İyi ki Özeti ve Konusu

İyi ki – Yıldız Hacıevliyagil Cüceloğlu

Mevzusu

Yıldız Hacıevliyagil Cüceloğlu’nun Doğan Cüceloğlu’nun vefatının peşinden onun yalnızca eserleriyle değil anılarıyla da insanlara esin olması için onu tanıyan insanlardan rica ederek Doğan Cüceloğlu ile olan anılarını kitap haline getirmiştir. Bunu da şu cümlelerle dile getirir: “Dileğim ilk baskısı 9 Şubat’ta gerçekleşen bu kitap, bana iyi geldiği şeklinde, Doğan Hoca’yı seven her insana iyi gelsin. Ve canım Doğan yalnız eserleriyle değil, birazdan okuyacağınız anılarda paylaşılan hayranı olduğum o güzel varoluşuyla da insanlara esin olsun.”

İyi Ki Özeti

Yıldız Hacıevliyagil Cüceloğlu, kitabı oluşturmay karar verdiğinde anıları kaleme alacak yazarlara bir mektup gönderir ve bu mektupta Doğan Cüceloğlu’nun kendi eliyle yazarak masasına yapıştırdığı listenin fotoğrafını paylaşır. Bu değerler şunlardır:

1. Merak Duygusu

2. Hakkaniyet

3. Mesuliyet

4. Halden Idrak etmek

5. Saygı – Sınırlara

6. Sevgi

7. İşbirliği

Doğan Cüceloğlu bu değerleri yazıp masasına yapıştırmakla kalmamış bununla beraber bu değerleri kendi hayatında da yaşama mevzusuna büyük itina göstermiştir. Bu sebeple de Yıldız Hanım, eşinin vefatından sonrasında Doğan Cüceloğlu’nu tanıyanların katkılarıyla bu durumu anıların ötesinde belgelemek ve kalıcı hale getirerek okurlarıyla paylaşmak istemiştir.

Doğan Bey, vefatından bigün ilkin eşine “Eğer babamı merak ediyorsan bir sonraki kitabın “Ceberrüt” olsun demiştir. Eşi, bu önerisinin ertesi günü oldukca mutlu ve yoğun geçirdiği bir sabah sonrası ofisine doğru yürürken yolda kitabı dinlemeye adım atar. Dinlediği on beş-yirmi dakikalık süre içinde Doğan Bey tek başına yaşama veda eder. Eşi, kitabı onun ölümünden bir süre sonrasında bitirir ve kitapta kitabın yazarı Kazancakis, “Sevgi, ölümü yener.” demiştir. Bu cümlenin vefat eden eşinden kendisine bırakılmış bir bildiri bulunduğunu düşünür ve onu tanıyanların anılarını derleme enerjisini bu cümleden alır. Yazılar yavaş yavaş Yıldız Hanım’a ulaşıp onları okudukça da şu şekilde der: “Oluyor işte! Sevgi ölümü yenecek.”

Kitabın giriş cümlesinde ise şu şekilde yazar: “Gönül dostum, oyun dostum, kahramanım Canım Doğan’a. Beraber yaşadığımız her an için “İyi ki!” demenin şükür duygusuyla… Kimin kime teşekkür edeceği belli değil fakat biz sana teşekkür ederiz.

