Her ne kadar sokaklarımız kedilerle dolu olsa da, birçok evde artık daha fazlaca kedi bulunuyor. Peki ya kedilerin gereksinimlerini doğru şekilde karşılayabiliyor muyuz?
Evde size poposunu dönerek oturanlardan, kucağınızdan ayrılmayanlara kadar kediler değişik değişik karakterlere haiz. O yüzden kedinizin dilinden anlayarak onları güvende ve sıhhatli tutmak bizlerin elinde. İşte sizlere kedi dostunuz için bilimsel bazı ipuçları.
1. Kedinizin vücut diline dikkat edin
Kediler, insanlarla gövde dili ve miyavlama yöntemiyle kontakt kurar. Miyavlamalar insanlara yöneliktir ve duruma göre değişiklik gösterir, fakat insanoğlu genel anlamda bu tarz şeyleri tam olarak anlamakta zorlanır. Buna karşın, kedilerin gövde dilini okumak daha kolaydır.
Mesela, yavaş göz kırpmalar genel anlamda pozitif bir ruh halini gösterir. Mutsuz bir kedi dokunulmak istemez ve bunu donup kalma, uzaklaşma, kulaklarını geri çekme, tıslama yada gerekirse ısırma benzer biçimde hareketlerle belli eder.
Kedilerin size kendi istekleriyle yaklaşmasına izin vermek daha iyidir. Eğer bir kedi kuyruğunu dik tutarak yanınıza geliyorsa bu dostça bir işarettir. Fakat kuyruğunu sağa sola sallıyorsa sinirli olabilir.
Kedilerin daima bir etkileşimden uzaklaşma seçeneği olmalıdır. Güvenilir değilseniz, onları okşama esnasında durun ve tepkilerini izleyin. Uzaklaşıyorlarsa istemiyorlar anlama gelir; başlarını size sürtüyorlarsa devam edilmesini istiyorlardır.
2. Sıhhatli bir ortam sağlayın
Amerikan Kedi Uygulamaları Derneği ve Internasyonal Kedi Hekimliği Derneği, sıhhatli bir kedi ortamı için beş temel ilke belirledi:
- Güvenli bir alan, kedilerin korktuklarında saklanabileceği bir yer.
- Ayrı ve birden fazla temel kaynak (mama, su, wc, tırmalama, oyun ve dinlenme alanları), kedilerin günlük gereksinimlerini rahatça karşılamaları için.
- Oyun ve avlanma davranışlarına fırsat, bilhassa avcılığı simüle eden oyuncaklarla oyunlar.
- Pozitif, tutarlı ve öngörülebilir insan-kedi etkileşimleri, kedinin ne süre ve iyi mi etkileşim oluşturmak istediğine saygı duyulması.
- Kedinin duyularına saygı, rahatsız edici kokulardan ve yüksek seslerden kaçınırken kedi nanesi yada gümüş asma benzer biçimde hoş uyarıcılar sunulması.
Bu ilkeler, kedinizin yaşam standardını çoğaltmak için bir denetim sıralaması benzer biçimde kullanılabilir. Mesela, mamanın ve suyun wc kabının derhal yanında bulunduğunu fark ederseniz, bu kaynakları derhal ayırarak kedinizin yiyecek ve wc deneyimini iyileştirebilirsiniz.
3. Kedi kumunu temiz tutun!
Hela kabı size zahmetli bir iş benzer biçimde görünebilir, sadece kediniz için geniş bir wc kabının önemi büyüktür. Kediler, yalnız yaşasalar bile temiz bir wc kabını tercih eder.
Kediler genel anlamda tuvaletlerini yapmadan ilkin, yaparken ve yaptıktan sonrasında kabın içinde süre geçirir ve geniş bir kabı tercih ederler. Fena wc hijyeni, yaşamı tehdit edebilen idrar yolu sorunlarıyla ilişkilidir.
12 binden fazla Avustralyalı kedi sahibiyle meydana getirilen bir anket, wc başına azca sayıda kedi düşmesi, dışkının seyrek temizlenmesi ve kristal kum kullanımı olan evlerde idrar problemlerinin daha yaygın bulunduğunu göstermiştir.
Eğer kullandığınız kedi kumunu değiştirecekseniz, kedinizin alışması için bunu yavaş bir geçişle yapmanız önerilir. Bentonit ve çam peleti benzer biçimde değişik seçenekleri değerlendirebilirsiniz.
