Karakterler
Gerilere Doğru: Halid Ziya’nın yaşlılık döneminde geçmişe dönük özlemlerini simgeleyen kendisi.
Güzel İhsan: Çiçek hastalığı yüzünden toplumdan dışlanan bir adam.
Civelek Ziver: Neşeli bir genç ve halk tarafınca sevilen bir karakter.
Ayni Tata: Gizemli ve yalnız bir bayan, halk içinde korkulan bir figür.
Abdi ile Karanfil: Toplumsal engeller yüzünden kavuşamayan iki genç aşık.
Deli Fato: Toplumsal cinsiyet rollerine meydan okuyan, bağımsız bir bayan.
Halid Ziya’nın hikayelerindeki karakterler, yalnızca bireysel kimliklerini değil, hem de İzmir’in kozmopolit ve toplumsal yapısını temsil eder:
Eski İzmir’in Sakinleri: Şehrin kaybolan dokusunu temsil eden, geleneksel değerlere bağlı karakterler.
Toplumsal Çatışmaların Kurbanları: Aşkları ya da hayalleri toplumun baskısıyla şekillenen bireyler.
Dışlanmışlar ve Unutulmuşlar: Şehrin arka sokaklarında yaşam mücadelesi veren, toplumdan uzak yaşayan karakterler.
Mevzusu
İzmir Hikayeleri, Halid Ziya’nın çocukluk ve gençlik yıllarına dayanan anılarını ve İzmir’in kendine özgü atmosferini yansıtan bir yaratı olarak karşımıza çıkar. İzmir, burada bir mekan olmanın ötesinde, bir ruh hali ve duygu dünyasıdır. Hikayelerde, kozmopolit bir kent olan İzmir’in insanlarının günlük yaşam mücadeleleri, aşkları, dostlukları ve toplumsal çatışmaları ele alınır.
Eserde, kişinin içsel dünyası ile cemiyet arasındaki gerilimler öne çıkar. İzmir, yazar için yalnızca bir kent değil, kaybolmuş bir masumiyetin, geçmişin saflığının ve değişen bir dünyanın simgesidir. Her öykü, şehrin değişik bir yönünü anlatırken, bireylerin geçmiş ve bugün arasındaki kopukluklarını gözler önüne serer.
Yaratı, Halid Ziya’nın İzmir’e duyduğu özlemi ve hayranlığı, hem de geçmişe olan özlemini dile getirmiş olduğu hikayelerden oluşur. Yazar, çocukluk anılarını, insan ilişkilerini ve şehrin kültürel yapısını okuyucuyla paylaşır. Hikayelerde çoğu zaman aşk, cemiyet baskısı, bireysel trajediler ve insanların kendi dünyalarındaki ufak mutlulukları mevzu edilir.
Gerilere Doğru
Hikayede, Halid Ziya’nın yaşlılık döneminde İzmir’e yapmış olduğu bir ziyarette, çocukluk ve gençlik anılarını araması anlatılır. Sadece kent değişmiştir; geçmişin İzmir’i artık yoktur. Sokaklar, mekanlar ve insanoğlu birer hatıradan ibaret hale gelmiştir. Yazar, burada yalnızca fizyolojik bir kaybı değil, insanoğlunun geçmişine olan özlemini ve bu özlemin getirmiş olduğu içsel bir boşluğu işler.
Uzak Anılar
Çocukluklarında İzmir’e taşınan yazar, burada tanıştığı Affan Durağan(durgun) isminde acayip bir çocuğun öyküsünü anlatır. Affan Durağan(durgun), hayvanlara olan bağlılığı ve içe dönük yapısıyla farklıdır. Onun tasavvufa yönelmesi ve sonunda akıl sağlığını kaybetmesi, kişinin içsel dünyasının toplumla çatışmasının bir göstergesidir.
Güzel İhsan
İhsan, yüzündeki çiçek hastalığı izleri sebebiyle toplumdan dışlanmış bir karakterdir. İnsanların verdiği “Güzel İhsan” lakabı, onun yalnızlığını ve trajedisini derinleştirir. Hikâye, fizyolojik farklılıkların kişinin toplumsal konumuna tesirini işlerken, hem de insanoğlunun çaresizliğini ve uyum sağlama çabasını gözler önüne serer.
Civelek Ziver
Neşeli ve canlı bir genç olan Ziver, İzmir halkı tarafınca sevilir. Sadece hastalanıp şehirden ayrılmak zorunda kaldığında, halkın ilgisi aniden azalır. Bu hikâye, bireylerin cemiyet içindeki geçici önemine ve toplumun vefasızlığına dikkat çeker.
Ayni Tata
Ayni Tata, toplumdan dışlanmış ve yalnız bir hanımdır. Yanında devamlı bir kutu taşıması ve halkın ondan korkması, karakterin gizemini artırır. Kutusunun düşüp içindeki hususi eşyaların saçılmasıyla beraber, Ayni Tata’nın kaybolması, kişinin cemiyet içinde kabul görme ihtiyacını ve bu kabulün ne kadar kırılgan bulunduğunu simgeler.
Abdi ile Karanfil
Arabacı Abdi ile halayık Karanfil’in aşkı, toplumsal engeller sebebiyle gerçekleşemez. Hikâye, toplumun bireyler üstündeki baskısını işlerken, iki karakterin saf aşkını ve hayal kırıklıklarını yansıtır.
İki Çehre
Yazarın bir zamanlar yakın dost olduğu bir arkadaşıyla seneler sonrasında karşılaşmasını mevzu alır. Eskiden samimi olan bu dostluk, seneler içinde yabancılaşmıştır. Hikâye, dönemin insanoğlu üstündeki tesirini ve ilişkilerin değişen dinamiklerini işler.
Deli Fato
Toplumsal normlara başkaldıran bağımsız bir bayan olan Fato, adam egemen bir toplumda sevilmiş olduğu insanla mutlu olmaya çalışır. Sadece toplumun baskıları, onun direncini kırar. Hikâye, bayanların bireysel özgürlük mücadelesini ve bu mücadelenin ağlatısal neticelerini ele alır.
Halid Ziya Uşaklıgil’in ölümünden sonrasında 1955’te piyasaya sürülen İzmir Hikâyeleri, yazarın ilk gençlik yıllarını anlattığı öykülerden oluşmaktadır. İzmirlilere ithaf etmiş olduğu bu kitapta yazar yalın bir üslupla İzmir’in kenar köşe semtlerini, anane ve göreneklerini varlıklı bir İzmir folkloru ve insan manzarası eşliğinde anlatmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)
YZ ajanları, belirli bir ortamı öğrenen, insan komutlarıyla problem çözen yada görevleri yerine getiren teknolojik…
Gümüş Sofra Masa Sini İmalat ADVERTISEMENT Firma bilgileri Fax : - Gsm : +90 532…
MHM Değirmen makinası imalatı Konya Hamza Taşdelen, Hacı Yusuf Mescit Mah. Resul Sokak No:5 Konya…
Apple'ın, akıllı ev pazarında yer alma çabaları içinde bir de kapı zili olabilir. Bloomberg'den Mark…
Hasta olduğunuzda sümüğünüzün renginin niçin değişik bulunduğunu asla merak ettiniz mi? Muhtemelen bu suali soran…
Her ne kadar sokaklarımız kedilerle dolu olsa da, birçok evde artık daha fazlaca kedi bulunuyor.…