İnci Taneleri’nde 15. bölüm geride kalırken geçen hafta yaşanmış olan tehlikeli sonuç gelişmenin etkilerini de görmüş olduk. Ne olmuştu geçen hafta? Azem’in kızı Dere’i daha yakından tanımış ve 14. bölüme kadar gelinen noktada Dere’in hayatına konuk olmuştuk. Travma dolu geçmişinden kurtulabilmek için kendisini çaresizce toksik ilişkilerin kucağına atan Dere, bölümün sonunda kendisine ruhsal sertlik (şu ana kadar gördüğümüz suretiyle) tatbik eden nişanlısı Arcan ve manipülatif arkadaşı Sedef’in sözünü dinlemeyerek Özgür’ün karşısına çıkmıştı.
Bu bölüm iki kardeşin nihayet gerçekleşen kucaklaşmasıyla başladı, kardeşler özlem giderirken Dere beklenen mevzuyu açtı. Dere-Özgür-Azem üçlüsünün aniden aile saadetine kavuşmayacağını ve Dere’in daha katı bir tavırla Azem’e yaklaşabileceğini tahmin ediyorduk.
Dere’in tavrının olası sebepleri
Aslen bu tahminin sebebi açıktı. Dere bir halde anası Hande’nin ölümüne sebep olmuş ve suçu Azem üstlenmişse Dere bunun ortaya çıkmasını istemiyor olabilir ya da uyuşturucunun etkisiyle cinayeti kendisinin ya da kendisiyle bağlantılı birinin işlediğini hatırlamıyor olabilir. Her iki durum da Azem’le yüzleşmeyi zorlaştıracak ve Dere’in Özgür’e Azem’den uzaklaşması yönünde telkinlerde olmasına niçin olabilecek detaylar…
Şu da oldukca çarpıcı; geçen bölümde Dere’in katliam gününü hatırlamış olduğu sahnede bir şeylerin parça parça gözünün önüne gelmesi, Özgür’ün ise ablasından birkaç yaş daha minik olmasına karşın o anlara daha berrak bir hafızayla gitmesi bence rastlantı değil. Burada Dere’in uyuşturucu tesirinde olabileceğinin altı çiziliyor olabilir. Merakla bekliyoruz.
Velhasıl Dere’in Azem’den bir adım önde olduğu bu durum bölümün sonunda da kendisini gösterdi ve baba-kız göz göze gelemeden Dere, nişanlısıyla ortamdan topukladı. Sadece Piraye’nin hatta Ayça’nın dahi Arcan ve muhtemelen Dere’i tanıdığını görmüş bulunduk. (Sürem finalinde Azem, kızına, kızının düğününde kavuşabilir!)
Her neyse bu bölümde en oldukca dikkatimi çeken nokta Özgür’ün yaşamının nerede ise her noktasında karşı karşıya kalmış olduğu vicdani ikilemler oldu. Peki nedir bu ikilemler?
- Dere ve Azem: Özgür, Dere’le özlem gideriyor sadece Dere oldukca net bir halde “o insanla görüşme” tavrında. İşin ilginci Özgür, Dere’e bir noktada hak veriyor galiba… Sonucunda Azem yalnız “Ben yapmadım” diyebildi ve “Dere, sen, ben bir araya gelmeden gerçeği anlatmayacağım” şartını koştu. Dere, “Sen de bunu yedin mi?” diyerek bir abla olarak ağırlığını ortaya koydu ve galiba manipülatif çevresinden öğrendiği bir taktiği saf Özgür üstünde kullandı. Vurulduktan sonrasında babasının kollarında minik bir çocuğa dönen Özgür, şimdi de ablası Dere’in karşısında “ufaklık” oluverdi. Azem’den bir süredir yalnız yardım görmüş olduğu için de ciddi bir ikilimde… Hem de yaşamının bu tehlikeli sonuç noktasında kesinlikle Azem’in yardımına ihtiyacı varken.
- Eski Cihan ve yeni Cihan: Reyyaz’ın açmış olduğu kapı yardımıyla Sırat’ın koltuğuna oturan Özgür, makamına uygun giymeye ve davranmaya adım atmak istiyor sadece bu tavır, “geldiği yerde” asla hoş karşılanmıyor. Örneğin aşk yarasını Azer Bülbül’le dağlayan Necmi, Özgür’e tepkisini net bir halde dile getirdi. Sırat’lar, Reyyaz’lar benzer biçimde olmamak mottosuyla yola çıkan Özgür, “reddetmek için ilkin öyleki olmayı bilmek” mantığıyla hareket etmiyorsa bir miktar yoldan çıkmış benzer biçimde duruyor.
- Elif ve Reyyaz: Reyyaz’ın da söylediği benzer biçimde hem devasa hem de küçücük bir kent olan İstanbul’da Özgür, gitti Reyyaz’ın kızına aşık oldu. Reyyaz ikili içinde bir şeyler sezdi ve oldukca net bir halde bu aşkın önünde duvar olacağını söylemiş oldu. Özgür yalandan da olsa Elif’le tekrar görüşmemeyi taahhüt etti. Hatta Reyyaz’ın direktifiyle Aleyna’yı vakti vardığında öldürmeyi bile (yarım ağızla da olsa) kabul etti.
Bu üç noktanın mafyacılıkla ilgili olan bölümünde Reyyaz, Özgür’ün önündeki en büyük engel ve aslen tüm sual işaretlerinin de sebebi. Mafyacılık kısmına dair garip bir detay ise Rıza Kocaoğlu’nun canlandırdığı Nusret karakteri. Eskisi kadar sevilmeyen ve eskisi kadar saygı görmeyen bir mahalle abisine dönüştüğünün bilincinde. Sırayla herkesten ayar yiyor. Son olarak Azem de kendisine söz sokmadan geçemedi.
Ölmediği müddetçe bir halde oyunun içinde olacağını tahmin ettiğimiz Sırat’la olan görüşmesinden hayırlı bir durum çıkmayacağı da aşikar. Oyun dışı kalmamak için oyunu bozabilecek bir koz arıyor.
Dilber’in çaresiz çaresi…
Dilber’in konusunda işler iyice karmaşık bir hal alıyor. Resmen bölüm bölüm bir cinayetine doğru gidiyoruz… Hapisten çıkan Zahir, evi kapatıp Dilber’in yanına aslen bir hapishane metaforu olan meşhur otelde boş bir odaya yerleşti. Zahir’den en azından şmdilik kurtulamayacağını anlayan Dilber taktik değiştirerek Zahir’in suyuna gitmeye başladı. Zahir’i öldürmeye çalışacağından kuşku yok.
‘Nail bar’ sermayesiyle bahis oynayan Zerre ise kızlardan özür diledi; şimdilik durum “olan oldu” şeklinde aşama kaydediyor sadece bu mesele dallanıp budaklanacak benzer biçimde. Zerre’nin para bulmak için Zahir’den yardım istemiş olması, Zahir’in de “benim askerim olacaksın” şartıyla yardım etmeyi kabul etmesi Zerre’nin yeni büyük hatası olarak dikkat çekmekte.
30 Mayıs’ta sürem finali yapması beklenen İnci Taneleri’nde sona doğru gidilirken gerilim da nerede ise her mevzuda yükseliyor. Karakterlerin verecekleri kararlar artık oldukca ciddi sonuçlar doğuracak.