“Kadınların doğurganlığı beş yıl uzatılabilir…” Yeni araştırma ne diyor?

ABD’de yürütülen bir araştırma, rapamisin ilacının yumurtalıkların yaşlanmasını yavaşlatmak için de kullanılabileceğini ve genç bayanlar için güvenli bulunduğunu ileri sürüyor. Araştırmanın ilk sonuçlarına nazaran, rapamisin, hanımefendilerin doğurganlığını beş yıl uzatarak, daha sıhhatli şekilde daha uzun yaşamalarına destek olabilir.

Columbia Üniversitesi’nden bilim adamlarının önclüğünde meydana gelen ve bağışıklık sistemini baskılayan (immünsupresan) rapamisin ilacının tekrardan kullanımı mevzusunda yürütülen araştırma, menopozun iyi mi incelenmiş olduğu mevzusunda bir “paradigma değişimi” olarak değerlendiriliyor.

Reprodüktif Yaşlanmanın Tedavisinde Rapamisinin Faydalarını Doğrulama başlıklı çalışmada, ilacın yumurtalıkların yaşlanmasını yavaşlatıp yavaşlatamayacağını ve bu sayede menopozu erteleyip ertelemeyeceği çözümleme edildi. Ek olarak menopozun geciktirilmesiyle doğurganlığın uzatılması ve yaşa bağlı hastalıkların riskinin azaltılması ihtimali de araştırıldı.

Halihazırda 35 yaş altı 34 katılımcıyla yürütülen ve her geçen gün daha oldukça kadının dahil edilmiş olduğu araştırmanın, binin üstünde katılımcıyla neticelendirilmesi hedefleniyor.

Araştırmaya, Columbia Üniversitesi’nde reprodüktif bilimler, genetik ve gelişim alanında bilimsel nitelikli etkinlik yürüten Yousin Suh ile gene Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezi’nde hanım sağlığı alanında bilimsel nitelikli çalışmalarını yürüten Üreme Endokrinolojisi ve Kısırlık Bölüm Başkanı Zev Williams liderlik etti.

Suh, ilk sonuçların ilacın yumurtaların yaşlanmasını yüzde 20 oranında yavaşlatabileceği ümidinin gerçekçi bulunduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor. Suh ek olarak, ilk sonuçlara nazaran hanımlarda ilacın hafifçe mide bulantısı, baş ağrısı, yüksek gerilim ve enfeksiyon şeklinde 44 yan etkisinden hiçbirinin görülmediğini dile getirmekte.

Suh, çalışmaya katılanların sıhhat, bellek, enerji seviyeleri, cilt ve saç kalitesinde iyileşmeler yaşadıkları bilgisini verdiklerini söylüyor.

Sıhhat durumundaki bu iyileşmeler, rapamisinin yaşam süresini yüzde 9 ila 14 oranında artırabileceğini, ek olarak yaşlılıkta bozulmaya süregelen bağışıklık sistemi ve organları yenileyebileceğini öne devam eden öteki çalışmalarla da eşleşmekte.

Suh, “Çalışmanın neticeleri ki insanlık tarihinde bir ilk, oldukça fakat oldukça coşku verici. Kısaca artık yaşla ilgili doğurganlık problemleri bulunanların daha ilkin haiz olmadıkları bir umuda kavuştukları anlamına geliyor” demekte.

İlk sonuçların önemine dikkat çeken Suh, değerlendirmesine şöyleki devam ediyor:

“Bu ilk sonuçlar, nihai hedefimize, şu demek oluyor ki rapamisini kullanarak yumurtalıkların ömrünü uzatma, böylece menopozu geciktirme ve hanımefendilerin ömrünü uzatma, onların yaşam standardını de yükseltme mevzusunda artık net bir şansımız bulunduğunu gösteriyor.”

Suh’un verdiği bilgilere nazaran, çalışmada 12 bilim insanı vazife alıyor ve araştırma toplamda 1 milyon dolardan daha yüksek bir meblağa mal olacak.





Emek harcamayı genişlettiklerinde sonuçların aynı derecede coşku verici olacağı mevzusunda büyük bir güvene haiz olduklarının altını çizen Suh, “Bir bakıma, sonuçlarımız gerçek olamayacak kadar iyi sadece rapamisin oldukça iyi incelenmiş olduğu için bu sonuçların gerçek bulunduğunu biliyoruz” diyor ve ekliyor:

“Bu sonuçlar adeta bir hayalin gerçekleşmesi şeklinde…”

Suh, yumurtalık yaşlanmasının hanımefendilerin yaşlanmasının ardındaki temel itici güç bulunduğunu belirterek, hormon replasman tedavisinin (HRT) halihazırda süregelen yaşlanmaya bir yara bandı bulunduğunu fakat hanımefendilerin 30’larında şu demek oluyor ki yumurtalıkları yaşlanmaya başladığında rapamisin almaları halinde tüm yaşlanma sürecinin yavaşlatılabileceğini vurguluyor.

