Sempatik kedi dostlarımızın ara ara tırmık çılgınlığına kapılıp evde gözüne kestirdiği eşyaları parça pinçik yapması fazlaca sık rastlanan bir durum. Bu sebeple sağı solu tırmalamak onların doğasında var. Fakat ‘aşırı ve agresif’ tırmalama çoğu zaman davranışsal bir mesele olarak kabul ediliyor.
Peki bunu durdurmak için ne yapabiliriz? Frontiers in Veterinary Science dergisinde gösterilen yeni bir araştırma pek fazlaca hayvanseverin kafasındaki bu soruya cevap durumunda ve bilim destekli bazı tavsiyeler sunuyor. Bilim adamları oyun seanslarının yardımıyla ve tırmalama tahtalarını stratejik noktalara yerleştirerek bu davranışın etkili bir halde yönetilebileceğimizi söylüyor.
Ankara Üniversitesi’nden çalışmanın baş yazarı Prof. Yasemin Salgırlı Demirbaş, “Bulgularımız, bakıcıların tırmalamayı yönetmesine ve uygun materyallere yönlendirmesine destek olabilir; bu da hem kediler hem de bakıcıları için daha uyumlu bir yaşam ortamının oluşmasına katkıda bulunabilir” diyor.
Türkiye, Portekiz ve Fransa’dan bilim adamları tarafınca meydana gelen ve Fransız hayvan sağlığı şirketi Ceva Santé Animale tarafınca finanse edilen çalışmada;
- Ortalama 1.200 kedinin davranışı incelendi ve kedilerin bakıcıları tarafınca doldurulan çevrim içi bir anket vasıtasıyla veri toplandı.
- İlk bölüm evi kedilerle paylaşan insanlarla ilgiliydi. İkinci bölümde kedilerin günlük rutini, toplumsal etkileşimi, ortamı, davranışları ve mizacı hakkında sorular soruldu.
- Üçüncü ve son bölümde ise kedilerin tırmalama davranışlarının sıklığı ve yoğunluğu hakkında ‘bir tırmalama endeksi’ oluşturuldu.
Ekip, tırmalama davranışı ile evlatların varlığı, kedilerin kişilik özellikleri ve aktivite seviyeleri benzer biçimde faktörler içinde mühim bağlantılar keşfetti. Sadece en mühim etken stres benzer biçimde görünüyor.
Hayvan refahı ve davranışları uzmanı Prof. Demirbaş, “Kediler, bilhassa kendilerini tehdit altında ve güvensiz hissettiklerinde stresten kurtulmanın yada bölgelerini işaretlemenin bir yolu olarak daha çok tırmalayabilir” diyor ve şu şekilde devam ediyor:
“Belirli çevresel ve davranışsal faktörler ile kedilerde artan tırmalama davranışı içinde açık bir ilişki görüyoruz. Bilhassa, evde evlatların varlığı, yüksek düzeyde oyun ve gece aktivitesi, tırmalama davranışının artmasına mühim seviyede katkıda bulunuyor. Agresif yada huzursuz olarak tanımlanan kediler daha çok tırmalama davranışı sergiliyor.”
Ilk olarak araştırmacılar, evimizdeki ufak çocuklar ile artan tırmalama arasındaki bağlantının tam olarak anlaşılması için fazla araştırma yapılması icap ettiğini vurguluyor. Prof. Demirbaş, evlatların (bilhassa de küçükken) süratli ve öngörülemez bir halde hareket etme eğilimine dikkat çekerek bu durumun kimi zaman kediler için zorlayıcı olabileceğini söylüyor. Buna karşılık iyi sosyalleşmiş yada değişik insanlara alışkın kediler evlatların varlığıyla daha uyumlu. Eğer ebeveyn tarafınca çocuğa kedilere iyi mi davranması gerektiği öğretilmişse stres olasılığı naturel olarak azalıyor.
Peki ne yapmalıyız (ve yapmamalıyız)?
Normal olarak ufak küçüklere yada huysuz mizaçlı bir kediye haiz olmak değiştirebileceğimiz şeyler değil. Ve merak etmeyin bilim adamları mobilyaları kurtarmak için evladınızdan ve/yada kedinizden kurtulmanızı önermiyor 🙂
En başta da söylediğimiz benzer biçimde bu naturel bir kedi davranışı fakat agresif tırmalama bir stres tepkisi. Bu aşamada tırmalama davranışının düzeyini etkileyen bireysel, çevresel ve toplumsal dinamiklere odaklanmak gerekiyor. Ve bazı yöntemlerle stresi azaltmak mümkün.
Örneğin kediler için oyun oynamak fazlaca mühim. Demirbaş’a gore;
- Avlanmayı yansılamak eden oyun seansları kedilerin sağlığı için fazlaca ehemmiyet taşıyor. Çoğu zaman lazer pointer benzer biçimde oyuncakların niçin olduğu başarı göstermiş bir avlanma yada tatminle sonuçlanmayan uzun oyun seansları yılgınlık ve aşırı uyarılma sebebiyle strese niçin olabiliyor.
- Benzer şekilde azca oyun oynamak yada asla oyun oynamamak kedilerin biyolojisiyle ters düşmüş olduğu için sıkıntıya yol açabiliyor.
- En uygun yaklaşım, kısa sadece tertipli ve tatminkar oyun seansları düzenlemek. Bu yöntem kedileri zihinsel ve fizyolojik olarak uyararak refahlarını artırıyor ve istenmeyen davranışların önlenmesine destek oluyor.
Pek çoğumuzun da gözlemlediği suretiyle kedilerin evde kendi bölgesi olarak görmüş olduğu bazı bölgeler var. Tüylü majestelerinin rahatsız edilmeden dinlenebileceği bu şekilde fazlaca sayıda alana, tüneyip krallığını izleyebileceği yüksek noktalara haiz olması önem taşıyor. Demirbaş, “Eğer bir kedi bunaldığında güvenli ve sessiz bir alana çekilebilecek kafi alana sahipse yaşamış olduğu stresi daha iyi yönetebilir” diyor.
Araştırmacılara gore sevilmiş olduğu köşelerin yakınına yerleştirilen oyuncaklar ve yükseltilmiş gözlem noktalarıyla dostunuzu daha yapıcı faaliyetlere yönlendirebilirsiniz. Yada kafayı taktığı o eşyanın yakınına bir tırmalama pedi yerleştirmeyi deneyebilirsiniz. (Mesela kedimiz oturma odasındaki kanepenin sağ kolçağını tırmalamayı fazlaca seviyor. Önüne bir tırmalama direği tahtası koyduk ve şimdi orayı tırmalıyor. Uzmanlar bu yönteme tırmalama davranışının etkili bir halde tekrardan yönlendirilmesi diyor.)
Kullandığımız yöntemlerin hayvan dostu olması da önemli. Yapmamanız ihtiyaç duyulan şeylerden biri kediyi cezalandırmak yada ‘pozitif ceza’ olarak malum şeyi uygulamak; kısaca istenmeyen davranışın derhal peşinden negatif (hatta tiksindirici) bir uyarıcı kullanmak. Demirbaş’a gore, pozitif cezalandırmanın kedilerde kafa karışıklığına, sıkıntıya ve strese yol açma olasılığı daha yüksek ve bu da aslolan amacımızla ters düşüyor.
Gizmodo ve Ars Technica haberlerinden derlendi.