4. Odanın durumunu izleyin
Birden fazla kediniz mi var? Evindeki kediler içinde gerilim yaygın bir durum, sadece çoğu zaman fizyolojik kavgalar yaşanmadığı için fark edilmeyebiliyor.
Gerilim emareleri içinde uzun soluklu bakışmalar yada öteki kedilerin wc kabı ya da kedi kapısı benzer biçimde kaynakları kullanmasını engellemek yer alabiliyor.
Amerikan Kedi Uygulamaları Derneği’nin 2024 kedi gerilimi kılavuzuna bakılırsa, bu durum kedilerde kronik korku, anksiyete ve strese bağlı hastalıklara yol açabiliyor.
Evindeki kediler arasındaki gerilimi tanımak ve yönetmek, tüm kedilerin refahını artırabilir. Kedinizi sevdiğinizde, başka bir kedi alarak mutluluğu çoğaltmak cazip gelebilir. Sadece birçok kedi evde tek başına yaşamayı tercih eder ve başka bir kediyi paylaşmaya alışamaz.
Eğer kediniz güvenilmiş olduğu insanlarla pozitif etkileşimler yaşıyorsa, kendini yalnız hissetmesi pek ihtimaller içinde değil.
5. Kedileri ve öteki hayvanları güvende tutun
Tarih süresince evcil kediler, tahıl depolarını kemirgenlerden koruyarak kendilerini yararlı hale getirmiştir. Sadece görevli kedi sahipliği anlayışı zaman içinde değişti.
Avustralya’daki kedi sahiplerinin ortalama %65’i kedilerini daima içeride tutarken, %24’ü yalnızca geceleri evde tutmayı tercih ediyor. Kedilerin iç mekânda tutulmasının başlıca sebebi, yırtıcı hayvanlarla avlanmalarıdır. Öteki bir niçin ise dolaşırken yaşanabilecek kedi kavgaları, bulaşıcı hastalıklar (mesela FIV), kazalar ve trafik kazaları benzer biçimde risklerdir. Sadece, tamamen içeride yaşayan kedilerin daha sık “problemli” davranışlar sergilediği de bildiriliyor.
Kedilerin, bulunduğunuz mülk sınırları içinde bile, yırtıcı yaşamı tehdit edebileceği için gözetimsiz dolaşmasına izin verilmemelidir. Avustralya’daki belediyelerin üçte birinden fazlası, kedilerin gece yada 24 saat süresince evde tutulmasını mecburi hale getirmiş durumda.
Açık hava kedilere değişik manzaralar, sesler ve kokularla duyusal bir zenginlik sağlar. Özgür dolaşıma alternatifler içinde iyi tasarlanmış bir kedi alanı sağlamak, kediye tasma eğitimi vermek yada nezaret altında dışarı çıkarmak da yer ediniyor.
Yalnız evden taşınırken yada veterinere giderken dışarı çıkan kediler, taşıma çantasını çoğu zaman yabancı bir ortamla ilişkilendirir. Çanta çıktığında bir baytar ziyareti bulunduğunu derhal anlarlar. Sadece bu negatif ilişki değiştirilebilir. 6 hafta süresince taşıma çantasına yaklaştığında, içine girdiğinde yada içinde dinlendiğinde ödüllendirilen kediler, baytar ziyaretlerinde fazlaca daha azca stres yaşıyor.
Kediler akıllı hayvanlar ve yaygın inanışın aksine eğitilebilirler. Eğitim süreci, hem kedi hem de insan için zenginleştirici olabilir. Sabır ve bağlılıkla kedinize rahat bir “otur” komutundan taşıma çantasına gönüllü olarak girmeye kadar pek fazlaca şey öğretebilirsiniz.
Kısacası, kedilere seçenek sunun, “kedi doğalarına” saygı gösterin, gereksinimlerine dikkat edin ve dünyayı onların bakış açısından görmeye çalışın. Bu sayede kediniz daha mutlu olacaktır.
Science Alert‘te yer edinen yazı, Sydney Üniversitesi’nde Veterinerlik Bilim Dalı’nda Kıdemli Öğretim Üyesi olan Anne Quain tarafınca kaleme alındı. Özgür Yıldız tarafınca Türkçeleştirildi.