2003 yılından bu yana Mars’ın yörüngesinde bulunan Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) aracı Mars Express Orbiter, kızıl gezegenin çevresinde neredeyse 25 bin tur attı. Aracın son fotoğrafları içinde gezegenin sönmüş volkanları ve garip bir sürpriz yer ediniyor.
ESA, paylaşımında şu şekilde diyor: “Büyüleyici manzarada volkanlar, vadiler, kraterler, bulutlar ve hatta Mars’ın en büyük uydusu Phobos’u bile görebiliyoruz.”
Aşağıdaki fotoğrafta gördüklerinizi açıklayalım:
– Olympus Mons: Fotoğrafın sol üstündeki en büyük “çıkıntı”, Güneş Sistemi’ndeki en büyük volkan olan Olympus Mons. Kapladığı alan neredeyse Fransa büyüklüğünde ve yüksekliği de 25 kilometreye varıyor. (Everest Dağı’nın yüksekliği 8.8km)
– Volkanik üçlü: Olympus Mons’un altında ise üç benzer devlikte volkanlar yer ediniyor: Ascraeus Mons, Pavonis Mons ve Arsia Mons. Bunlar genel anlamda patlamayan, kalkan volkanlar. Patlamak yerine bacalarından lav çıkararak, bu lavların zaman içinde birikmesiyle düşük eğimli yamaçlar oluştururlar. Netice olarak bir kalkan benzeri şekle haiz olurlar.
– Sayısız krater: Mars tam anlamıyla kraterlerle kaplı. Yüzeyine bakmanız kafi. Kızıl gezegen, Güneş Sistemi’nin içinde milyonlarca asteroit bulunan asteroit kuşağına oldukça yakın. Mars atmosferi, Dünya’nınkinin bir tek %1’i yoğunluğuna haiz olduğundan, bu asteroitler Mars’a düştüğünde ısınıp parçalanmıyor. Her ne kadar Mars jeolojik olarak ölü olmasa da, bu asteroitlerin düşmüş olduğu yerlerde oluşan kraterleri ortadan kaldıracak herhangi bir jeolojik aktivite ya da volkanizma Mars’ta bulunmuyor.
– Mars bulutları: Fotoğrafın en üst ve altında da görüldüğü şeklinde her iki kutupta da büyük bulutlu bölgeler görünüyor. Mars’ta bulutlar su buzu ve karbondioksit buzundan oluşuyor.
– Phobos: Mars’ın karanlık ve şekilsiz uydusu Phobos’u, fotoğrafın sol altına doğru yörüngesinde görebilirsiniz. En uzun tarafı 27 km olan Phobos, Mars’a nazaran oldukça ufak. Avrupa Uzay Ajansı uydunun boyutuyla ilgili olarak “Phobos, çekim kuvvetinin onu küresel yapması için fazla hafifçe.” yorumunu yapıyor. Dahası Phobos, ara sıra meteorlar tarafınca da şiddetli çarpışmalara maruz kalmış.
Bugün bu dev Mars çölü radyasyonla bombalanan, kupkuru bir yer. Gezegen atmosferinin çoğunu kaybetmiş olduğu için bugün oldukça kuru bir çöl dünyası haline geldi. O şekilde ki, Dünya’daki en kurak çölden 1000 kat daha kurak.
Fakat gene de bir zamanlar Mars, dev sellerin ve büyük göllerin yuvası olan “ıslak” bir gezegendi. Şimdilerde çölleşen gezegenin bir zamanlar kolay anlamda yaşama elverişli olduğu düşünülüyor. NASA’nın otomobil boyundaki araçları, geçmiş dönemden organizmaların kalıntılarını aramaya devam ediyor. Sadece hemen hemen Mars yüzeyinde yaşamın geliştiğine dair bir kanıtımız yok.
Mark Kaufman’ın haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.