Bu soruya yanıt vermek zor bu sebeple giysiler, taş, kemik şeklinde öteki kalıntılar şeklinde vakit içinde bozulmadan kalamıyor. Bu yüzden bilim adamları yaratıcı yöntemlere başvurmak zorunda. İnsanların ne vakit giyim giymeye başladığı sorusuna cevap ararken, deri yüzme izleri taşıyan kemikler, dikiş iğneleri, iğneler ve hatta bitler şeklinde çeşitli kanıtlar inceleniyor.
Florida Üniversitesi’nde biyolog olan David Reed, Live Science’a yapmış olduğu açıklamada, “Bitlerin evrimsel tarihini inceleyerek, insanlarda vücut kıllarının kaybı ve peşinden kıyafet kullanımının başlamasıyla ilişkili olabilecek değişimleri anlamaya çalıştık” dedi.
Bitler yaşam alanları mevzusunda oldukça hususi canlılardır. Mesela insan başındaki kılları kavramak için evrimleşen bir tür, kasık kılları içinde yaşayamaz. Atalarımız kıllarını kaybetmeden ilkin, bu bitler muhtemelen vücutlarının her yerinde yaşıyordu. Bitlerin evrimsel tarihini DNA analizleriyle inceleyen bilim adamları, baş ve kasık biti türlerinin ortalama 3 milyon yıl ilkin birbirinden ayrıldığını tahmin ediyor. Sadece bir insan genetiği emek harcaması, vücut kıllarımızı ortalama 1,2 milyon yıl ilkin kaybettiğimizi gösteriyor. Bu emek harcamalar bir arada değerlendirildiğinde, atalarımızın kıllarını kaybettikleri vakit aralığı hakkında bir fikre ulaşılıyor.
Bu bitler, günde averaj bir kez besleniyor. Bir nevi karınlarını doyuruyorlar ve sonrasında güvenli olan giysilerine geri çekiliyorlar
Reed ve ekibi, kafada yaşayan bitlerin kıyafet bitlerinden ne vakit ayrıldığına bakarak, anatomik olarak çağıl insanların ortalama 170 bin yıl ilkin, sondan ikinci buzul çağı esnasında tertipli olarak kolay giysiler giymeye başladığını tahmin ediyor.
Sadece homininlerin (çağıl insanları ve soyu tükenmiş yakın akrabalarımızı içeren grup) bundan oldukca daha ilkin giyim giydiğine dair kanıtlar da var. Nisan 2023’te Almanya’daki Tübingen Üniversitesi’nden doktora talibi Ivo Verheijen ve meslektaşları tarafınca gösterilen bir araştırmaya nazaran, Almanya’daki Schöningen Paleolitik bölgesinde bulunan ayı kemikleri üstündeki izler, muhtemelen Homo heidelbergensis’in (Pleyistosen’de yaşamış, soyu tükenmiş insan türlerinden biri) ortalama 300 bin yıl ilkin ısınmak için ayı derisi giydiğini gösteriyor.
Verheijen, Live Science’a verdiği demeçte, “Bir hayvanın derisini yüzmek istediğinizde, bıraktığınız kesik izleri en oldukca kaburgalarda, kafatasında, ellerde ve ayaklarda olur. Schöningen’de bulduğumuz izler de tam olarak bunlardı” diyor ve sözlerini şu şekilde sürdürüyor;
“Bunu aşağı yukarı aynı döneme ilişkin öteki buluntu alanlarıyla karşılaştırdığımızda, onlarda da ellerde, ayaklarda ve kafataslarında kesik izleri bulunduğunu gördük. Dolayısıyla, bu zamanda insanların ayıları derileri için kullandığı bir model ortaya çıkıyor.”
Derilerin yüzüldüğünü gösteren izlerin varlığı, illa ki kıyafet kullanıldığının kanıtı olması imkansız. Homininler bu derileri barınak yapmak için de kullanmış olabilirler sadece Verheijen, o dönemde sıcaklıkların averaj 2 santigrat aşama daha düşük bulunduğunu ve bu yüzden insanların bu derileri muhtemelen ısınmak için kullandığını belirtiyor.
“İnsanlar yiyecek toplamak için arazide etken olmak zorundaydı” diyen Verheijen, peşinden şunu ekliyor; “Dolayısıyla, bu koşullarda hayatta kalabilmek için bir tür giysiye gereksinim duymuş olmalılar.”
