Rönesans hareketi İtalya’da dünyaya gelmiştir. Rönesansın ilk büyük temsilcileri olan Dante, Petrerca ve Boccacio 14. yüzyılda halk dilini yazı dili haline getirmişler ve İtalyan edebiyatının oluşumunu sağlamışlardır. 15. yüzyılda Hümanizma akımı güçlenmiş, eski Yunan ve Latin klasikleri tekrardan incelenmiştir. 16. yüzyıl İtalyan edebiyatında Ariosto, Tasso şeklinde destan şairleri etkili olmuş; sonraki dönemlerde Batılı akımlar bu edebiyatı etkilemiştir.
İtalyan Edebiyatı ve Temsilcileri
Dante, “Rönesans”ı hazırlayan sanatçıların önderlik yapar. İtalya’nın önde gelen aşk şairlerinden biri olarak üne kavuşmuştur. Sonraları yoğun felsefe çalışmalarına adım atar; felsefi mevzularda şiirler yazmayı sürdürür. Otuz beş yaşına kadar, günah-sevap kaygısı taşımadan yaşamış, otuz beş yaşlarındayken Papa’nın her insana yapmış olduğu “Kiliseye dön!” çağrısına uymuş ve mistik bir yaşama dönmüştür. Bundan sonrasında, ona aslolan ününü kazandıran “İlahi Komedya”yı yazmıştır.
Eserleri:
İlahi Komedya: Teolojik ve felsefi konulmuş olan ihtiva eder. Destan tarzında yazıldığından suni destan olarak kabul edilir. Sanatçının Cehennem, Araf ve Cennete yapmış olduğu düşsel bir seyahatin öyküsüdür.
Giovanni Boccaccio, Dünya edebiyatında ilk öykü sayılan “Decameron” adlı yapıtı kaleme almıştır. Devamlı okumuş, Akdeniz kültürlerini incelemiş; astronomi, hukuk, edebiyatla ilgilenmiştir. Konuşma diliyle oluşturulan edebiyatı, antikçağ ve klasik eserlerin düzeyine yükseltmiştir. Ömrünün son yıllarında Latin klasiklerini incelemiş ve filoloji çalışmalarında bulunmuştur. Rönesans hümanizminin temelini atan sanatçılardandır.
Eserleri:
Decameron: Öykü. 1348’de Avrupa’da büyük bir veba salgını olur. Salgından kurtulan gençlerin şahit olduğu olaylardan etkilenen sanatçı, bu yapıtında salgın günlerinin Floransa’sını ele alır. Yapıt, biçimsel yönleriyle “Ortaçağ” temalarına bağlı kalsa da, hümanizmanın tohumlarını taşıyan bir kültürün habercisidir.
İtalyan Edebiyatı Genel Özellikleri
Rönesans Döneminde İtalyan Edebiyatı
Rönesans’ın ilk mühim temsilcilerinden biri Dante (1265-1321)’dir. Yazı dilini halkın diliyle oluşturmuş olan Dante, İtalyan edebiyatının kurucusu sayılır.
Rönesans’ın ilk temsilcilerinden biri de lirik şiirin en büyük ozanlarından olan Petrarca (1304-1374) dır. Dante şeklinde o da Laura adlı bir hanıma âşık olmuş ve nerede ise tüm şiirlerinden bu kadının aşkını terennüm etmiştir. Halkın konuşma diliyle Laura’nın aşkı için yazılmış şiirleri Canzoniere (Türküler) adı altında toplanmıştır.Bunların bir çok sone tarzındadır.
Boccacio (1313-1375), ufak hikâye tarzının önde gelen bir yazarı olarak tanınmıştır. Hikâyelerinde dinî mevzular yerine insanoğlunun problemlerine, insanların türlü durumlarına: tutku, hiddet, luk, fenalık şeklinde değişik boyutlarına yer vermiştir. Başlıca eseri Decameron (On Gün) adını taşır. Bu kitabında veba hastalığından kaçıp sığındıkları evde on kişinin anlatmış olduğu yüz hikâye yer alır.
Bunlardan başka destan türünde Ariosto (1474-1533) ve Tasso (1544-1595) iki mühim isimdir. Bunlar mevzularını Ortaçağdan almış olmalarına karşın işleyiş, biçim ve teknik bakımından klâsik kurallara bağlı kalmış, Yunan ve Lâtin edebiyatlarını örnek almışlardır. Ariosto’nın Deli Orlondo, Tasso’nun Kutarılmış Kudüs adlı destanları ünlüdür.
Ek olarak iktidarın korunması konusunu işlediği Prens adlı eseriyle Macchiavelli (1469-1527) adlı politika yazarını da anmak gerekir.
Klâsik Dönemde İtalyan Edebiyatı
XVII. yüzyılda girmiş olduğu gerileme sürecinin arkasından, İtalyan edebiyatında 18. yüzyılda klâsisizmin tesirleri kendini gösterir.
Klâsisizme bağlı ürün veren üç mühim sanatçı vardır:
Duygusal Dönemde İtalyan Edebiyatı
Manzoni, şiir ve oyun türlerinde de ürün vermekle beraber en mühim eseri bir romandır: Nişanlılar.
Leopardi ise hüznü, acıyı, tabiat sevgisini özetleyen karamsar şiirleriyle tanınır.
20. Yüzyıl İtalyan Edebiyatı
Fillippo Marinetti (1876) Avrupa devletlerinde de tesiri görülen fütürizm akımının kurucusudur. Fütürizm akımına nazaran, çağdaş zamanların makine ve onun hız sistemine bağlı kalmış olarak dönemin ve geleceğin süratli ve dinamik yaşanması gerekir. Makine çağının hız ve dinamizmi fütürizmin itici gücü olmuştur. Şiirde mısraların düzenlenişi ve müzikal yapısı yapınak işleyişini, sistemini ve makine seslerini çağrıştırmalıdır.
20. yüzyıl İtalyan edebiyatının öncülerinden sayılan Alberto Morario, yapıtlarında genel olarak orta sınıfı işlediğini görürüz. Bu sınıfın içinde bulunmuş olduğu ahlâk çöküntüsünü, kişinin bencilliği yüzünden yalnız kalışını anlatır.
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Yakın bir vakit sonrasında Dünya'ya veda edecek olan 'Mini Ay' aslen insanoğlu Dünya'da dolaşmaya başladıktan…
Babil’in En Varlıklı Adamı – George S. Clason Tür:KitapYazar:George S. ClasonYayınlanma Zamanı:2018Yayınevi:Butik Mevzusu Kitapta Babil’de…
Çoğunlukla genç Instagram kullanıcıları, kendileri için uygun bir profil olmayan Instagram fenomenlerine yada hesaplarına rastladıktan…
Netflix, geniş film, dizi, belgesel ve program arşivine haiz en iyi çevrimiçi gösterim platformların içinde…
Rüya – Ivan Sergeyeviç Turgenyev Karakterler Anlatıcı: Hikâyenin merkezinde yer edinen anlatıcı, adı verilmemiş bir…