ABD’nin Chicago şehrinde yaşayan kurumsal bankacı Sali Christeson, garip bir örüntü fark etti. Öğle yemeğine çıkacakları vakit hanım iş arkadaşları çantalarını almak için apar topar masalarına geri dönmek mecburiyetinde kalıyordu. Bu da bayanları hem havadan sudan muhabbetlerden hem de stratejik sohbetlerden yoksun bırakıyor ve adam meslektaşlarına kıyasla dezavantajlı bir konuma getiriyordu.
Christeson, ofis giysilerine cep eklense ortada bir mesele kalmayacağı görüşündeydi. Sadece cepli hanım giysilerinin sayısı garip denecek kadar azdı.
Bu soruna çözüm arayışı, Christeson’ın 2015 senesinde hayata geçirdiği Argent markasının temelini oluşturdu. The Wall Street Journal’a konuşan Christeson, derin cepleri olan ofis giysileri üretilmesinin bayanların gün içinde daha rahat hareket etmesini sağlayacağını, ekip dostlarıyla bağ kurup patronlarını etkiledikleri çoğunlukla enformel etkileşimlere eşit şartlarda girmelerine zemin oluşturacağını belirtti.
Reddit ve TikTok benzer biçimde platformlardaki tepkilerin de katkısıyla, çalışan bayanların sahibi olduğu yeni markalar, derin cepleri günümüzde bayanlar için de bir gerçeklik haline getirdi. Günümüzde gece elbiselerinde bile derin cepler görebiliyoruz. Christeson, “Cepler koleksiyonumuzun gizli saklı süper gücü oldu” diye konuştu.
Ne istiyoruz? Cep! Ne vakit istiyoruz! Derhal şimdi!
Hanım giysilerine cep eklenmesi fikri kulağa fazlaca büyük bir devrim benzer biçimde gelmiyor. Sadece Pockets: An Intimate History of How We Keep Things Close (Cepler: Eşyaları Yakınımızda Tutmamızın Yakın Zamanı) kitabının yazarı da olan Rhode Island Tasarım Okulu öğretim üyesi Hannah Carlson’a nazaran, asırlar süresince bu düşünce kimsenin aklına gelmedi.
Carlson, “Adam giysileri 19’uncu yüzyıl itibarıyla cep doluydu. Sadece emek harcamaları değil evde oturmaları beklenen bayanların bu şekilde bir şeye gereksinim duymayacağı varsayılıyordu” dedi. Carlson, 20’nci yüzyıl süresince bile “bayanların giysilerinin cebe uygun dikilmediği şeklinde bir beklenti bulunduğunu” altını çizdi.
1899 senesinde aktivist Elizabeth Cady Stanton, yazıya döktüğü yazıda, cepleri seçme hakkıyla ilişkilendiriyor ve moda eşitliği talep ediyordu. Dört yıl sonrasında Pittsburgh Post-Gazette’te piyasaya çıkan “Cep Çağrısı” başlıklı makalede erkekler vücutlarında fazladan depolama kapasitesi olan kangurularla kıyaslanıyor, “Hanım ise mendilini koyabilecek kadar minik bir cebe bile haiz değil” deniyordu.
Bayanlar bugün hâlâ giysilerinde cep olmasını istiyor. (Mesela 2021’de WSJ köşe yazarı Rory Satran “Bayanlar cepleri hak ediyor!” diyordu.) Sadece Balmain, Valentino, Coach benzer biçimde markalar, hanım ceketlerini ve jean’lerini düzmece ceplerle donatmaya devam ediyor. New York’ta yaşayan moda tarihçisi Jessica Glasscock, bunun ardında yatan sebebin maliyet faktörleri bulunduğunu belirterek, “Daha çok kumaş gidiyor, daha çok emek istiyor” dedi.
Elbet burada ceplerin bayanları daha şişman gösterme tesiri olabileceği endişesini de hatırlatmak gerek. 90’larda ve 2000’lerde zayıflığı güzellik olarak kafalara kazıyan hanım dergileri bu kaygıda mühim paya haiz.
Earl Earl ve Your Mom bültenlerinin yazarı, Los Angeles’ta yaşayan stilist Lauren Pantin, “Bayanların fonksiyonel ve ergonomik bir giysidense pürüzsüz bir görünüme haiz olmayı tercih edeceğine dair bir varsayım söz mevzusu” dedi. Pantin, bayanların giysilerinde geçmişten bugüne cep olmamasını ise “tam anlamıyla gaddarlık” olarak yorumladı.
Markalar artık cepleri öne çıkarmak için ellerinden geleni yapıyor
Carolina Herrera ve Kallmeyer’in New York’taki son defilelerinde, modeller giysilerin cepleri bulunduğunu göstermek için hususi bir çaba sarf etti, podyumda elleri ceplerinde yürüdü. La DoubleJ’in yaz koleksiyonundaki elbiselerden birinin cepleri o denli derindi ki modelin kolları dirseklere kadar kaybolmuştu.
Farfetch dergisinin kıdemli editörü Celenie Seidel; Lemaire, Dries Van Noten ve Miu Miu benzer biçimde Avrupa kökenli markaların cep yanlısı bulunduğunu belirterek, “Bu tasarımcılar, fonksiyonelliği kadınlardan çalmıyor” diye konuştu. Ceplere talep o denli arttı ki Saks ve Banana Republic benzer biçimde perakendeciler, web sitelerindeki arama filtrelerine cep seçeneğini de ekledi.
Günümüzde bayanlar için ideal cebin, kalçanın üstüne yerleştirilmiş olması, giysiye yapışması ve bir iPhone 15 Plus’ın sığabileceği derinlikte olması umut ediliyor. M.M. LaFleur, Me + Em ve Maria McManus benzer biçimde markaların kalem etekleri hep bu düşünceyle tasarlanıyor. Rachel Comey, Stella McCartney ve Argent benzer biçimde markaların blazer ceketlerinde bulunan daha derin ve sağlam ceplerin ilave gözleri, kredi kartlarını ve kalemleri de taşıyabilecek şekilde dikiliyor. Massachusetts’te bulunan Covet+Lou butiğinin sahibi Tina Burgos, “En başarıya ulaşmış olan tasarımcılar, dikişi iyi bilenler oldu. Asla kimse sarkmış bir cep istemez” dedi.
Kırmızı halıdaki cepler de artık sıradanlaştı. Mesela mayıs ayında Cannes Film Festivali’nin galasında Hunter Schafer, cepleri olan bir Armani Prive giydi. Demi Moore’un Carolina Herrera’sı ve Blake Lively’nin Lanvin’i de kırmızı halının cepli elbiselerindendi.
Ceplerin el çantası taşıma ihtiyacını ortadan kaldırmanın yanı sıra sakinleşmek için de eleştiri öneme haiz bulunduğunu söyleyen M.M. LaFleur yöneticisi Shelby Goldfaden, “Yeni ya da rahat bulunmadığınız bir ortama girdiğinizde, ellerinizi koyacak bir yerinizin olması kendinizi iyi hissetmenizi sağlayabilir” diye konuştu.