Peki, 300 bin yıl öncesine ilişkin kıyafet kanıtları var ise ve kıyafet bitleri 170 bin yıl öncesine kadar evrimleşmediyse, arada geçen sürede ne oldu?
Sydney Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi’nde onursal doçent olan Ian Gilligan, Live Science’a yapmış olduğu açıklamada, bit kanıtlarının yalnızca insanların tertipli olarak giyim giydirilmiş olduğu dönemleri gösterebileceğini, bu sebeple bitlerin tertipli olarak insan derisinden beslenmesi icap ettiğini söylüyor. Gilligan, bir şahıs bigün kıyafet giyip sonrasında yedi gün süresince o giysiyi kullanmazsa, bitlerin hayatta kalmayacağını söylüyor.
Üstelik incelenen kıyafet bitlerinin soyu, mevcud tek soyu işaret etmeyebilir. Gilligan, bununla ilgili şunu söylüyor; “Muhtemelen son bir milyon yıl süresince birçok aşamada giysileri salgın eden başka bit soyları da vardı.”
Değişik insan grupları tarih süresince birçok kez giyim giymeye başlayıp bırakmış olabilir
Mesela 32.000 ila 12.000 yıl ilkin (son buzul çağının son evresine kadar) Tazmanya’daki Aborijin halkı, muhtemelen soğuktan korunmak için mağaralara sığındı. Sadece arkeolojik kayıtlar, hayvan derilerini işlemek için kullanılan deri kazıyıcıları ve dikiş için delik açmak amacıyla kullanılan kemik iğneleri şeklinde kıyafet yapımına dair kanıtları da bununla beraber getiriyor.
Sadece sonrasında hava ısınmaya başladı ve halk, giyim giymeyi bıraktı.”12.000 yıl öncesinden Holosen’in ortalarına kadar (11.700 yıl öncesinden günümüze) deri kazıma aletleri ve kemik iğneleri şeklinde aletler arkeolojik kayıtlardan kayboldu” diyen Gilligan, Tazmanya Aborijinlerinin bu zamanda vücutlarına özene bezene baktıklarını, saçlarını ve kendilerini boyadıklarını hatta yara izleri oluşturduklarını, dolayısıyla giysiye gereksinim duymadıklarını belirtiyor.
Boncuklar ve deniz kabuklarıyla süslenmiş giysiler de dahil olmak suretiyle daha salaş ve vücuda oturan giysiler, muhtemelen iğnelerin ve öteki keskin aletlerin icadıyla ortaya çıktı. Science Advances dergisinde 2024 senesinde gösterilen bir araştırmaya nazaran iç çamaşırı şeklinde daha özenli ve kişiye hususi giysilerin ortaya çıkışı, büyük olasılıkla gözlü iğnelerin icadıyla gerçekleşti. Çalışmanın yazarları, malum en eski gözlü iğnelerin 40.000 yıl öncesine ilişkin bulunduğunu ve Sibirya’daki Denisova Mağarası’nda bulunduğunu, bunun da yeni bir “daha rafine ve verimli dikiş” çağına işaret ettiğini belirtiyor.
Çalışmanın başyazarı olan Gilligan, “Gözlü iğneler tarih öncesi döneme ilişkin mühim gelişmelerden birisi bu sebeple giysilerin işlevinde yarar elde eden amaçlardan toplumsal amaçlara doğru bir geçişin belgesi durumunda” diyor
Hristiyanlar için Noel kutlamaları, hediyelerden, süslemelerden ve yılbaşında yenen geleneksel hindi yemeğinden oldukça daha derin…
Bir grup bilim insanı, düzgüsel oda sıcaklığı ve basıncında “gerçek” elmaslar üretmenin bir yolunu buldu.…
1. Who is Mark Gastineau? Mark Gastineau is one of the most renowned defensive players in…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Deksan Ahşap Ürünleri San.Tic.Ltd.Şti. Ersun Demir, Dilek Mah. Değirmen Kümesi Telefon : +90 27632621 **…
Deksan Ahşap Ürünleri San.Tic.Ltd.Şti. Ersun Demir, Dilek Mah. Değirmen Kümesi Telefon : +90 27632621 **…