Kitapta Doğan Cüceloğlu ile yolları yakın ya da uzak bir halde kesişmiş, eşi ve evlatları dahil olmak suretiyle seksene yakın yazarın anıları derlenmiştir.  Her biri Doğan Cüceloğlu’ndan minnet ve şükür duygusuyla bahseder. Bu anıları okudukça farkedilecek ki masasına yapıştırmış olduğu yedi madde kavram olmaktan öte onun yaşamının temel kıymet taşlarıdır. Hayatında onunla yolu kesişen her insana kendini kıymetli hissettirmiş ve azca ya da oldukca destekçisi olmuştur ve insanların hayatında ve kalbinde kalıcı bir iz bırakmıştır. Onun en mühim sözlerinden önde gelen “Canın büyüğü küçüğü olmaz.” cümlesinin hakkını vererek doğadaki tüm canlılara saygı ve sevgiyle yaklaşmıştır. Doğan Cüceloğlu vefatından ilkin yazdığı kitapları ve yapmış olduğu tüm çalışmalarla kendi ülkesindeki bir çocuğa bile dokunmanın Türkiye’nin gelişimine oldukca büyük katkı sağlayabileceğini düşünüp ulaşabildiği kadar kişiye erişebilmek için oldukça büyük bir çaba sarfetmiştir. Hala ardında kalan çalışmalarıyla bir oldukca kişinin hayatına ışık tutmaktadır. İnsanların ona olan sevgisi onun ölümünün acısını hafifletmemiştir bir ihtimal fakat anılarla da olsa onu her daim canlı tutmaya kafi gelecek güçtedir. Ne demiştik: “Sevgi, ölümü yener.”

İyi ki – Bir Gönül İnsanı Doğan Cüceloğlu ile Anılar – Kitap Açıklaması

“İstedim ki o oldukca sevdiğim gönlünün, her gün saygı, sevgi ve şükürle izlediğim görünmüş olduğu şeklinde olan güzelliği yaşamına ilk elden tanıklık edenlerin anılarında kalmasın… Paylaşılsın ve esin olsun… Yarama merhem olsun… Sevgi ölümü yensin…”

Yıldız Hacıevliyagil Cüceloğlu

Dönemin ruhu “Kendini mümkün olmasıyla birlikte parlat,” derken Doğan Cüceloğlu kendini hedef tahtasının tam ortasına yerleştirme cesareti gösterdi. “İyi insanoğlu da fena şeyler yapabilirler”di. Yaşamış olduğu acı veren deneyimler onu niyetinin saflığına ulaştırdı ve niyetinin saflığına ulaşmış bir insan olarak gönlünün muradını belirledi; “Hedefim, bu ülkede doğan her bir çocuğun çocukluğunu doya doya yaşamasına ve olabileceği en iyi insan olmasına destek olmak.”

Bu murada hizmet için ülkesini bir ucundan diğer ucuna kadar dolaştı, farkına vardıklarını paylaştı. Dönemin sonlu bulunduğunun her an bilincinde olarak yazabildiği kadar yazdı. Şikâyet etmeyi değil; anlamaya emek harcamayı ve emek vermeyi seçti. Bir çocuk kadar meraklı, neşeli ve niyetinin saflığı içinde… Bir bilim insanının mesuliyet bilinciyle… Sevgi ve umutla… Yalnız “göz önündeyken” değil, her an…

Göz göze geldiği her bir insanı tüm gönlüyle anlamaya çalışırken kalplerine dokundu; bu sevgiye ortak olan yalnız ailesi ve dostları değildi, otomobiline binmiş olduğu taksi şoförü, seminer verdiği firmanın CEO’su, gittiği kafede çalışan garson, kendisiyle bir kere olsun röportaj meydana getiren gazeteci, çalmış olduğu her bir ekip arkadaşı.

Doğan Cüceloğlu Anadolu’ydu. Doğan Cüceloğlu bizdi. Doğan Cüceloğlu her kesimden, her eğitim seviyesinden, her ideolojiden insan için ailenin bilge babası, bilge dedesiydi. Kutup yıldızımızdı.

İyi Ki/Bir Gönül İnsanı Doğan Cüceloğlu ile Anılar; onun göz göze geldiği insanlarda bıraktığı izlere, her birinin hâlinden iyi mi anladığına, her daim içlerindeki iyiye ve gelişim potansiyeline iyi mi odaklandığına dair yaşam dersi niteliğindeki anılardan süzülenler. Bizlere bizi özetleyen Doğan Cüceloğlu’na ve aynı ekipten hissettiği siz okurlarına, onunla anılar biriktirenlerden bir doğum günü armağanı. O şekilde bir armağan ki ona dolu dolu bir teşekkür şeklinde…