Tür | Yazar | Yayınlanma Zamanı |
Hikayeler | Memduh Şevket Esendal | 1984 |
Karakterler
İhtiyar Çilingir: Sanatı ile bütünleşmiş ve sanatını para karşılığında satmayan yaşlı bir çilingircidir.
Murat: Bir fabrikada işçi olarak çalışan, nikâhsız bir ilişki yaşayan bir adamdır.
Mevzusu
İhtiyar Çilingir, devrin zorluklarını, ekonomideki yolsuzlukları, tutarsızlıkları ve yolsuzlukları mevzu alıyor.
İhtiyar Çilingir
Koyun Pazarı’nda ufak bir dükkânda yaşlı çilingir amcanın aşkı anlatılır. Bu amca dükkânında ufak halkaları ateşle ısıtıp zincirler bağlarken hikâyedeki kahramanımızın dikkatini çeker ve amcayı seyretmek için dükkâna girer. Çilingir amca onu izlemeye gelen kişiyle pek meşgul değildir. Hazırladığı yüzükleri özenle ateşe verir ve çok önemli bir halde çalışır. Ondan sonra bir adam dükkâna gelir ve asasını çilingir amcaya verir. Ondan çubuğun ucuna bir yüzük koymasını ister. Çilingir yüzüğü takar. Sadece delikanlı, çubuğun ucuna bir yüzük daha takmak ister. Çilingir yüzüğü takamayacağını söyler. Delikanlı ısrar eder ve parasıyla değil mi? der. Bu sözü duyunca yaşlanmış çilingir, asayı adama geri verir ve onun para düşkünü olmadığını söyler. Senelerdir bu şekilde gören bir insanın sanatına müdahale etmek saygısızlıktır. Yaşlı insanın önünde sanata saygısızlıktır.
Hafız
Dini bir hafızanın değişimi anlatılır. Şapka kanunu ve fesin yasaklanmasından sonrasında hepimiz şapkaya alışmaya çalışır. Yalnız Hoca İsmail Efendi’nin oğlu Hafız, Bahailerini çıkarmak istemez. Baha, 19 yaşlarında genç bir adamdır. Bigün şapka almak için dükkâna gider. Şapkalardan en büyüğünü seçer. Tek dileği, bayramda olduğu şeklinde kulaklarının görünmemesidir. Hepimiz hayır dese bile, daha büyüğünü alırlar. O büyük şapkadan sonrasında alay mevzusu olur. Sokakta Hafız’ı gören hepimiz güler. Çevresindekiler, bu kadar inatçıysa bigün sokak değişiklik yapmak zorunda kalacağını söyler. Bu söz Baha’yı etkisinde bırakır ve kız kardeşiyle beraber İstanbul’a gitmeye karar verir. Vapura biner ve gezi eder. İnsanlardan birinin bigün İstanbul’a gitmesi gerekir. Baha ile İstanbul’da tanışır. Hafız ipek bir gömlek ve güzel bir şapka giyer. Yanında sarı saçlı ve açık bir bayan vardır. Baha’yı değiştiren ablası onu tanınmış güzel bir hanımla evlendirmiştir.
Bu Sıska Karı
Murat Usta lakaplı bir insanın nikâhsız ortağıyla ilişkisi anlatılır. Murat Usta, fabrikada çalmış olduğu bir arkadaşını evine çağrı eder. Arkadaşı evde hanımı görünce Murat’a kim bulunduğunu sorar. Murat ise anlatmaya adım atar. Bigün restoranda Remzi Ağa ile içerken, Remzi Ağa’nın tanımış olduğu biri yanlarına gelir. Geç kalınca hepimiz kalkar ve Murat’ımız masadaki yabancıyla baş başa kalır. Konuşma ilerleyince yabancı bizimkini evine çağrı eder. Murat eve gittiğinde bakımsız ve oldukca zayıf bir hanımla karşılaşır. Bu hanım, insanın nikâhsız eşidir. Adam eve geldiğinden beri hanımı dövmekten bıkmaz. Murat, her tarafı yara izi kalan bu hanıma acır. Daha çok dayanamaz ve hanımı elinden tutarak kaçırır. Artık ikisi beraber yaşamaya adım atar. Murat hanıma öteki adamdan daha iyi davranır. Bu tarz şeyleri yapmasının ardında yatan tek şey, yalnız yaşıyor olmasıdır. Artık yalnızlığa tahammül edemez. Ondan sonra hanımla evlenir.
İnsan ve cemiyet anlayışımızın çağdaşlaşması, dilimizin özleşmesi yolunda büyük atılımlar meydana getiren 1. Dünya Savaşı kuşağının Türk yazınında başlatmış olduğu gelişme içinde Memduh Şevket Esendal’ın mühim bir yeri vardır. Geniş ve oldukca yönlü gözlem gücüyle, yalın bir anlatımın ustaca birleştiği ilk seçkin ürünler Esendal’ın imzasını taşır. Bu yetkinliğin yansıra hümanist bir duyarlığı devamlı ön planda tutarak, vaka dokusunda temel toplumsal dinamikleri eksen alması, onu, örneksiz ve kalıcı bir sanat evreni yaratabilmiş büyük yazarlar düzeyine çıkarmaktadır. Eski dönem okurlarının MŞE tiryakiliğine, artık yeni kuşaklar da katılmaya başladı. Bu, yazınımızda küçümsenmeyecek mühim bir vaka. MŞE’nin yapısından geliyor bu, birazcık da. Şu sebeple O, hikâyelerini sadelik içinde, asla gösterişe kapılmadan, muhteşem bir alçakgönüllülükle yazmıştır. En derin sulara, gizlere, tatlara işte bu üstün beceriyle inebilmiştir.
Statü Endişesi – Alain De Botton Mevzusu Alain de Botton, Statü Endişesi adlı kitabında toplumun…
Pala Ağaç Sanayi ADVERTISEMENT Firma bilgileri Fax : - Gsm : - Telefon : +90…
Esmert Makina ve Kesici Bıçak Sanayi Mertol Duran, OSB sanayiciler sitesi V blok no:5 Telefon…
iPhone 17 Pro ve Pro Max, bilhassa kamera performansı, işlemci gücü ve RAM kapasitesi açısından…
Eğer gizyazı koyma mevzusundaki alışkanlıklarınız kötüyse (mesela kedinizin isminin sonuna "1" koymak benzer biçimde), ABD'nin…
Tommaso Campanella Sözleri Dünyanın tüm kitapları doyuramaz kafamın açlığını. Bencilliği ortadan kaldırırsanız geriye evrensel sevgi…