NAR
Kış büyük geliyor nara gidelim
soğudu günlerin yüzü nara gidelim
narın bir diyeceği olur da bize
açılır yazdan binbir sıcak söz
dilimiz kurudu burdan nara gidelim
narın bir evi var pek kalabalık
keşke biz de otursaydık orada
ev büyük geliyor şimdi her oda
bir ayrılık, çocuklar kapalı kutu,
bahçeler dağınık: Bir salkım üzümü
paylaşırken nasıl da bağ bahçe arkadaştık,
meğer yapraklarından soymaya başlamış
bahçeyi hırsız, bağ çıplak kalmış!
Narın bahçesine bir hoyrat girse
tenden önce dile yoksulluk düşer
dil üşümeden daha üzülmeden ten
açılıp saçılsın bize nara gidelim;
ev ki nar gibi içiçe bahçe
kadın aşka bahçe, deli sarmaşık
tutunup aşkına hemen nara gidelim
Nârın elinden kopardık şu aşkı diyelim.
BENİ AŞKA TERKETTİĞİN İÇİN SEVİYORUM SENİ
bir sır- çocuksun, yalnızca aşk açık sende
ne sen kalıyorsun ne o, aşktan başka
biri yok, gel, aşk istediği için varsın
ne onu kurtarıyorsun ne kendini, aşktan başka
biri yok, git, aşk istediği için yoksun
ayrılıktan değil, taşıdığı saflıktan konuşursun;
ayrılık sana dönmektir, yeniden bana
ruhumuz öpüşür ya, başkasındayken ağzımız
gövde gözaltındadır, oysa ruhumuz sereserpe
seni senden beni benden bağışlar birbirimize
bir sır- çocuksun, aşkla açıyorsun kullandığın her şeyi
burda değilsin, çoktun çekilmişsin ve seninle
gitmiş senin olan, her zamankinden çoksun bu evde
çünkü aşk hepimizden çalışkandır, ben duruyorum
vefa aşk listesindeki ceza nöbetine
bu karanlıkta daha iyi görüyorum seni
aynı tünelden geçiyorsun gelişte ve gidişte
kavuşmaya, ayrılığa aynı yolu kullanıyorsun
beni büyüten aşktan söz ediyorum, yolculuğa övgü
zaman yok ki aşktan başka, uykusuzluğa övgü
bir sır- çocuksun, baştan çıkarır gibi açığa çıkardın beni
ayrılık mı; beni aşka terkettiğin için seviyorum seni!
DÜŞ GİBİ
bu gece bir konuk gelecek sana
ıtır kokulu gün odana indiğinde
pencerende solgun yüzüyle belirecek
sana bu gece bir konuk gelecek
yorgun gülüşünü tanımasan da
sürgünde söylenmiş şarkılar gibi
yüreğine sessiz bir yağmur düşürecek
sana bu gece bir konuk gelecek
günün bir ucundan ölüm giriyor
bedenin üşüsün de yüreğin üşümesin
özlemler uçururken coşkulu sesin
sana bu gece bir konuk gelecek
erinçli yazlar da gelir kavuşursun
ev içlerinin tutkulu sessizliğine
beyaz kuşlar gibi uykular süzülecek
sana bu gece bir konuk gelecek
kadınım benim acımayı bilenim
kuşkulum tedirginim sevecenim
üşümüş su dalgın kar acılı yel
bu gece benimle sana gelecek.
Haydar ERGÜLEN
"Woke" terimi, süre içinden ilk anlamından oldukca değişik bir halde evrim geçirdi. Geleneksel olarak baktığımızda…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Tüm dünyada gözler ABD seçimlerine çevrildi ve kesinleşmemiş sonuçlara gore Cumhuriyetçilerin talibi Donald Trump seçimden…
Türkiye Suni Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) düzenlemiş olduğu Türkiye Suni Zeka Zirvesi bu yıl yedinci kez…
Yavaş bir bilgisayar, derhal her insanın üretkenliğini engellemiş olan ve boş yere gecikmelere yol açan…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…