Bir süredir sıhhat durumu dört gözle beklenen ve hakkında çeşitli komplo teorileri dahi üretilen Galler Prensesi Kate Middleton, resmi ‘Galler Prens ve Prensesi’ Twitter/X hesabından yapmış olduğu videolu izahat ile kanser tedavisi gördüğünü duyurdu.
Kate Middleton, Twitter/X üstünden paylaşmış olduğu video açıklamasında, bu senenin başlangıcında geçirdiği karın ameliyatı sonrasında kanser hastası bulunduğunun keşfedildiğini aktardı:
“Ameliyatım başarıya ulaşmış oldu. Sadece ameliyat sonrası meydana getirilen testlerde kanserin mevcut olduğu ortaya çıktı. Bundan dolayı tıbbi ekibim bana önleyici kemoterapi almamı tavsiye etti ve şu anda bu tedavinin erken aşamalarındayım.”
Galler Prensesi, dünyaya bu haberi duyurmadan ilkin söz mevzusu haberin ağırlığını kabullenip evlatları 10 yaşındaki Prens George, 8 yaşındaki Prenses Charlotte ve 5 yaşındaki Prens Louis’e durumu açıklamak için zamana gereksinim duyduğunu dile getirdi.
Kraliyet ailesi için büyük bir şok tesiri yarattı
42 yaşındaki prenses, sıhhat ekibinin tavsiyesi üstüne “koruyucu kemoterapiye” başlayabilmesi için ameliyattan sonrasında iyileşmesi icap ettiğini beyan etti. Kral Charles ve müstakbel kraliçenin aynı anda kanserle savaşım etmesiyle bu haber kraliyet ailesi için büyük bir şok tesiri yarattı.
“William büyük bir rahatlık ve güvence deposu”
Komplo teorilerinin odağı eşi Galler Prensi William hakkında da konuşan Kate, William’ın “büyük bir rahatlık ve güvence deposu” bulunduğunu söylerken şunları ekledi:
“Bu elbet büyük bir şok oldu ve William ile ben, bunu genç ailemizin iyiliği için hususi olarak ele almak ve yönetmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Tahmin edebileceğiniz benzer biçimde bu birazcık sürdü. Tedavime adım atmak için geçirdiğim büyük ameliyatın arkasından iyileşmem vakit aldı. Fakat en önemlisi, her şeyi George, Charlotte ve Louis’e kendilerine uygun bir halde açıklamak ve onlara benim iyi olacağıma dair güvence vermek için de zamana ihtiyacımız vardı.”
Kate’in tıbbi durumuyla ilgili spekülasyonlar haftalardır internette bitmek bilmeyen söylentiler ve deli komplo teorileriyle gündemin üst sıralarında kendilerine yer bulmaktaydı.