Hanımlarda her ay ortalama 50 yumurta olgunlaşır, bunların en olgunu şu demek oluyor ki bir tanesi salınır. Haftalık ufak bir doz rapamisin yumurtlamayı yavaşlatarak, her ay olgunlaşan yumurta sayısını 15’e düşürebilir. Suh ve Williams, bunun da yumurtalıktaki yaşlanmayı yüzde 20 oranında azaltabileceği kanaatinde.

Yöntemin güvenli bulunduğunu bildiklerini aktaran Williams, ilacın hayvanlarda işe yaradığını ve şimdi iki parçayı birleştirebilmek için emek harcamayı genişletmeleri icap ettiğini ifade ediyor.

Williams, sözlerini şöyleki sürdürüyor:

“Bundan dolayı rapamisin halihazırda yaygın kullanılan, ucuz ve kapsamlı bir ilaç. Bir kere kanıtlar toplandı mı süreç hızlanacaktır.”

“İlaç şirketleri fon sağlamaya yanaşmıyor”

Fakat Williams ilaç şirketlerinin çalışmaya yatırım yapma mevzusundaki gönülsüzlüğünü de şu sözlerle açıklıyor:

“İlacı bu kadar ümit verici kılan, bayanlar için süratli ve büyük bir tesir potansiyeline haiz olmasını elde eden özellikler, ironik şekilde çalışmaya fon bulmayı zorlaştıran faktörler.

Dolayısıyla bu emek verme daha ilkin yapılmadı. Kısaca pahalı bir emek verme ve birçok hanım bundan yarar sağlayacak sadece ilaç firmalarının yatırım yapması için bir motivasyonları yok şu sebeple patent süresi dolmuş bir ilaçtan para kazanma olasılıkları yok.”

Öteki taraftan, tedavide kullanılan rapamisin seviyesi düşük. Bayanlara üç ay süresince haftada 5 mg verilmesi kafi.

Organ nakli hastalarının seneler süresince günde 13 mg’a kadar rapamisin almış olduğu düşünüldüğünde bu doz fazlaca düşük kalıyor. Sadece dozaj eleştiri bir unsur şu sebeple fazla rapamisin yumurtlamayı tamamen durdurabilir.

Bununla beraber, yumurtalıkların ömrünün uzatıldığı extra süre süresince foliküllerin (yumurta hücresinin yer almış olduğu ufak kesecikler) kalitesinin bozulup bozulmayacağı, dolayısıyla genetik anomaliye haiz yumurtalar üretilip üretilmeyeceği hemen hemen bilinmiyor. Bundan dolayı çalışmanın genişletilerek sürdürülmesi lüzumlu.

Araştırmanın neticeleri iki yıl içinde raporlanacak ve çalışmada faz-2 seviyesine geçilecek.

“Tane döngüleri bozulmuyor”

Emek harcamadan elde edilmiş coşku verici bir öteki netice ise, bu süre zarfında hanımefendilerin tane döngülerinin düzgüsel ilerlemesi. Williams, “Bu durum aslen muhteşem dozu bulduğumuzu gösteriyor. Fazla veriyor olsaydık tane döngüsü düzeni bozulur ya da döngü tamamen dururdu” demekte.

Suh ise, amaçlarını şöyleki özetliyor:

“Vizyonumuz, 30’lu yaşlarındaki ve daha büyük hanımefendilerin, bebek sahibi olacakları zamanı özgürce belirlemek istediklerinde aile hekimlerine kolay bir ziyaret yapabilmeleri…”

Bu bulgular, Buck Yaşlanma Araştırmaları Enstitüsü’nde nörobilim emekleri yürüten Dr. Jennifer Garrison tarafınca da övgüyle karşılandı.

Garrison, emek harcamayı şu ifadelerle değerlendiriyor:

“Emek harcama dikkat çekici ve bayanlara yönelik yürütülen biyomedikal araştırmalarda bir paradigma değişimine işaret ediyor. Yumurtalıkların işlevini uzatabileceğimiz fikrini pekiştirmek için ihtiyaç duyulan birçok çalışmanın da ilki.”


The Guardian’ın haberini Sıdal Utkucu Türkçeleştirdi

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer